yolculuk...

13.7K 369 21
                                    

sabah annemin bağırışlarıyla uyandım ''uykucu dana hadi kalk uçağı kaçıracağız!! '' diye bağırıyodu.ne uçağı,noluyo yaa! ahh lanet olsun doğru ya bugün tatil için miami'ye uçağımız var.''tamam anne kalkıyorum'' dedim ve hemen yataktan kalktım.haa bu arada ben sharpay,los angeles'ta yaşıyorum ve bir melezim.yani hem bir kurt,hem bir vampirim.babam bir kurt,annem ise bir vampir.kitaplarda yazan ''dünyada sadece tek bir melez vardır'' saçmalığına inanmıyorum ama şuana dek kendimden başka bir melezde görmedim.ablam hariç.bide kendimi fazla beğenmiyorum,hatta hiç beğenmiyorum.fiziği düzgün olmayan hafif kilolu ve suratıda kötü bi kız olduğumu düşünüyorum ama nedense başkaları böyle olduğumu düşünmüyor.her neyse bugün 2 yıldır hayalini kurduğum tatile çıkacağım.hemen banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım sonra odama gelip etrafı toparladım ardından da hazırlanmaya başladım.üstüme siyah üzerinde''MUSİC''yazan yarım bir bluz,altına beyaz yüksekbel bir şort altınada beyaz konvers giydim.aşşağıya indiğimde annem sofrayı hazırlıyor babamsa televizyon izliyordu.benim geldiğimi görünce annem;

-günaydı uykucu, çok şükür kalktın.

-günaydın anne . dedim gözlerimi devirerek.

sofraya şöyle bir göz attım. annem her zamanki gibi sofraya kan koymamıştı.tamam biliyorum şimdi  koysa nolur koymasa nolur diyosunuz ama benim vampir tarafım daha çok baskın o yüzden genelde kan içerim yemek yemek deil.

-anne niye sofraya kan koymadın? diye sordum üzgün bir biçimde.

-baban bir kurt biliyosun deilmi sharpay? eğer sofraya kan koyarsak içindeki kurt ortaya çıkar ve heran bizi öldürebilir.

deyince sinirle sofraya oturdum.tanrım ben kan istiyorum yemek deil.ahhh şu babam yokmu.hep onun yüzünden kan içemiyorum.babam evden iki saniyeliğinede olsun gitse kan dolabına saldırıyorum.neyse ya nasıl olsa uçakta içerim.zorlada olsa yemeği yedim.elimi ağazımı yıkadıktan sonra sofrayı toparladım ve odama çıktım.son hazırlıkları yapmalıydım.sona kalan 2-3 parça eşyamı çantama koydum.o sırada babam arabanın kornasını iki kez çaldı.bunun anlamı hemen aşağıya gel demek.hızlıca hazırlandım ve aşağıya indim. annemle babam beni görünce bana sinirle baktılar,tabikide onları takmadan merdivenlerden indim.valizimi bagaja koyduktan sonra annemden hızlı davranıp ön koltuğa oturdum.annem ön koltuğa oturmama sinir olur,nedenini bilmiyorum ama o öyle işte onu sinir etmek hoşuma gidiyo.koltuğa oturunca ablama mesaj attım.aa bi sn. ben ablamın kim olduğundan bahsetmedim.ablamın adı Demi,Demi EVANS.ve bende Sharpay EVANS.ablamda aynı benim gibi bir melez.california'daki bir kurt üniversitesine gidiyor.benim aksime onun kurt tarafı daha baskın.benden çok daha güzel fiziği düzgün ve bütün erkeklerin hayalindeki bir kız tipi.onu çok seviyorum.hayatımda değer verdiğim insanların 1. sırasında yer alıyor :).dediğim gibi koltuğa oturunca ablama mesaj attım ''abla arabaya bindik şimdi havaalanına doğru gidiyoruz'' diye.ablam bizimle gelmemişti.o direk california dan uçakla miami ye geçmişti.orada buluşacaktık.ben bunları düşünürken babam arabayı çalıştırdı ve yola çıktık yaklaşık 20 dk sonra havaalanına vardık.evimiz şehrin biraz dışında olduğu için havaalanına daha yakın bu sayede çabuk varıyoruz.valizleri arabadan indirdikten sonra havaalanına girdik.tam zamanında girmişiz çünkü uçağın kalkmasına 15 dk vardı hemen valizleri verdik ve kapıdanda girdikten sonra uçağa bindik.yolcu sayımı,eşya yerleşimi falan filan olduktan sonra pilotun sesi geldi vee işte başlıyoruz....

Melezin  Hikayesi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin