Rakamlar ve Kelimeler...
İki farklı kimlikle hayatımızın baş köşesinde kullandığımız ,belki de kullanırken,farklı dünyaların imgeleri olduğunun farkına bile varmadığımız iki ayrı medeniyetin yansımaları.Aslında rakamların etnik oluşum süreçleriyle harflerin ortaya çıkma süreçleri birbirinden bir o kadar ayrı .Ama öyle uyum içinde yanyana getiriliyorlar ki zıt olduklarını bize hiç hissettirmeden bütün kullanım alanlarımızda bir aradalar.
Bir de kelimeler ve rakamların şöyle bir ayrılığı daha var .Rakamlar saygı ister,ciddiyet ister,esas duruş ister, insafı yoktur! nereye gidersen git yedi kere sekiz ellialtıdır. Ama kelimeler sevgi ister, muhabbet ister, okuduğu yere göre farklı anlamlar yükler insan kelimelere.
Hele bir de Aşktan bahsediliyorsa...
Öyle değil mi ama. Aşkı anlatırken şairlerimiz sözü ne kadarda çok uzatıyorlar, misal üstüne misal.
Sanırırm kolay anlatılabilir bir şey değil aşk.Yaşamak lazım,yaşatmak içinde imrendirmek...İnsan önce aşka aşık olurmuş...
Aşkı özleyince aşka bir obje ararmış.Bu bazen bulunur bazen bulunmuş gibi olunur.Sonra bu duyguda adım adım ilerlenilir.
Çok yüce bir nimettir aşk.Devlettir.
Bir fotoğraf değil filmdir ,uzun bir hikayedir.Sonsuza uzanan bir hikayedir...İşte benim hikayem de yüzyıllardır duyguların baş köşesinde hükümranlığını süren en kuvettli duygunun eşliğinde, tarihi bilim kurgu ve fantastik diye isimlendirebileceğim katagoride, farklı dünyalara gidip zaman içinde yolculuğuyla, sizleri daha önce henüz gitmediğiniz, kadim hayatlara götürüp, heyecanınızı ve merakınızı arttıracak.
Geçmişten günümüze yansıyan tarihsel olaylarla renklenecek ayrıca daha önce isimlerine aşina olmadığınız karakterleri tanıma fırsatınızın olacağı ve körpe bir yazarın heyecanıyla yoğrulmuş fantastik bir dünya..Dileğim kelimelerle ruhunuza dokunup cümleleri "rakamlarla" harmanlayıp sihirli sayfalar halinde zihnimdekileri size sunmak.Çünü bazen sihirli dünyalardan karakterler giriverdimi hayatımıza sevincimize üzüntümüze giden yollar onlara değmeye başlıyor.
Kimi zaman hayallerimizdeki bir kahramana ışık tutan ve geleceğe dair umutları yeşerten kitaplara şahit oluyoruz.Kelimelerin bizimle olan yolculuğu ne kadar ilginç ve olağanüstü değil mi? Adeta büyülü gibi.Her duyguyu içinde barındıran ender cümlelerin yaydığı enerji, başımızı döndürecek kadar kuvettli.
Efsaneleri,mükemmel zeka örnekleri diye adlandırdığımız kurguları okuduğumuz yolların kaynağı kelimeler değil mi?
Sayfalarına kapılıp ,karakterlerle beraber yaşadığımız o delice yolculuğu soluk soluğa yaşadığımız dünyalar;bazen amazon ormanında savaşan Greg,bazen karnında bir vampire gebe olan Bella, başka bir ruhta yaşam mücadelesi veren Göçebe,bize herzaman özenilesi bir dünya sunan Harry ve bizi fantastik dünyalarla tanıştıran destansı kurgular..
Aslında tüm bunlar kelimelerden daha efsane değiller.Efsanelere inanmamız bizi aslında olmayan şeye inanmış yapmaz öyle değil mi?Hem efsanelere inanmassak okumanın heyecanına nasıl varabilirdik ki!
Yazar A. Harzemşah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKVİM
Fantasia"Aklını mı kaçırdın ?" diye hışımla sordu Cemşit."Ver künyeyi bana.." "Aklımı kaçırdıysam bana göre hava hoş"diye cevap verdi Katâde. Katâde;süvari demek.Onun belirgin özelliği plancılıktı.Hayatının her alanında planlı haraket etmek..Belirsizlikten...