-10-

198 24 8
                                    

"Sana asla aşk topum demeyeceğim."

Chris güldü. Konuşmamayı tercih etti -yine. Yapbozun son parçasını yerleştirdiğinde oluşan muhteşem gemi resmine gururla baktı.

"Bitirmişsin." dedi Sky. Mavi saçlarını tepeden topladı.

"Zor olmadı." dedi Chris. Onun için gerçekten zor değildi. Parçaları birkez olsun görmek onun için yeterliydi. Nasıl bilmiyordu ama daha sonra her parçayı birleştiriyordu.

"Zor olmadı mı?" Sky'ın sesi şaşkınlıkla çıkıyordu. "400 parça falan olmalı bu. Benim bir yılımı alırdı sanırım."

Chris parmaklarını kıtlattı. "Zor olmadı." dedi tekrar.

2008
"Kaldır kıçını."
Chris topu onlara geri itti ve oyundan çıktı. Yakan top oyununu hiç sevmezdi ve yanında Evan'ın olmadığı tek yer derslerdi. Böylece samimiyetsiz arkadaşları onu kolay hedef olarak görüyor, oyunu bahane edip canını yakıyorlardı.
Chris en sevdiği kitaplardan birini alıp, salondaki merdivenlerin altına doğru yürüdü. Yaşına göre uzun olan bacaklarını kendine çekti ve kaldığı sayfayı açtı.
"Zor olmadı."
Cümlesini bitiremeden kitabı elinden alındı ve duvara fırlatıldı. Bu gerçekten acımasızcaydı. Kitaplara böyle davranılmamalıydı.
"Seni oyundan atmak hiç bu kadar kolay olmamıştı." dedi Kyle. Ağzını yayarak konuşuyordu.
Chris titrek adımlarla kitabına doğru yürüdü ve onu yerden almak için bir hamle yaptı.
"Evan Walker'ın en yakın arkadaşı olmak nasıl bir duygu? Senin koruyucu köpekliğini yapıyor." Kyle etrafına baktı. "Sanırım kendisi burada değil."
"O benim köpeğim değil. Ağabeyim." dedi Chris kısık sesiyle.
"O benim köpeğim değil." diye tekrar etti Kyle. Chris'in kötü bir taklidini yaparak. "Ben Chris Jacreen. Korkak bir tavuğum. Sessiz olun yoksa Evan'ın tasmasını çıkaracağım!"
Chris bu aptalca davranışa yorum yapmak istemedi. Bakmak bile istemiyordu. Kitabını alıp yürümeye başladı.
"Sana gitmen için izin vermedim!"
Kyle'ın sesi öfke doluydu. Göz bebekleri büyümüş, burun delikleri açılmıştı.
"Senden izin istemedim." dedi Chris. Cesaret dolu cümlesine kendisi de şaşırmıştı.
"Seni küçük--" Kyle, kafasına gelen top ile sesini kesmişti.
"Kapa çeneni yamuk ağız." Evan mavi kot pantolonunun ceplerini karıştırdı. "Bakalım burada ne varmış." Paketi açılmamış bir prezervatifi Kyle'a fırlattı.
Kyle bir eli başında pakete baktı. "Nedir bu?"
"Kondom, pislik. Bunu babana ver. Senin gibi bir bokun daha doğmaması gerektiğini söyle."
Chris gülmek istedi ama gülmedi.
Kyle'ın yanakları kızardı. "İğrençsin Evan."
"Ben bir köpeğim Kyle. Şimdi uza."
Kyle, Evan'ın konuşmaların tamamını duyduğunu farkettiğinde korku dolu bakışlarla koşarak uzaklaştı.
"Koç derse girdiğini öğrendiğinde deliye dönecek." dedi Chris huzursuzlukla.
"Sence umrumda ?" Evan salondaki merdivenleri üçer üçer çıkıp tepeye ulaştı. Camı açtı ve bir sigara yaktı.
Chris yavaş adımlarla Evan'ın yanına vardı. "Koç seni öldürmezse, erken yaşta kanserden öleceksin."
"İnan bana Chris, kanser yüzünden ölmeyeceğim."
Chris gözlerini devirdi. Evan'ın ölme ihtimalini düşündüğünde bütün bedeni titredi. "Ölmeni istemiyorum." dedi gözleri dolarken.
"Ya, tabii. Chris ağlamayı kes. Cidden utanç verici."
Chris omuz silkti. "Bilerek olmuyor. Sadece bana değer veren sayılı kişiler var ve kaybetmek istemiyorum."
Evan yarım sigarasının ucunu pencereye bastırıp, söndürdü. "Beni hiçbir zaman kaybetmeyeceksin."

WAITING FOR DEATH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin