62 - Ayrılık Bitti, Canına Okuyacağım Sevgilim! Beni Benden Aldın Lan!

7.1K 406 600
                                    

Ateşin harında mavidir çalımlar,
Kalbin mahpusu demirden zırhlar,
Bile isteye ütopyama sızdın yar.
Yok öyle geldim, gördüm, gidiyorum,
Bil ki aşkın şanında sonsuzluk var!
💙 GüL öZAL 💙

Bölüm Şarkıları
Mabel Matiz - Gel
Burak King - Yanıyoruz

Bu bölüme rekor yorum gelir mi acep?😅😁 Gelirse yeni bölüm hemen gelecek efenim 🥰

Canımı yakmaktan korkar gibi tüy dokunuşuyla öptü alnımı. Biraz daha eğildi üzerime, kokumu içine çekerken sesli bir şekilde nefes verip sigarada kalan son zehirli nefesi çekti içine. Dumanı yüzüme yüzüme usul usul dokunurken şiirine devam etti.

Hiçbir şey vermemek için hiçbir şey almadın ki,
Çocukluğumu sundum sana yüzümde bayramlık sevinci...
Bir sigara içimlik daha kalmadın ki...

Duman aramızda salındı usul usul, onun ağzından kelimeler döküldükçe dumanın zehrine buladı bizi. Çok sevmenin hüznüne, aşkın büyüsüne kapıldık delicesine... Yerimden bir milim bile kıpırdamamı istemedi. Şarkının son sözlerini, elinde bitmiş sigarası ile birlikte gözlerime bakarken yalvararak aşk ve af dilenerek söyledi.

İhtiraslarımı gülüşlerimi al,
Sonradan duyulan pişmanlığımı al, Kolaysa gel de beni senden al.
Belki acır da gitmezsin,
Belki acır da gitmezsin...

Kırıklar yerli yerinde duruyorken kalmak mı doğruydu? Gitmek mi hakikat olandı? Ruh ikilemde kalmıştı! Vah ki ne vahtı...

Belki acır da gitmezsin,
Belki acır da gitmezsin...

Ben çok ağlamıştım fakat hiç onu böyle çaresiz gördüğüm anın hissindeki gibi hiç ağlamamıştım. Şimdi her zamankinden çok daha fazla ağladım. Elinin içinde izmaritini söndürmesi beni mahvetmişti. O güzelim elinin içi yüreğim gibi sızlamıyor muydu? Ben ona hiç kıyamazken o beni keskin kelimeleriyle acımasızca delik deşik ediyordu. Kırgınlıkları eski çalı süpürgeleriyle hışımla süpürmek onun uzun boynuna kollarımı dolamak istedim. Ama görünmez zincirler vardı hareket etmemi engelleyen, araya giren zamandan mı bilinmez, o soğuk havayı bir türlü üfleyemiyordum aramızdan. Ne çok kırılmışım, ne çok üzmüş beni mavi adamım?

Bu tedirginliğin aklıma sızdırdığı ya yeniden bana hakaret ederse korkusu, yüreğime öfkeyle ektiğı acı, ruhumun onsuz boşlukta salınışını bitirmek istiyordum. Neden bilmem hareket edecek gücü bir türlü bulamıyordum, dudaklarım bile kıpırdamıyordu.

O hüznün yağmuruna bulanan gözleri, elinde bitmiş sigarasının külleri, yüreğinde özlemle bir işaret bekliyordu benden, bana atılıp sımsıkı sarılmak için. Ne kalabildim onun karşında; ne de gidebildim, öylece bekledim. Bir adım attı, tek adımlık bir mesafe kalmıştı, nabzımın atışları delirdi. O bir adımlık mesafede saliseler saniyeye yuvarlandı, belki dakikaya... Ne kadar zaman birbirimizin gözlerinde kaybolduk bilmiyorum.

O, bir müddet sabrının sınırlarının son demlerini tekmeledi ve birden o bir adımlık mesafeyi de acımasızca kapattı. Yüreğim delirdi, heyecanın koynunda deli deli tepindi olduğu yerde.

Sindiğim köşe ve Edis'in arasında kaldığım an solukları vurdu, yüzümün kül rengine. Her nefesinde küllerimin içinde güller tomurcuklandı. Gözlerimi çekmek istedim, bütün bu  yoğunluktan bir korkak gibi kaçmak için. Öyle bir baktı ki çekemedim gözlerimi, ikimizin yüzünde de yağan yağmurlar durulmuş damlaların çizdiği yollar kurumaya yüz tutmuştu. Özlemiştik. Çok özlemiştik. Nefeslerimiz karıştı birbirine, ruhumuz dirildi yine yeniden sarmaşık yaprakları gibi dolandılar birbirlerine.

KOYU MAViHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin