Wellingstone Sarayına geri döndüklerinde kabul salonunda oturanlar değişmişti.. Cummingsler eve dönmüş, Dük çıkıp kimbilir nereye gitmişti. Charles, bir ulak vasıtasıyla gelişmelerden haberdar ettiği ve anında kapıda bitiveren Arthur ve Alexandra'ya çay ikram etmekle meşguldü.. Victor ceketini reçine lekesini çıkartması için kapıdaki uşağa teslim etmiş ve yeleğiyle kalmıştı. Sandra kapı açılır açılmaz ayağa fırladı.
- Tanrı aşkına, siz benden habersiz..
- Sana da merhaba sevgili kızkardeşim..
- Lafı ağzıma tıkma Veronika.. Siz ne ara evlenmeye karar verdiniz de tarih belirlemeye kalkışıyorsunuz? Üstelik sadece dört hafta sonra.. Dört haftada istediğim gelinliği nasıl yetiştireceğim söyler misin bana?..
Victor tam nişanlısının aklını karıştırmaya çalışan Sandra'ya bir şeyler söyleyecekti ki Charles ondan hızlı çıktı..
- Sizin düğün hazırlıklarınız kaç hafta sürmüştü Sandra? Ben Paris'ten buraya zoraki yetiştiğimi hatırlar gibiyim de..
- O senin ağabeyinin yüzünden oldu.. İki hafta sonra hazır olun diye emir buyurup Norwich'e çekip gittiğini de hatırlayabiliyor musun acaba Lord Charles?
Victor Arthur'a özlemle baktı.
- Ben de mi öyle yapsaydım acaba?
- Tavsiye etmem, döndükten sonrası çok zor oluyor..
Sandra gözlerini vahşice kısıp kocasına baktı..
- Zor mu oluyor? Siz hangi zorluklara katlanmıştınız acaba Marki Hazretleri?...
- Çok güzel, mesele yine bana döndü.. Bu konuyu başbaşayken tartışsak nasıl olur sevgili karıcığım?
- Hayır, herkesin içinde tartışalım.. Başbaşayken ben istediğim gibi tartışamıyorum..
Erkekler bu beyan karşısında alaycı tavırlarla gülerken, Veronika ve söylediği lafın farkına varan Alexandra kıpkırmızı olmuşlardı.. Genç kadın tam "Yani şeyy.." diye söze girmişti ki salona giren uşak Elena ve Anton'u anons etti. Tony Victor'ı buz mavisi bakışlarıyla incelerken Elena adeta uçarak kuzeninin boynuna atıldı.
- Niki, nihayet Fransa Kralı'na kavuştun!.. O kadar mutluyum ki..
Victor'ın tek kaşı havaya kalktı.
- Bunu kimler biliyor?
Veronika şaşkındı..
- Aslında sadece..
Niki, Charles ve Arthur'a kaçamak bir bakış attı.. Kesinlikle biliyorlardı.. Ellerini beline dayayıp Alexandra ve Elena'ya en korkutucu haliyle baktı.
- Kimler ne kadarını biliyor?
Elena ne yapacağını şaşırmıştı..
- Şeyy.. Konseydekiler..
- Konsey mi?!.. Ne konseyi?!..
Charles kıkırdadı..
- Bu günü Ulusal Pot Kırma Günü olarak ilan ediyorum, her yıl kutlarız artık..
Genç adamın esprisine erkekler güldüyse de kadınlar cephesinde gerginlik doruktaydı.. Elena kekeleyerek Veronika'nın sorusunu cevaplamaya çalıştı.
- Konsey.. Sizi evlendirmek için..
- Ne yani? Her şey planlanmış mıydı?
Victor gayet rahat gülümsedi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN VE HERCAİ
Historical FictionTARİHİ KURGU 3 Moskova'nın soğuk ve tehlikeli sokaklarında babasının bıraktığı ayak izlerini bulup takip etmek kardeşlerini arayan Lord Anthony Miller için zor olacaktı ama kızkardeşi Alexandra'ya verdiği söz onu Londra'ya geri dönmekten alıkoyuyor...