Siktir
Siktir
Siktir
Bu salağın burada ne işi var?!
Seonghwa:"Kontrole mi geldin?"
Bana dönmeden sorduğu soruya ben de o şekilde cevap verdim.
"D-diş çektirmeye.Sen kontrole mi geldin?"
Seonghwa:"Ben de diş çektireceğim."
Olabilecek en kötü insana dişçide denk geldim anasını satayım.Mingi yada Yunho olsaydı döverek susturabilirdim ama Seonghwa'dan kaçması imkânsız.Öğrenmemeli.
Kesinlikle diş çektirmekten korktuğumu öğrenmemeli!
Seonghwa:"B-bugün kalabalık gözüküyor,değil mi?"
"E-evet...Genelde böyle olur."
Ben odaya girmeden bu salağı göndermem lazım.Eğer benim içeride attığım çığlıkları duyarsa biterim.Kırk yıl hepsi benimle dalga gecer.
Seonghwa:"Buranın doktorlarını baya övdüler.Sanırım iğnes-ay profesörmüş hepsi."
"Bilmem."
O kadar gerginim ki yüzüme sürdüğüm fondotenin bacağımın üstüne patır patır aktığını görebiliyorum.
Seonghwa da ben de bir süre sessizce gelen gidenleri izledik.İçeriden gelen bağırma ve kusma seslerine o kadar zor katlanıyordum ki dudağımı ısırmaktan mosmor oldugunu hissettim resmen.
"Bugün evden çıkarken Yunho'nun merdivenlerden yuvarlandığını gördüm.Sanırım kolu kırıldı."
Seonghwa:"Önemli değil."
"Pardon kafasıydı sanırım."
Seonghwa:"Önemli değil.Ben de babannenin ağladığını duymuştum."
"Önemli degil."
Seonghwa:"Hongjoong da matematik notlarını çöpe atıyordu en son."
SAVAŞ!
RESMEN BANA MEYDAN OKUYOR.
KANMA YE JUN.DAYANABİLİRSİN.
SAKIN MATEMATİK NOTLARİNİN SENİ YANILTMASINA İZİN VERME.
"Ah ö-öyle mi? İyi güzel."
2 kişi kaldi.2 kişiden sonra benim sıram.Acele etmem gerek.
"Seonghwa ya!" diyip ona döndüm.
"Arkadaki süpermarkette temizlik malzemelerinde indirim varmış."
Seonghwa:"Abur cubur reyonunda da varmış diye duydum."
Sinirle derin bir nefes alip onume döndüm.Yemeyecek.
Gitmemek için zorluyor şerefsiz.
Beni göndermeye çalışıyor!
Ah,dur bekle.Neden beni gondermeye çalışıyor ki?
"Park Seonghwa ve Cha Ye Jun! 102 numaralı oda!"
Nasıl?! Nasıl olur! Daha 2 kişi vardı!
Hem de ikimiz aynı anda aynı odaya mı gireceğiz!
İkimiz de birbirimize gergin bir gülüş atıp ayağa kalktık ve odaya yürüdük.
"Kusura bakmayın.Sizden önceki 2 hastamız da randevusunu son anda iptal etti.Sizi alalım."
Karşılıklı olan dişçi koltuklarının sağ tarafta olanına gidip sessizce oturdum.
"Şey...Önce arkadaşınkini halledebilirsiniz.Onun acelesi var da."
Seonghwa:"Hayır işim yok.Hanımlar önden."
"Yo-" demeye kalmadan stajyer kız sözümü kesti.
"İki doktorumuz var zaten.Lütfen kafanızı arkaya yaslayın."
Son kez yutkunarak Seonghwa'ya baktım.O da aşırı gergin gözüküyordu.
Doktor yanıma gelip maskesini takarken mutlulukla gülümsedi.
"Ye Jun'cum! Bu sefer daha az bağ-"
"Aaah!"
Bağırmamla doktor sözünü kesti hemen ve telaşlanarak yüzüme baktı.
"Ay pardon ayağıma kramp girdi de bir anda."
Kadın bir şey anlamadığı icin çok üzerinde durmadı ve arkadaki malzemelerin paketini açmaya başladı.
Seonghwa da fısır fısır doktora bir şeyler söylüyordu.
Ay kesin beni izlemek isteyecek ya.
Kesin dalga geçecek.
Allahım yaaa.
Bu sefer Seonghwa ufak bir çığlık attı.
"Pardon.Ayağıma kramp girdi de."
Doktor dişime son kez bakarken Seonghwa bir anda tekrar çığlık atarak ayaga kalktı.
"Seonghwa-shii! Daha iğneyi yapmadım bile!"
Seonghwa:"Yok ben şey,böcek gördüm sandım da kusura bakmayın."
Tekrar gidip koltuğa oturunca aynı benim gibi can çekiştiğini fark ettim.
Korkuyordu...Seonghwa da dişçiden korkuyordu...
•
•
•
"Dişlerinize iyi bakın ve lütfen bir daha gelmeyin!"
Kapı yüzümüze kapandıktan sonra Seonghwa'yla birbirimize baktık.
İki şiş yanaklı içeride aşırı gürültü,bağırıa sesleri çıkardığımız için doktorlar olabildiğince çabuk halledip kapının önüne koymuşlardı bizi.
Tamamen vücutlarımızı birbirine çevirip hafifçe el sıkıştık.
"Bu olanlar aramızda kalacak."
Seonghwa:"Kesinlikle."
Birlikte çıkışa doğru yürürken uyuşmuş yanağımı tutup konuşmaya çalıştım.
"Bahsettiğin matematik notlarını cidden Hongjoong çöpe mi attı?"
Seonghwa:"Yalandı.Peki ya indirim?"
"Yalandı."
Yehuu.İlk defa buradan tanıştığım birisiyle güzel bir bağ kurdum ve yeni bir kardeş edindim. 💃🏻💃🏻
