Medyayı izleyip çıldırabilirsiniz.Son sahneler ağlatabilir dikkat pls
KOCAMAN NOT
Bu bölümün sonuna ekleme yapıp tek bir bölüm haline getirdim,o yüzden tekrar okuyunuz.Tşk.
"Lan Arap!Nerde yine bu?"
Mingi:"Banyoya kapanmıştır yine.Malum orası onun ini oldu artık."
Yunho:"Olum dalga geçmeyin ya.Cidden kötüydü.Kız duvarın arkasından gülümseyerek bunu izliyodu."
"Ne var bunda ya? Ne güzel gülümseyerek izlemiş işte.'Senpai notice me!' de dedi mi bari?" diyip kahkaha attım.
Yunho:"Başınıza gelirse görürsünüz.Valla ben bu yüzden dalga gecmiyorum başıma böyle bir bela almak istemem."
Mingi,Yunho ile uğraşırken Jongho odasından çıktı bir anda.
"Kurabiyem noldu sana?"
Jongho:"Noona...kötüyüm..."
"Anladım onu.Noldu?"
Jongho'nun gözleri küçülmüş yüzü garip bir şey olmuştu.Sabah uyandığından daha beterdi yani.
Jongho:"Bu aptal yüzünden uyuyamıyorum.Rüyamda surekli o kızın bana musallat olduğunu falan görmeye başladım."
"Aha sıçtın."
Jongho:"Lütfen yardım edin,nolur!Şu gerizekalıyı kızdan kurtarırsak ben de rahat uyurum belki!" diyip bacağıma yapıştı.
"Napsak yardım etsek mi?" diyip Yunho ve Mingi'ye döndüm.
•••
Artık kendini banyoya kitlemeyi alışkanlık haline getiren Woo'yu Yunho'nun yardımıyla(yemek çubukları kullanarak) döverek çıkarmıştık.
Süsleyip püsleyip yeni gelin gibi giydirip dışarı çıkmaya hazırladık.Yani zorla...Kendisi Min Ah dan aşırı derecede yani altına sıçacak kadar korktuğu için evin kapısına yapışmış ağlıyordu çünkü.
Plan şöyle olacaktı,Woo gayet normal bir şekilde dışarı çıkınca San yanına gelip elini tutacak sevgili gibi davranacaklardı.
E Min Ah yollusu da bunu göreceği için zavallı kara çocuğumuzun peşini bırakacaktı.Yani...umarım.
"Bak San şimdi sen sanki Woo'yu arkadan görmüşsün gibi koşup elini tut,biraz cilve falan yap."
San bir o tarafa bir bu tarafa kusarken zorla kolunu tutmuş dinlettirmeye çalışıyordum.Yunho ise psikolojik olarak Wooyoung'u hazırlamaya çalışıyordu.Baya zor zamanlar geçiriyorduk yani.
Neyse ki iki dangalak ağlaya zirlaya kabul etmek zorunda kalınca saldık Woo'yu dışarıya.
Ana evinden yeni çıkan yavru kuş gibi bacakları birbirine çarpıp duruyordu salağın.Gereksiz Mingi'nin nerden bulduğunu bilmediğimiz dürbünüyle etrafı kolacan ediyorduk biz de.
Mingi:"Hedef göründü!"
"Nerede?! Nerede?!"
Mingi:"Karşı binanın orada.Wooyoung'un çaprazında kalıyor."
"Ben d-"
Mingi:"Hassiktir...."
"Ne?"
Mingi:"Şuna bak!" diyip dürbünü bana uzattı.
Gördüğüm şeyle kanım donmuştu.Cidden Yunho'nun dediği kadar korkunçtu bu kız.
Woo'yu öyle bir izliyordu ki faresini kapana kıstırmayı bekleyen kedi gibiydi.
O sinsi gülüşüyle ağzından akan suyu bile silme gereksinimi duymuyordu rezil.
Yunho:"Ben size demiştim!"
"Ay düşman başına!"
Mingi:"Şerefsiz Jongho bayılmasaydı da onu da getirseydik! Şu manzarayı görüp yaptığı boku anlasaydı."
