s i x

2K 263 217
                                    

🔊 Blackbear- idfc

Bazen rüyalarınızda gelecekle ilgili şeyler görürsünüz. Fakat, bu rüyanın gelecekten haber verip vermediğini ayırt etmek zordur çünkü bir rüyanın gerçekleşip, gerçekleşmediğini ancak o olay yaşandıktan sonra algılayabiliriz. Gerçekleşmeyen de birçok rüya görürüz. Bu yüzden, gelecekten haber veren rüyalar sadece tesadüf eseri oluşabilir.

Rüya tipleri:

Geleceği Gösteren Rüyalar: Bu tip rüyalarda gerçekleşen olaylar, kişinin gerçek hayatında da aynı zamanda gerçekleşir.

Uyarıcı Rüyalar: İsminden de anlaşılabileceği gibi, bu tip rüyalar size gelecekte gerçekleşebilecek kötü olaylara karşı uyarır. Bu sayede gelecekte karşılaşabileceğiniz kötü sonuçları, değiştirebilme şansınız olur.

Rüyalara inanır mıydım? Belki.
Peki ya siz, inanır mıydınız rüyalara?

Kitapta yazanlar ve San'ın Seonghwa ile konuştuklarını karıştırıp kafamda döndürüyordu beynim.Oturduğum banktan kalkıp yurda doğru yürümeye başladım. Çok merak ettiğim için dayanamamış ilk bulduğum banka oturup okumuştum kitaptaki altı çizilmiş yerleri. Sonra ise oturduğum yerden düşünmeye başlamıştım. Bir saat kadar burada oturmuş kemiklerime işleyen soğuğu hissedesiye kadar da kalkmamıştım.

Ne düşünmem gerektiğini bile bilmiyordum. Ne yani San geleceği rüyasında mı görüyordu? 'Ya rüyamda olanları düzeltemezsem ve gerçekten yaşarsak.' demişti Seonghwa'ya. Ne yaşamıştık ki? Beni dövmesini gerektirecek ne yaşamıştık?

Sinirle Seonghwa'ya mesaj attım.

Woonlight:
Tüm bunlar ne demek oluyor?

ToothlessHwa:
Woaw bu kadar hızlı okuyacağını düşünmemiştim.

Woonlight:
Soruma cevap ver.

ToothlessHwa:
Sakin ol. Eğer sorularına cevap arıyorsan Jongho'ya git.
O sana seve seve anlatır.
San'a gitmeyi aklından bile geçirme çünkü o keçinin sana anlatacağını sanmıyorum.
Ee teşekkürüm nerde?

Görüldü

Jongho mu? Tamam kuzen olduklarını biliyorum ama onun ne alakası var bu konuyla? Mesaj atmak için sosyal medyada biraz gezinip Jongho'yu arattım. Ama sanki dünya da yokmuş gibi hiçbir iz bulamamıştım. Ancak yarına konuşabilirdim onunla. Sıkıntıyla iç çektim. Akşama bara gidecektim bu yüzden ses alıştırmaları yapmam gerekiyordu. Ne söyleyeceğimi biliyordum. Söyleyemediklerimi.

°

Tell me pretty lies
Bana tatlı yalanlar söyle
Look me in the face
Yüzüme bak
Tell me that you love me
Beni sevdiğini söyle
Even if it's fake
Sahte olsa bile
Cause I don't fucking care at all
Çünkü siktiğimin umrumda bile değil, tam olarak

You've been out all night
Tüm gece dışardaydın
I don't know where you've been
Nerde olduğunu bilmiyordum
You slurring all your words
Tüm kırıcı sözlerini söyledin
Not making any sense
Hiç bir anlamı olmayan
But I don't fucking care at all
Ama siktiğimin umrumda bile değil , tam olarak

Cause I have hella feelings for you
Çünkü sana karşı gerçekten hislerim var
I act like I don't fucking care like they ain't even there
Umrumda değilmiş gibi davranıyorum
Sanki orda değiller gibi

Cause I have hella feelings for you
Çünkü sana karşı gerçekten hislerim var
I act like I don't fucking care
Siktiğimin umursamıyor gibi davranıyorum
Cause I'm so fucking scared.
Çünkü çok korkuyorum
I'm only fool for you
Ben sadece senin için bir aptalım
Or maybe you're too good for me
Ya da sen benim için fazla iyisin
I'm only fool for you
Ben sadece senin için bir aptalım
But I don't fucking care at all, all
Ama siktiğimin umrumda bile değil, tam olarak

Sahneden alkışlarla indiğimde ellerim titriyordu her zamanki gibi. Asla alışamayacaktım sahnede olmaya. Yanımdan geçen Baekhyun omzuma vurup 'İyi işti' demişti. Zorla gülümsedim ona. Hazırlandığım odaya girdiğimde sandalyede oturan birini gördüm.

Choi.
Jongho.

Ah şu kuzenler neden böylelerdi.

"Sonunda gelebildin. Güzel şarkıydı bu arada."

Kafamı salladım sadece. Konuşmaya mecalim yoktu.

"Bana ihtiyacın varmış. Seonghwa söyledi. Bende geldim. Ee yine ne yapmamı isteyeceksin? Borçların çoğalıyor ona göre."

Sandalyenin tekini çekip karşına oturdum. Öğrenmek istiyordum, her şeyi.

"Anlat bana şu rüya konusunu."

Gülümsedi.

"Anlatacağım ama bunu kimseye anlatmayacaksın. Söz mü?"

"Söz."

"Bak saçma gelecektir biliyorum eğer rüyalara inanıyorsan inanırsın. Ama inanmıyorsan bana siktir olup gitmemi söylüyeceksin muhtemelen. Soyumuzdan gelen bir yeteneğimiz var. Choi soyu olarak geleceğin yüzde 95'ini görüyoruz. Bazılarımız kendi geleceğini bazılarımız ise hayatımızı etkileyen ya da etkileyecek kişilerin geleceğini görüyor. Şu yüzde 95 olayına örnek vermem gerekirse mesela bugün seninle çarpıştığımı görmedim ama seninle aramızda geçen konuşmayı gördüm. Hem de kelimesi kelimesine. "

İnanıp inanmadığımı anlamak için yüzüme baktı.

" Bide şu var bazen rüyalarımızda bir gün sonrasını görürken bazen aylar ya da yıllar sonrasını görüyoruz. Geleceği değiştirebiliriz. "

Ah pekala geleceği gören bir kişi beni neden dövüyordu o halde?

"Peki bunun benimle ne alakası var?"

Sırıttı.

"Çünkü kuzenim Choi San senin geleceğini görüyor. Belki bu anı bile görmüş olabilir."

Cebimdeki titreşimde olan telefonun titremesiyle şoktan çıkmış elimi cebime atmıştım. İki mesaj vardı. İkisi de San'dandı.

Sanshine:
Madem öğrendin o zaman söylüyorum. Seni seviyorum Jung Wooyoung. Hayatını korumak isteyecek kadar çok hemde.

Ve yemin ederim bugün söylediğin şarkıdaki gibi sahte değil.

🌈


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
greek god | woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin