1.BÖLÜM

318 18 22
                                    


Umarım hikayemi beğenirsiniz. Zümrüd-ü Anka hikayeme seri bölüm atamıyorum ama burada stok bölümler var seri bölüm atacağım.
Bu hikayeyi çok eğlenerek yazdım umarım beğenirsiniz. Yomularınızda belirtin lütfeen 💕❤️😊😊

************************************

Erken saatte kalkmıştı Arya Kardelen dün babasıyla kavgasından sonra uyumamıştı hiç. O yüzdende ev arkadaşı ve en yakın arkadaşı olan Eylül'e kahvaltı hazırlıyordu.

Babasıyla arası iyi değildi Aryanın çünkü babası annesinin ölümünden sonra değişmişti. Akif Karahanlı karısına aşık bir iş adamıydı. Eşi Elif Karahanlı çok güzel ve iyi kalpli bir insandı Arya annesine benziyodu ve babasının bu yüzden onunla görüşmek istemediğini düşünüyodu. 15 yaşındayken ölmüştü annesi. Bir kız için çok zordu, gelişme çağında annesine şımarmak, sırlarını paylaşmak, küçük kavgalar yapmak isterdi mesela. Hiç bir zaman babasını haklı görmedi kendisine soğuk davrandığı için. Bir insan evladından nasıl uzaklaşabilirdiki? Bir de abisi vardı tabi onunla konuşmuyordu çünkü o onu 3 sene önce tek başına bırakıp gitmişti Amerika'ya. Aslında kendine yanlızım diyemezdi çünkü Eylül gibi bir dostu vardı.

Bir pisikologtu Arya ve 25 yaşındaydı. Güzel bir kızdı çoğu zaman dönenin bir daha baktığı bir kızdı. Çocuk ruhluydu Arya normalde ama işe gelince ciddi olmak zorundaydı.

Masayı kurarken daldığı düşüncelerden Eylülün bağırmaları sayesinde çıktı.

"Karden al şu Şans'ı başımdan yine benim odama girmiş." Eylül ona Karden veya Kardelen derdi. Bir tek o derdi ya zaten. O da Eylüle Sep, Septem (Septım) derdi.

"Septem rahat bırak kedimi." Şansı 2 yıl önce yavru ve kötü durumdayken bulmuştu. Adınıda kendisi bulduğu için şans koymuştu kötü insanlara denk gelmediği için şanslıydı kedicik.

Şans Eylülün gazabından kaçtı ve koşarak merdivenden indi.

"Oyy annem bu deli teyzen sana ne yaptıı..."

Arya kedisini nazlatırken Eylül merdivenden indi ve su içmek için mutfağa girdi. Kardelenin hazırladıklarını görünce takılmadam edemedi.

"Oo Kardim sen kahvaltı hazırlarmıydın hayırsız. Yumurtadan kabuk çıkmaz İnşallah."

"Ha ha çok komik. Ben bi kerem mükemmel bir aşçıyım."

"Onu keke tuz döktüğünde anlamıştık."

Eylül gülmeye başlayınca Arya alınmış gibi yaparak saçını savurdu.

"Gidiyorum ben. Küstüm işte. Gel Şansım senin huysuz teyzen yine saçmalıyo."

Eylül göz devirerek sandalyeye oturup yemeye başladı.

Eylül Erdem. Annesi ve üvey babasından başka kimsesi yok. Annesi Funda Yalın eşini kaybettikten bir yıl sonra evlnmişti Ahmet Yalın la. Eylül annesinin bu yaptığına ne kadar kızsada bilmiyoduki 8 yaşında yetim kalan kızını korumanın zor olduğunu. Ahmet Yalın varlıklıydı ve eşini seviyordu. Aslında Eylülüde kendi çocuğu gibi görmüştü ama Eylül onu babası yerine hiç koymamıştı. Tek dayanağı Kardelendi. Doktordu Eylül. Yüksek bir puanla mezun olmuştu ve 25 yaşındaydı. Yarın bir hastanede asistan olarak işe başlıycaktı. Eylül Arya'ya göre daha olgundu ve dobraydı. Arya ona patavatsız diyodu. Vardı öyle patavatsızlıkları.

İşte bu iki kız birbirlerine kardeşti. Ne kadar kavga ederlerse etsinler iki dakikayı geçmeden barışırlardı. Tek hareketlerinden herşeyi anlamaları kolaydı çünkü 25 senelik arkadaşız diyebilirlerdi. Bebekken yan yana yatmışlıkları çoktu. Anneleri Funda ve Elif hanımda çocukluk arkadaşıydı zaten.

Bizim HikayemizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin