Gece saat 02.35... ve ben düşüncelerimden dolayı uyuyamadım. Acaba jungkook uyuyor mu? Susamıştım. Aşağı indim ve su içmek için bardak aldım. Karanlıktan korkarım ve sanırım gelirken heryerin ışığını yakarak geldim. suyumu içtim. Köpek havlamaları geliyordu dışarıdan. Ürkütücü...
Biraz hava almam gerekli sanırım. Balkona doğru ilerledim. Balkon dediğim yerde bizim Türkiyedeki gibi değil yerle bitişik ve bahçeye açılan ufak bir kapı var
(Gece olduğunu ve esilanin su mafya evindeki balkonda olduğunu bide orda ufak bir kapı olduğunu hayal edin bebeklerim)
Kapıyı açtım ve bahçeye çıktım. Hava esiyordu. Çünkü kış geldiii. En sevdiğim mevsim... Biraz oyalanadim tam içeri girecekken evin arka tarafından sesler geldi. Sanki tahta düşer gibi sesler geldi. Ürkmustum. Ama yinede bakmam lazım. Korkarak o tarafa doğru ilerledim. Elime sopa aldım. Ellerim titriyordu. Ilerledim. Ilerledim... Sakamısın sadece küçük bir tavsanmıydı? Ama bi an Lee soo zannetmedim değil. Arkami döndüm ve karşımda dikilen bi adam vardı
"Kimsin?" "Tanımadın mi hayatım" "Hayatım?" "Lee soo ama senin bildiğin şekilde arda" Yüzünden maskeyi indirdi ve küçük bi çığlık attım. Evet bu ardaydı yıllar önce bana açıldığında ona tokat atmıştım.
"Sen neden burdasin? Ailemden uzak dur arda" "Ahh prensesim bende isterdim" Yüzüme yakınlaşarak; "Ama sen benimsin seni alasiya kadar burdan ve hayatından gitmicem" "Hicbiryere gelmiyorum" "Peki bebeğim sen bilirsin"
Islık calmasıyla ağzımda hissettiğim baskı bir oldu. Sadece bir el gorebilmistim. Gözlerim yavaş yavaş kapaniyordu. En son hatırladığım şey se "iyi geceler meleğim" sözüydu, sonrası karanlık ~ ~ ~ Derya nın ağzından; Sabah mutlu bi şekilde uyandım güzel uyumuştum. Olayda hala uyuyordu ama esila yoktu. Nerde bu haylaz. Ilayda uyandı "Günaydın kanka" "Günaydın kuzum" "Esila nerde?" "Bilmem kahvaltı hazırlıyor heralde" "Olabilir"
Aşağıya inip mutfağa baktım "Esilaaaa" Ses yoktu Jungkookun yanına çıktım. Odadan gülüsme sesleri geliyordu. Umarım burdadir. Kapıyı tıkladim. "Gir" "Esila burdami enişte" "Yok hayır noldu?" "Bulamıyorum" "Nasıl bulamıyorum?" "Bildiğin bulamıyorum" "Dışarı baktinmi hep Üzgün olunca ora çıkar belki bişey olmuştur" "Bakmadım yani korkudan aklıma gelmedi"
Hemen jungkook chan ve ben aşağıya balkona indik. Ve tahmin edildiği gibi yoktu.
"Nerde bu kız?" "Hemen ara derya hemen ara" "Markete falan mı gitti acaba?" "Ah enişte bir bilsem"
Hemen Esila yi aradım "Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor daha sonra tekrar deneyiniz"
"Enişte kapalı" Jungkook bağırmaya başlamıştı ve bende çok korkuyordum "Nasıl kapalı nasıl kapalı" "Bilmiyorum kapalı diyor" "Tekrar ara derya tekrar ara " "Hemen arıyorum" Üyelerin hepsi aşağıya indi "Noluyo burda?" "Esila yok hyung Esila yok" "Nasıl yok" "Ne biliyim" "Telefonlarına bakmıyor yani kapalı"
Yere çöküp ağlamaya başladım. Gozyaslarimi tutamıyordum.
Esiladan devam; Sabah kalktığımda bir odadaydım. Yatağa uzanmış bir vaziyetteydim. Ayağa kalkar kalkmaz başım döndü ve yere çöktüm. Tekrar ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Tabikiside kapı kitli hiç açık olurmu. Kapıya vurmaya başladım. Tekme yumruk göğüs ne varsa vurdum allah kahretsin kimse açmıyodu.
"Aç şu kapıyı Lee soo şerefsizi"
Kapı açıldı ve arda(lee soo)içeri girdi. "Tch Tch tch yanlış tabiri kullandin bebeğim aşkım kapıyı acarmısın dicektin" "Sana asla aşkım demem" Kolumu tutup morartincaya kadar sıktı "benim olacaksın" Kolumu geri çektim "Asla senin olmayacagim hem kaçsan iyi edersin jungkook ve oppalarim seni aramaya koyulmustur bile" Ve beklemedigim şeyi yapıp bana tokat attı "O şerefsizin adını ağzına alma" "O benim kocam ve bende onun eşiyim arda ister kabul et ister etme" Ve bir tokat daha attı. Kafasını önüne eğdi "Özür dilerim canını acıtmak istemedim ama jungkook denilince deliriyorum özellikle senin adın o adamın yanına yazılıysa"
Sarılmak istedi hatta kollarını bana sardı. Bende onu uzağa doğru ittirdim. Uppss üzerime doğru gelmeye başladı. Bende geri geri gidiyordum. Ayaklarim yatağa degdiğinde kaçak yerim olmadığını anladim.
"Nere kaçacaksin" "Bırak beni" "Hayır hayatım artık burdasin" "Sen öyle san" "Sanicam bebeğim"
Yanağımi öpüp odadan çıktı ama kapıyı kilitlememisti. Gidip Yanağımi sabunladim. Acaba jungkook suan napıyo?keşke onu son bir kere gorebilseydim
Jungkook un ağzından; Sabah derya gelip esila yok deyince cinnet geçirdim. Aradık açmadı. Şuan ellerim sargıda çünkü Ellerimle duvarı yumruklamistim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(RResim çok korkunç biliyorum ama jungkookun eline en çok benzeyen buydu)
Evet elim tam olarak böyleydi. Ilayda hemşire olduğu için hemen ilk pansuman yapıp elimi sardı bide sakinleştirici verdi. O kadar kötüyüm ki suan. Ağlamaktan gözlerim kan canagina dönmüştü. Ben esila sız napıcam? Bu düşünceler aklıma geldikçe ağlıordum. Ve her ağladığımda suga hyung bana sarılıyordu. Suga hyung da buna benzer bişey yaşamıştı ama hala kızı bulamıyoruz. Esilam napıyo acaba suan. Lee soo kaçırdıysa eğer bu sefer onu öldürücem. Hemen ayağa kalktım ve yukarı çıktım.
"Nereye?" "Lee soo nun evine" "Jungkook suan sağlıklı düşünemiyorsun biraz bekle" Deryaya döndüm oda beter olmuştu. Ama suan onun sözünü dinlemeliyim Suga hyungdan gelen sesle ona döndüm "Hep beraber gidelim korumalar la" "Bende gelicem" "Bende" "Kızlar Hayır orada hersey olabilir" Chanyeol derya ya bakarak olmaz işareti yapıyordu Jiminde ilaydaya "bencede olmaz kızlar hiç güvenli degil" "Hadi hyung çıkalım artık bu sefer bu adamı öldürücem" "Hadi çıkalım" Yola koyulduk kızlar evde jhope ile kaldılar bizde hemen arabaya binip v den konum bekledik. Iste adres geldi. Hadi bakalım lee soo hodri meydan...
Sevgili armylicelerim sizleri seviyorum. Kitaba önem vermeye çalışıyorum. Vote ve yorumları unutmayın bebklerim sizleri çok seviyomm dediğim gibi...😍😍😍
