Üç hafta, benim tüm sarı kafaları bir tanesinden ayrı tutmam için yetmişti. Çüküne tekmeyi yiyen bünyem etrafta fark ettirmeksizin onu aradığını itiraf etmek nedir bilmiyordu. Junior Jungkook'un duyguları incinmişti.
Bir diğer haftaysa aynı kampüste olduğumuzu öğrendim.
Hiçbir zaman öylesine bir yerde öylesine gördüğüm birine tutulup da sonrasında sessiz sedasız gözleyerek arkasından bakan, gidip de konuşmaya tenezzül etmeyen yahut utanç gibi en son lisede hissettiğim duyguların elimi kolumu bağlamasına izin veren biri olmamıştım.
Şimdiyse haftalardır olduğum kişi, sanki başkasıymış gibi karşıma geçip bana nanik yapıyordu.
Elbette çekingenlik falan lafta, dünya üzerinde beni utandıracak tek varlık cahilliğini haykırmaktan yılmayan insan çeşidiydi, ki bunun konumuzla alakası da yok. Öyleyse... Sadece, tanrım, çüküme tekme atmıştı. Öküz falan demişti. Öküz ne ya? Tanışmıyorduk bile... O gece kırılan tek şeyin Taehyung'un burnu olmaması epey üzücüydü. Yo, hayır, bir diğeri kesinlikle kemiklerim arasındaki yegane kan pompalama görevini üstlenen o et parçası değil. Daha çok üreme semptomlarım. Ne güzel geçirmişti ama... Hayatımda böyle tekme gördüğümü sanmıyorum. Annesinin karnıdayken benzerini yapsa muhtemelen kendi kendine sezaryen gerçekleştiren ilk bebek olurdu.
✪✪✪
Güncelleme; Adını öğrendim. Bunu aslında haftalar önce yapmıştım. Ama sanırım bir diğer gelişme daha fazla yol kat edilebilir cinsten.
Aynı okuldaydık. Tanrının belası aynı okulda. Bilmem kaç bin metrekare, hayvanat bahçesi genişliğinden farksız devasa okulumda, onunla birlikteydim. Farklı derslerde ama aynı bölümde. Aynı. Okul. Sınırları. İçerisinde.
Tam tamına iki yıldır bir kere olsun karşılaşmamış olmamız aşk tanrısı Eros'un kaypaklık yapması yüzünden miydi? Ama en büyük kaypaklığı dingin bir ders arası ya da olası herhangi bir klüp toplantısında, hoşça karşılaşmak yerinde boklu Taehyung'un Eros'la yarışan kaypaklığı sayesinde başlayan kavgada karşılaşmış olmamızdı.
Gerçekten... Neden? Neden yani? Herif çüküme tekme atmıştı! (Duyguları incinen Junior Jungkook olanları hâlâ hazmedemiyor pt. 2...)
Lanet bir kavgada saçma sapan bir şekilde tanışmıştık. Ona tanışmak bile denemezdi. Muhtemelen benimle ilgili hatırladığı tek şey ensesinden tutup çekilmesiyle boğazını sıkıştıran kıl herifin teki olduğumdu.
Amma çirkefti. Neyine düştüğüm konusunda hiçbir fikrim yok, dürüst olacağım; o gece ben de kendisi hakkında pek de sıcak hisler barındırmadım. Hırçın, bodur boylu çilekefin tekiydi ve eli ayağı sahiden ağırdı. Pembe yanakları ve çatık kaşlarıyla üstüme üstüme gelip hesap sorarken çekici bir yanı fazla yoktu. Ama... O gün görünmezliği benim için üstünden kalkmış gibi, sanki her biri düzenlenmiş tesadüfler gibi, sürekli karşıma çıkmaya başladı. Kampüste. Kütüphanede. Starbucks'ta. Okul koridorlarında. Bahçede.
Duvara sırayla dizilmiş pisuvarların önündeyken denk gelmiş olmamız sanırım aralarında en... İyi? İyi olanıydı. Galiba. Coşkun'a dönüşmeme son; beş...
Beni bir kere olsun görmemişti. Yüksek ihtimalle gözüne çarpmamak için ekstra efor sarf ettiğim içindi.
Bir sonraki gün ise en önemli ve çılgın güncelleme oluştu; sarı kafanın on haneli kutsalını buldum.
Tanrı ağzı gevşek sınıf temsilcisi sürpüntüleri korusun. Dudaklarımın arasından çıkan üç küçük cezbedici laf ve flörtöz olmaya yakın iki hareket. Sonuç; Park Jimin'in telefon numarası sayı tuşlarıma inci gibi dizilmiş bir hâlde. Halüsinasyon görüyor olmam olası ama yan yana dizili sayılar kanımca mendil sallayarak halay ediyor...
Ona mesaj atmadım. Sadece rehberime kaydettim. Nane.
Bunun yerine günlerdir stolkladığım instagram profiline, yedek e-postam ile oluşturduğum farklı bir hesaptan yazdım.
Sadece gidip zengin kelime haznemden seçtiğim en zibidik mesajı attım ve bu kesinlikle bilinç altımın eserlerinden biri. Muhtemelen elimdeki telefona yaklaşık 25 dakika boyunca bakmasam ya da yatağımdaki yastıkları ayaklarım vasıtasıyla yoğurmasam, zihnime yaratıcı bir sonuç düşürmediğinde enerjimi bir şekilde dışarı atmak adına yağmur dansı yapmaya çalışmasam (kendime not: bu asla işe yaramıyor), muhtemelen daha az absürt duran bir şeyler yollayabilirdim.
ヅ
geliyor gelmekte olan HAZIR MIYIZ ZİBİLYON TANE BÖLÜME
KENDİME DUR DEMEYECEĞİM JİKOOKLAR KOOKMİNLER AĞZIMDAN GİRSİN BURNUMDAN ÇIKSIN İSTİYORUM OOOHHH BÖYLE VAR YA BOĞUN BENI
ŞİMDİ OKUDUĞUN
glam ✪ʲⁱᵏᵒᵒᵏ
Fanfiction/Tamamlandı/ Kookmin ✪ İlk görüşte aşk değil. İlk kavgada aşk. ヅ 20.10.19/-22.12.20