65 - Kim Kazandı Ki, Kaybeden Herkesti Oysa ki...

4.4K 333 100
                                    

Başkası bir şey kaybetmeden sizin kazanmanız mümkün değildir. Bazı mağlubiyetler vardır; başarmaktan çok daha üstündür... O halde kaybedenler kulübüme hoş geldiniz.

Desteklerinizi hikâyelerimden esirgemeyin lütfen... Her cümlem sizler değer verdiğinizde güzel🥰

Bu bölümü
özellikle Aley'ime ❤🥰
@kurgular_peerisi
birkucukgalp
IpekKoyuncu0
mlk_bck4360
sikintiyok19
xxcemrexx61
muzlayakamoz
güzelliklerime ithaf edilmiştir.🥰

Umut, siyah parlak honda marka motorunu elindeki cam beziyle belki yüzüncü kez siliyordu. Uçan kuşa ve yoldan geçen arabalara öldürecek gibi bakıyordu. Olurda, motoruna bir kuş pisler yada yoldan geçenlerle uçuşan toz zerreleri motorunu zedeler diye ödü kopuyordu. Hepimiz yine bir aradaydık. Ela yanımda kıkırdayıp Umut'u gülümseyerek izleyen Mine'yi koluyla dürttü. "İleride doğacak çocuğunuza da böyle bakım yapmaz umarım? Elinde bir ıslak mendille bebeğinizin arkasından koşusu canlandı gözümde..."

Mine'nin teni kırmızıdan mor tonlarına geçiş yaparken utancın gölgesine sığınıverdi. "Bizim çocuğumuzu mu?" Derken mümkünü varmış gibi yüzü biraz daha renk değiştirdi. Umut kızılın elini tutunca bile çok utanan arkadaşımın şaşkın hali çok sevilesiydi. Kızaran yanaklarını mıncırıp "Sen çok güzel bir anne olursun. Uzak gelmesin sana o sahneler. Motoruna toz gelecek diye endişe eden adam seni kolay kolay bırakmayacağı gibi saçının teline zarar gelsin istemez. Sen huzursuz olursun diye dokunmuyor Mine, üzerine titriyor. Neden geleceğe böyle bakıyorsun?"

"Babam olacak kişi de annemi çok severdi. Umut neden yapmas-"

"Sakın! Bunu ne kendine ne de Umut'a yapma! Mine'm o ikisi bir değil, olamaz. Herkesi aynı kefenin içine sığdırmaya çalışma, ölürken bile tek başına kefenlenir insanoğlu." İkna olmamıştı, farkında değildik ama Mine babasının annesini gözlerinin önünde aldatmasından dolayı çok aşırı etkilenmişti. Bakışlarını kaçırdı ve artık Umut'a bakmadığı gibi sırtını döndü. Duvarda çok cazip bir şey varmış gibi bakışlarını oraya kilitledi. Konuşmak istemediğinde kaçtığında ona ulaşmak mümkün değildi.

Ela ile birbirimize baktık, başını iki yana salladı. Üzerine gitme demek istiyordu, haklıydı. Ela, Mine'ye sırtından sarıldı. Bende duvarla arasına geçip önünden sarıldım. Ela "Unut Mine, ne gördüysen unut, biz yanındayız." Mine küçük bir şekilde hıçkırdı ama hemen kendisini tuttu çünkü biraz ilerisinde sırf o ağladı diye kendisine zarar veren bir adam vardı. Bir keresinde Mine ağladı diye duvarları tekmelemiş uzun süre topallayarak yürümüştü. Mine o zamandan beri Umut'un canı yanacak diye göz yaşlarını hep içine içine akıttı, dolu dolu ağlayamadı. Bize hep umut veren çiftin bir türlü aşamadığı bir şey vardı. Aralarında görünmez bir duvar vardı ve onu bir türlü yıkamıyorlardı. Biz duygusal bir çemberin içine hapsolmuşken her şeyden habersiz Umut'un delice bağırışını duyduk.

"Aldım lan plakanı, andım olsun ki seni yakaladığım yerde kıçına bez takacağım!"

Tehdidini havaya bakarak savuran gence şaşkın gözlerle bakmakta haklıydık. Uçarken motoruna pisleyen bir kuşa bağırıyormuş meğersem! Mine az önceki umutsuz haline nazaran kıkırdamaya başladığında, Umut hala kuşa saydırmakla meşhurdu. Mesela birisi çok komikti. "Sıçmasını bilmiyorsan yemesene oğlum! Tuvalet adabı diye bir şey var, ögreniver bir zahmet!"

KOYU MAViHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin