AİLEVİ SORUNLAR (10. Bölüm)

21 3 0
                                    

"İnsanlar aslen bulutlara benzer. Yağmur yağdırdığın zaman çiftçiyi mutlu, evsizi mutlu edersin. Herkesi mutlu etmen olanaksızdır"

O gün sabah okula giderken Ceyda'yla İpek'te geleceklerdi çünkü ikisi de taburcu olmuşlardı. Burak, ben, İpek, Ceyda aynı sınıftaydı. Sınıfa girdiğim zaman Ceyda'yı üzgün gördüm. Nedense birden içim acıdı. Normalde kimseye karşı böyle değilim ama Ceyda bana herkesten farklı geliyor, aşk falan filan yok, ama nedense sanki benim bir parçam gibi. Yanına gittiğimde bana bir not verdi, notta şunlar yazıyordu.

CANIMIN İÇİ KIZIM, BİLİYORUM BUNU SANA DAHA ÖNCE SÖYLEMELİYDİM AMA BEN BİLE UNUTMUŞTUM, SEN BANA AMELİYATINI REHA, İLK MÜDAHALENİDE KAYRA YAPTI DİYİNCE HATIRLADIM. KIZIM SENİN BABAN, BABAN BİLDİĞİN KİŞİ DEĞİL, BUNU O BİLE BİLMİYOR AMA SEN REHA'YLA BENİM KIZIMSIN. SENİN BABAN AMELİYATINI YAPAN REHA. SEN OKULA GİDERKEN BU NOTU SENİN CEBİNE KOYACAĞIM VE YILLARCA BABAN BİLDİĞİN BABANLA VE BİYOLOJİK BABANLA KONUŞACAĞIM, SEN DAHA KÜÇÜK OLDUĞUN İÇİN SANA BUNLARI SÖYLEYEMEDİM, BENDE NOT YAZAYIM DEDİM. HER ŞEYE RAĞMEN SENİ SEVİYORUM KIZIM..

Ceyda benim kardeşim mi oluyordu şimdi, tabiki ben buna inanmamıştım ve Ceyda'ya DNA testi yaptırma fikrini sundum, kabul etti ve bana saçlarını elleriyle yolup verdi, bende çantamdaki kilitli poşete özenle yerleştirdim. Okul çıkışı Ceyda'ya 1 saat sonra ........ hastanesinde buluşalım dedim ve eve gittim, bugün babam izinliydi ve ben de saç tellerini kolaylıkla alabilecektim. Babama
-Baba, saçında plastik gibi bir şey var dur alayım
Deyip saçından teller almayı başardım, ondan habersiz bir şekilde saç tellerini başka bir kilitli poşete koydum ve hızlıca Ceyda'ya buluşalım dediğim hastaneye doğru ilerledim, onunla orada buluştuğumuzda bir de ayrı olarak ikimizin saç tellerini DNA testine verelim dedim, elbette kabul etti ve ayrı bir poşete Ceyda'nın, ayrı bir poşete de kendi saçlarımı koydum. Babamın saçlarıyla Ceyda'nın saçlarını ayrı, Ceyda'nın saçlarıyla kendi saçlarımı ayrı olacak şekilde DNA testine verdik. Şimdi yapmamız gereken tek şey beklemekti

...2 GÜN SONRA...

Artık zamanı gelmişti. 2 DNA testininde sonuçları çıkmıştı, hemen Ceyda'yla hastanenin yolunu tuttuk, DNA testinin sonuçlarını aldık, Ceyda kendisi ile babamın DNA testini elinde tutuyorken ben de ikimizin DNA testini elimde tutuyordum. İlk olarak okumaya ben başladım.

KAYRA TUNÇ'UN SAÇ ÖRNEĞİ İLE, CEYDA ÖZTÜRK'ÜN SAÇ ÖRNEKLERİNDEKI DNA %99.9 UYUŞMAKTADIR

Buna şaşırmadan Ceyda'da okumaya başladı

CEYDA ÖZTÜRK'ÜN SAÇ ÖRNEĞİ İLE, REHA TUNÇ'UN SAÇ ÖRNEKLERİNDEKİ DNA %99.9 UYUŞMAKTADIR

Her şey belli olmuştu, babam annemi aldatmıştı. Ceyda benim kardeşimdi, ben haberim olmadan kardeşimi kurtarmıştım, sonra Ceyda bana sarıldı, kardeşimdi o benim, onunla aynı kaderi paylaşıyorduk, Onunla hala ssarılırken Ceyda'ya doğum tarihini sorduğumda benden 16 gün sonra doğduğunu öğrendim, babam yani babamız ikimizinde annesini yaklaşık aynı zamanlarda hamile bırakmıştı, bu pisliği nasıl olur da yapardı. Ben söylerken bile kendimden utanmıştım. Ardından iki DNA testinin sonuçlarını da oradaki hemşire ablaya yalvararak fotokopilerini çıkarttırdık, fotokopiden çıkanları ben aldım, orjinalleri Ceyda aldı ve evlerimize gittik. Eve anahtarla girdiğimde duyduklarım beni korkutuyordu, annem salonun ortasında ağlayarak
- Reha, nolur seni aldatmadım de! Kayra dışında çocuğum yok de bana Reha!
O an salonun ortasına daldım ve
- Diyemez anne, çünkü hepsini yaptı, üstelik kardeşim benimle yaşıt, yani kardeşimin annesiyle seni aynı zamanlar hamile bırakmış, al bunlar da kanıtları!
Diyerek DNA testlerini annemin eline tutuşturdum, annem testleri okuyunca elinden testleri aldım ve babama doğru dönerek
- Bu test Ceyda'yla benim kardeş olduğumun, bu testse Ceyda'nın babasının benim babam olduğunun kanıtı, bu arada evet baba, ameliyat ettiğin kız senin kızındı!
Bir hiddetle odama gittim. Annemle babam akşama kadar tartışmaya devam ettiler, ben de babamın üstüne fazla mı gittim diye düşünmeye başlamıştım. Ama bildiğim bir şey vardı. Reha Tunç çıkmaz sokağa girmişti. Hayatımda her şey değişmişti. Annemle babamın bağırış sesleri arasında uykuya daldım. Sabah uyandığımda babam çoktan hastaneye gitmişti, annem ise boşanma davası için avukatıyla telefondan görüşüyordu. Ben de hazırlanıp okula gittim, Ceyda o gün okula gelmemişti, dersler işlenirken aklıma bir şey takıldı, annemle babam boşanırken mahkemede hakim bana kimde kalmamı istediğimi soracaktı büyük ihtimalle, bende derslerde bunları düşünüp en mantıklı kararı vermiştim. Eve vardığım zaman evde sadece annem vardı ve bana yarın boşanma davalarının olduğunu söyledi. Bende onaylayıp odama geçtim ve tıp dergilerimi okumaya başladım. Akşam olunca da uyudum, mahkeme sabah olduğu için o gün okula gitmeyecektim, annem babam ve ben hazırlanıp mahkeme salonuna doğru yola koyulduk, yol boyunca ne annemden ne de babamdan çıt çıkmadı. Mahkeme salonuna vardığımız zaman hakim annemle babama sorular sordu, daha sonra o an geldi, benimle konuşacaktı. Hakim amca bana
-Kayra Tunç, velayetini annen Sevgi Tunç'un mu yoksa Reha Tunç'un mu almasını istiyorsun?
Önce annemin, sonra babamın yüzlerine baktık, daha sonra yutkunup cevap verdim
- Ben.. Ben.. Ben annem Sevgi Tunç'un benim velayetini almasını istiyorum.
Mahkeme salonunda biraz durgunluk olduktan sonra hakim kararını açıkladı
- Karar. Sevgi Tunç ve Reha Tunç'un boşanmasına ve Kayra Tunç'un velayetinin sınırsız süre boyunca Sevgi Tunç'a verilmesine karar verilmiştir
Annemle babam boşanmıştı. Artık sonbahardaki bir ağaç gibi olmuştum, yapraklarım kuruyup dökülmüştü, hem de yenisinin asla çıkmayacak olduğunu bile bile. Babam belki hayatımdan neredeyse gitmişti, ama bir kardeş, bir can, bir mutluluk kaynağı, bir Ceyda kazanmıştım. Hiç kardeşim olmamıştı, hep kardeş eksikliği çekmiştim, ama artık vardı. Mahkeme çıkışı evimize gittik, annem ikimizin eşyalarını topladı ve evden çıktık, annem beni kolumdan tutup götürürken arkama bakıp sessiz sessiz ağladım, artık aklıma tıpla ilgili bir şey takıldığında sorabileceğim kimsem yoktu, annemle beraber 1 saat boyunca yürüdükten sonra okulumun yakınındaki teyzemin evine gelmiştik, artık annemden 7 yaş büyük teyzemle yaşayacaktık, Sinem teyzemi çok seviyorum ama bir babanın yerini tutar mıydı? Eve girdik, teyzem beni odama götürdü, eski evimdeki odamdan daha modern bir odaydı burası, varır varmaz ilk işim tıp dergilerimi yerleştirmek oldu. Daha sonra diğer eşyalarımı yerleştirdim ve hemen uyudum. Sabah olduğunda o gün yine okula gitmemiştim, annem beni alıp nufüs müdürlüğüne götürdü ve kızlık soyadını geri aldı, bana da yeni çıkan kanunla kendi kızlık soyadını verdi, artık adım Kayra IŞILDAK idi....

NABIZ (N1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin