Temizlikçi

Temizlikçi : Sevgilim değil, sürtüğüm

" Bence katılmalısın Ammy..." 

" Ben? Minicik etek? Hoplama zıplama? Çok beklersiniz çocuklar." dedim elimle kendimi göstermiş, konuşurken.

" Hadi ama Am."

" Katılırsam çenenizi kapatacak mısınız?"

" Evet! Evet! Evet! Evet! Evet! Evet! Evet! Evet! "

Grace ve Bradley sabahtan beri kafamın etini yediler şu ponpon kızlık için. Onlarda katılacaklar beni de zorluyorlar. Sanırım şansımı denemekten zarar çıkmazdı değil mi?

" Neyse ben derse giricem, sonrada seçmelere katılırım. Eminim kendimi rezil edeceğim. Ah tanrım..." diyerek onların zafer sırıtışına karşı göz devirip okulda dolabımın olduğu yere ilerleyip, dolaptan çıkardığım trigonametri dersi malzemelerini alıp sınıfa doğru ilerledim.

Kapıya sadece birkaç adım kalmıştı ki sınıftaki gürültüyü duyunca yüzümü buruşturdum. Hadi ama, biz ilkokulu atlattık sanıyordum ...

Derin bir nefes alıp, sesli bir şekilde verdim. Trigonametri öğretmeni zaten bana takık bir halde olduğu için asla bu derste devamsızlık yapamazdım. Büyük bir hayal kırıklığı ile sınıfa doğru yürümeye başladım.

Dışarda duyduğum gürültüden sonra bu manzara iyice çocuksuydu. Gerçekten bazen okulda olduğum zamanlar, hayvanat bahçesinde gibi hissediyorum kendimi. Sınıfa bir göz gezdirdim. Ardından en arka sıraya doğru ilerledim.

Eşyaları sıranın üstüne koydum, başımı sıraya. Ardından Bayan Grand sınıfa girince bir zahmette bulunup başımı kaldırdım.

Hadi ama kim trigonametri dersini dinler ki?  Aslında öğretmeniniz Bayan. Grand olunca mecbur kalıyorsun orası ayrı da...

Öğretmen, hiç vakit kaybetmeden, benim için bir şey ifade etmeyen matematiksel terimleri tahtaya doldurmaya başlayına gözümü tekrar devirerek sıraya resmen yapıştırdım başımı. Emin olun π'ın ( Pi sayısı ) kare kökü benim için bir ifade etmiyor.  Veya diğer tüm matematiksel her şey desek daha doğru olur.

Aslında ben dersleri ile ilgilenen biriyim. Ama kendi çapımda. Demek istediğim her sınavdan "C+" "C" veya "D" almak bu okulda mucize...

Fazla zaman kaybetmeyerek gözlerimi yumdum, biraz dinlendirmekten zarar çıkmazdı.

---

" Peki, herkesin rüyasına girmek çok yorucu oluyor mu? Hadi bize biraz bahset." dedim karşımdaki pandaya.

" Şey aslında, senin bu rüyanda Justin'i koyacaklardı ama bir olay bulamayınca vazgeçtiler.  Yani herkesin rüyasına girmiyorum. "

" Ammy! Jerry zamanı! Ov yeaa!" diye gelen sesle hemen başımı o tarafa çevirdim. Penisini pantolonunda hoplatarak bize yaklaşan Bieber... 

" Justin senin burada ne işin var? " dedim oturduğum sandalyeden kalkarak.

" Panda ile ne yapıyorsunuz lan ? Ama beni yolladılar senin rüyana... Banane Banane yaaeeğ! Ben olcam rüyanda. Banane söyle gitsin şu pofidik dombiliye..."

" Lütfen Justin, o Pandaya benden başkası laf edemez.

" Lağğn sen bana pofidik dombili mi dediğğğn? " diye panda birden bağırdı.

" Panda... " dedim şaşkınlıka. Nasıl bir ses çıktı lan ondan.

" Amber." dedi panda.