×Seven×

512 26 2
                                    

Heyooo, nabiyonuz?

Neyse iyi okumalar...

###

Akşam olduğun da babam evde olmadığı için kucağımda ki laptopu yatağıma bıraktım ve odamdan çıktım. Ne kadar evde yalnız olsam da ve ev'in içi ürkütücü derecede sessiz olsa da en sevdiğim durumdaydım şuan. Kimsenin olmaması ve bağımsız bir şekilde hareket etmem en iyi şeylerden biriydi. Mutfağa girdiğimde lambayı yaktım ve ne yiyeceğime bakmak için buzdolabını açtım. Saat kaç olursa olsun, acıkırsam yerim. Bu gece yarısından sonra ki zamanları da dahil ediyor. Buzdolabına boş boş bakarken kapının çalmasıyla irkildim. Gerçi gecenin 1'de kim gelirdi ki? Mutfaktan çıktım ve salona bağlı olan dış kapıya ilerledim, kapıyı açtığımda kesinlikle karşımda pijamaları ile ıslanmış ve elinde bavul ile bana bakan bir nisa beklemiyordum.

Hızla elinde ki bavulu almış ve kapı'nın kenarına koymuştum. Ardından nisa'yı içeri çektim ve onunla beraber üst kata çıktım. Şuanlık soru sormak istemiyordum. Anlatmak isterse benimle konuşabilirdi, banyo'nun yönüne ilerledim ve banyo'ya girdim. Küvet'in musluğunu sıcak suyu ayarladım. Nisa'yı küvet'in kenarına oturttum, üstünde ki kıyafetleri çıkarttıktan sonra küvetin içine oturttum. Banyo'dan çıktıktan sonra kendi odama gidip ona uygun kıyafetler ve iç çamaşırı çıkartıp yatağımın üzerine bıraktım. Tekrardan banyo'ya gidip nisanın yanına yaklaştım.

"N'oldu?"

Nisa yavaşça bana kafasını çevirdi ve yaşlı gözler ile bana bakmıştı. Suyun içinde ki kollarını hızla benim boynuma sarmıştı. Kafasını boynuma yerleştirdiğinde ağlamasından dolayı boynum da ıslaklık hissetmiştim. Ellerimi onun sırtına yerleştirdim ve yavaşça sırtını okşama başladım.o böyle ağlarken benim ona yardımcı olamamam ve ellerimin, kollarımın bağlı olması beni üzüyordu. Ona yardımcı olamamak benim için cehennemden beter bir azaptı. Nisa kollarımda ağlamaya devam ederken kollarımı sırtından çektim. Ondan ayrılarak alınlarımızı birleştirdim ve sessizce sadece nefeslerimizi dinlemeye başladık. Onun nefesinin kesilmesi benim hayatımın son bulması demekti. Onun için her şeyi göze alabilirdim, onun tek gözyaşının damlama'sına vesile olan herkesi bu dünya'da olduklarına pişman ederdim. Sadece onun tek bir nefesi ve mutluluğu için nelerimi vermezdim ki...

Nisa, gözlerini bana çevirerek baktığında kızarmış gözlerini görmek kalbimde görünmeyen ama derin acıları hissettiren bir acı vardı. Gözlerine dudaklarımı değdirmiş ve bir süre öyle durduktan sonra gözüne bir buse kondurmuştum. Diğer gözüne aynısını uyguladıktan sonra ondan ayrıldım ve baktım. Derin nefesler alıyor ve bana bakıyordu. Gözlerinde ki o renk ahengi beni benden alıyordu, bir insana bir göz rengi bu kadar mı? muhteşem dururdu. O güzel dudakları ağlamanın etkisiyle kızarmış ve biraz dolgunlaş'mıştı. Burnunun ucu fazla ağlamaktan kızarmış ve onun daha tatlı durmasını sağlamıştı. Küvette ki tıpayı çektim ve tekrardan ona uzanarak kucağıma aldım. Onu havluların olduğu dolaba yönlendirdiğim de dolabın kapağını açmış ve içinden mavi bir büyük havlu almıştı. Tekrardan banyodan çıktık ve benim odama doğru ilerledim.

Odama girdikten sonra onu yatağa oturtup havlu ile saçlarını ardından vücudunu kuruladım. teker teker iç çamaşırlarını ve onun için ayırdığım siyah Adidas tişörtü ve eşofmanlarını ona giydirdim. Saçlarına havluyu sardıktan sonra onu yatağa yatırdım ve anlından öptüm.

"Ben ikimiz için bir şeyler hazırlamaya gidiyorum. Sen de o sırada biraz uyu. Yemekten sonra her şeyi anlatırsın olur mu?"

Gülerek bana kafasını salladıktan sonra gözlerini kapatmıştı. Ben de odadan çıktım ve mutfağa ilerledim. Umarım onu daha iyi mutlu ve sevinçli nisa yapabilirdim.

###

Açıklamayı "Acımasız (JENLİSA) kitabın da yeni yazdığım bölüm de yaptım. Yayınladığım da açıklamamı ve size sunduğum anketleri cevaplayınız.

Sizleri seviyorum bebekler ❤

"MNA"

"Sahte mi?"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin