Melezin Hikayesi...

ömrüm boyunca seni seveceğim...

bölüm şarkısı:

hozier: take me to church (süper bi şarkı dinleyin kesinlikle :))

-sevgilinimi istiyosun?al! dedi ve eric'i yanıma fırlattı.böyle yapınca ağlamam dahada şiddetlendi.eric'in kafası omzuma geldi.bende saçlarına küçük bi buse kondurdum.gözyaşlarım saçlarının üzerine düşüyodu.hıçkıra hıçkıra konuşmaya başladım.

-dayan eric,bu yaptığı yanına kalmıyacak.sana yaptığının hesabını verecek.sadece dayan ne olur benimle kal....

****************

birine sarıldığımı hissederek uyandım.gözlerimi bi anda fal taşı gibi açtım.elimiz kolumuz bağlı değildi ama hareket edecek gücümüz yoktu,yani en azından benim yok!b yerden kan kokusu alıyordum ama halsiz olduğum için nerden geldiğini tam olarak çözemiyordum.olduğum yerde yukarıya baktığımda eric gözlerini dikmiş piç gülüşüyle beni izliyo.bi an çok mutlu oldum,bana göre dünyanın en güzel duygusu sen ona bakarsın ve o sana çoktan bakıyodur....içimden ''böyle bi durumdayken bile ilişkimizi düşünebiliyo musun?'' demek geldi ama bişe demedim.

-bakıyorumda kendine gelmişsin.dedim ondan hızla ayrılırken.

-ewt,kendime geldiğimde baktım sen göz yaşları içinde uykuya dalmişsın bende sana kıyamadım.dedi bende içimden ''kıyamamışmışmış''diye geçirdim.ya benim derdim ne yee,eric'i seviyorum ama kabullenemiyorum.nası biriyim ln ben!! yaptığı hatalara rağmen hala sevebiliyosam,bence bu gerçek aşktır.ama dediğim gibi ben sadece korkuyorum tekrar kırılmaktan.ama şuan hiç bişe bilmiyorum,kafam çok karışık...

-sharpay.

-efendim?

-gel şuraya

-ya bi git,seni fırsatçı dedim ve onun yanından biraz kayacakken kolumdan tutup beni kendisine çekti ve eski pozisyonumuzu almamızı sağladı.ben hareket etmiyim diye bana öyle bi sıkı sarılıyoduki nefes alamıyordum.

-ya bıraksana ya!!

-senin yerinde olsam anın tadını çıkarırdım,çünkü birazdan büyük ihtimalle ölücem

-n-ne sen neyden bahsediyosun.derken yerimde doğruldum,o ise başka yerlere bakmaya başladı.

-sen bi gel bakıyım şöyle.dedim ve tam kafasının arkasını çevirirken elimi tuttu

-boşver sharpay.

-bırak elimi sen ne saklıyosun benden.dedim ve elimi kafasının arkasına atarak justin vurduğu yere baktım.oraya bakmamla şok geçirdim.elime gelen kan da buna ortak oldu.eric başının arkasından çok sert bir darbe yemişti,ama bu kadar olacağını düşünmezdim.eric tişörtünün kenarıyla elimdeki kanı sildi.ben şaşkınlıkla ona bakarken o umursamaz bir biçimde söze girdi

-ben sana boşver demiştim.

-ya nasıl boşveriyim eric se-sen ölebilirsin ve bunu umursamıyomusun!!! dedim sesimin titremesine engel olamayarak.gözlerim dolmaya başlamıştı

-boşver salla,hem belki öbür dünyada güzeldir,seksi kızlarla falan farsa tanışırım belki.dedi ve güldü.ben ise korkudan tırnaklarımı yemeye başlamıştım.ona gözlerim dolu bi şekilde bakış attım ve tekrar önüme döndüm.oa baktığımda yüzündeki gülümseme silindi.

-s-sharpay,sen iy-

-iyiyim!! diye bağırdım sözünü keserek.sinirden kudruyorum resmen ve eric'in ölme ihtimali beni dahada korkutuyor! ben bu düşüncelerle boğulmuşken gözümden bir damla yaş yüzümden süzüldü.kolumda bir el hissettiğimde arkaya döndüm.eric önce şaşkın bir biçimde bana baktı ama sonradan pis pis sırıtmaya başladı