Geberdim anaskm
Yunho:"Ne oluuur Ye Jun ne oluuur.Sen de gel lütfeeen."
"Ya bir git başımdan işim gücüm var gelemem." diye bağırırken bir yandan da elimdeki hortumu yere firlattım.Gerizekalı kafam,çeşmeyi kapatmayı akıl edemediğinden dolayı hortum yere düşer düşmez ikimizi de ıslatmıştı.
"Beğendin mi yaptığını gerizekalı herif?"
Yunho:"Ya bir şey olmaz.Hadi hadi hadi hadi."
"Of defol git eve, geliyorum ya!"
•••
Üstümü değiştirdikten sonra(babannem balkon yıkatıyordu)
içerideki merdivenlerden aşağı indim.
Herkes odasındaydı herhalde o yüzden kimse görmemişti beni.
Mutfağa girip kim var kim yok diye bakınınca Jongho'yu görmemle yanına koştum.Jongho:"Oh noona!"
"Yemek yapmıyorsun dimi?"
Jongho:"Yo yapıyorum?"
"Kim koydu seni mutfağa?"
Jongho:"Hongjoong hyung.Ne oldu?"
"Seni kandırmış annem,pizza söyleyecekmiş."
Jongho:"Ne!? Siktir!" diyerek elindeki sebzeleri bırakıp içeri kosunca ben de rahat bir nefes verdim.Bu çocuk birinin katili olacak bu gidişle.
Jongho'nun peşinden salona gittim.Yeosang ve Mingi ders çalışıyordu.Yuh.
Yeosang beni görür görmez gülümseyerek ayağa kalktı.
"Hoşgeldin.Kapının sesini duymadım,Jongho mu açtı?""Aynen balım aynen."
Mingi:"Kabul ettin demek puahhah."
"Senin ağzına sıçmak için kabul ettim."
Mingi:"Ben oyunlarda kaybetmem tatlım."
Yunho:"Bunu 1648 kez bana yenilen hırbo mu söylüyor?"
Mingi elindeki kalemi fırlatıp garip bir yüz yaptı.
"Senle oynanmıyor aq şans topu.""Onu bunu boşverin de ne oyunu bu?"
Hongjoong sırtına yapışmış ve kafasını kemiren Jongho ile sürünerek içeri girdiğinde bir titreme gelmişti bana.İğrenç.
"Oyun oynayacağız ve kaybeden ceza alacak.""Ne oyunu?"
Wooyoung:"Taş,kâğıt,makas." derken Jongho'ya tekmeyi basıp kendisi Hongjoong'un üstüne atladı.Bu babacı olan evlat herhalde.
Yeosang'da da tam anneci tip var he.Seonghwa:"Of sacmalamayın! Bir taş,kâğıt,makas için korku evine asla gitmem."
Wooyoung:"Şaka yaptım zaten beyinsiz misin? Taş,kâğıt,makasa götümü bile elletmem."
"E bi zahmet."
San:"Ye Jun hala anlamadın mı? O götünü elletmeye meraklı ondan."
Wooyoung bu sefer Hongjoong'un üstünden atlayıp San'ın kafasına uçmuştu.
"Bak seni bir ellerim görürsün!"O sırada Yeosang ona bakınca Wooyoung bir anda San'ın kafasından atlayıp üstünü başını düzeltti.
"Ah minik meleğim burdaymış."Yeosang tabiki onu hiç takmadan Yunho'nun yanına oturunca Woo'nun suratı ağlamaklı bir hal alırken San ise çirkin bir şekilde gülüyordu.Bu çocuk cidden sadist yahu!
Yunho:"Durun oyunu acıklıyorum! Şimdi kâğıtlara görevler yazacağız ve herkes bir tane seçecek.Sonra gruplara ayrılacağız ve görevleri gerçekleştireceğiz.Görevleri yapamayan kişiler-"