FERNANDES ↬ TEXTING

↬26

Elida: Ses değiştirme programı kullanacağım, ürkmemen için uyarıyorum. [01.17]

Şimdi aramayı onayla. [01.17]

Gözlerim ekranda sabitlenmişti ve ister istemez içimi saran heyecan kasılmama sebep olmuştu. Elida'dan gelen arama ile birlikte telefon titreyerek tanıdık melodi kulaklarımı doldurduğunda irkildim fakat ikinci defa çaldırmasına bile müsaade etmeden aramayı onayladım.

Megafonu aktif hâle getirdikten sonra telefonu yatağa bıraktım ve rahat hissetmek için uzandım. Ellerimi başımın altına koymuştum. Elida, ''Ses versene, asalak.'' diye homurdandığında cızırtılı gelen ve belli ki inceltilen sesi kulaklarıma ulaştı.

''Selam, anonim,'' dedim uyuz etmek adına ancak konuştuğu an midemde oluşan heyecanın tarifi yoktu. ''Göründüğünden daha da kaba konuşuyorsun ve bu ince ses sana hiç yakışmıyor.''

Güleceğini düşünmüştüm ancak gülmemişti, program sesini inceltse dahi ciddi bir havası olduğu belliydi. Ağzını yaya yaya konuşan Cornelius, Elida ile diksiyon yarışına giremezdi bile. ''Normalde ince değil, rahat olabilirsin.''

''Yanıma geleceğini söylediğinde ciddi miydin?''

Bir an sessiz kaldı. ''Sanırım,'' dedi hemen sonrasında. ''İyi hissetmiyordun.''

''Hâlâ çok iyi değilim ancak Cornelius olmadığını görmek beni bir nebze rahatlattı.''

Kinayeyle güldü. ''Arkamdan iş çevirmeye kalkmadığın sürece, iyileşmeye de devam edeceksin Fernandes. Sana dürüst olacağımın sözünü verdiğimde olurum ki bu benim için söz isteyen bir durum dahi değil, karakterimin parçasıdır.''

Sinirliydi. Drayden ile yaptığım planı herhangi bir şekilde öğrenme ihtimali olup olmadığı konusu şüpheliydi, Elida her şeyi bir şekilde öğreniyor ve biliyordu ancak arkadaşlarımın ağzı sıkıydı. Beni ele vermezlerdi, verseler bile bu Elida'ya nasıl ulaşacaktı ki? ''Anlamlandıramadım, Elida.''

''Bana bedel ödetmeye kalkmandan bahsediyorum,'' dedi hiç beklemeden. ''Ben istediğimi alırım ancak sen benim üzerimden oyun oynayamazsın.''

''Hesap sormak veya tartışma çıkartmak adına aradığını bilseydim cevap vermezdim.''

Aynı anda sıkıntıyla nefes vermiştik. ''Onun için aramadım Nox fakat kendi çocuğunun düşmesine sebep oluşun hakkında detaylıca konuşmak istiyorsan konuşabiliriz, ben hazırım.''

Konuşmaya devam etmek istiyordum ve bir şekilde konu açacaktım. ''Sapık kız profilinden çok uzaksın.''

''Sapık değilim zaten, canım.'' Birkaç saniye düşündü ve kendine uydurabileceği bir kalıp üretmeye çalıştı. ''Sevgi doluyum.''

''Hayır, kesinlikle değilsin.''

Alayla kıkırdadı. ''Öyleyim, salak. Belli olmuyor mu?''

''Hem de bir gram bile.'' İsteksizce yüzüme yayılan tebessüm, içten içe sevgisini istediğimin bir belirtisiydi.

''Olacak, geldiğimde.''

Yatakta doğruldum. ''Nereye geldiğinde?''

''Yanına.''