Park.min95:Mantıklı bir şey söylemek için tek bir cümle hakkın kaldı, yoksa ömrünün geri kalanında yazmak için başka birini bulman gerekecek.
glam_8:
Gözlerimi kısarak ekrana baktım. Kendi kaşınmıştı.
Profilini engellemeye çalıştığım süre boyunca gelen mesajları okumadan bildirim panelinden kaydırmıştım.
"Jimin saatini banyoda bırakmışsın!"
Yoongi seslendiğinde, başımı eğip koltuğun kenarından koridora açılan bölüme baktım. Sesi buraya kadar geliyordu, birkaç saniye sonraysa kendisi elinde saatimle yanıma gelmişti.
"Bozuldu mu bu ya?" Elinden alırken mırıldandım. Nefes düzenimin bozulduğunu saklamaya çalışıyordum.
"Emin misin bozulduğunda? Bir şey mi oldu?"
Olmadığını söylemek ister gibi yüzüne ifadesizce baktım. Konuşsam muhtemelen hemen şüphelenirdi. Arkasındaki televizyona çatık kaşlarıyla kısa bir bakış attı, Hoseok hâlâ Weekly Idol izliyordu.
"Televizyonda falan bir şey mi gördün?"
Başımı olumsuz anlamda salladım. "Bir şey olmadı hyung ya... Bozuldu yine kesin. Yağmurda kalmıştım geçen gün, o yüzdendir."
Lanet. Her seferinde, kalbimin düzeyli giden atışlarını bozabilecek en küçük ritimde dahi bunun o anki herkes tarafından fark edilmesinden nefret ediyorum. Sanırım bir kalp piline sahip olmanın en gıcık yanı bu.
Yoongi bana inanmadığını gösteren bir bakış attı ama tekrar konuşmadan geldiği yere geri dönmeye başladı. Arkama yaslandım. Bu, 15 yaşımdan sonra geçirdiğim zibidik ameliyat sonrasında mı bu hale gelmişti bilmiyorum ama, tanışmadığım birinin benimle sıradan olmayan bir konu hakkında bir dakikadan fazla konuşması şu lanet pili öttürüyordu. Özellikle belirtiyorum, öten tek şey pil. Her ne kadar dolaylı yoldan kalbim olsa da. Bunun heyecanlandığım manasına gelmediği konusunda uzun zaman önce kendimle hemfikir olmuştum (kolay değildi çünkü kulağa aşırı saçma geliyordu).
"Jiminie," Hoseok sonunda televizyondan ayrılabildiğinde, bir ucunu fişe taktığı ince uçlu şarj aletiyle bana doğru yaklaşıyor ve sırıtıyordu. "Pilin bitmiş gel seni şarja takalım-"
"Ya hyung ya!"
O bildik kahkahasıyla omuzlarını titreştirirken sinirle soludum. En az 500 defa yapmıştı bu şarj aleti espirisini. En az 500 kez, ve bıkmak nedir bilmiyordu.
Koltuğun kenarına bıraktığım telefon yeniden titreştiğinde pilin alarmını barındıran saatimi kaptığım gibi merdivenlerden çıkmaya başladım.
+82..........: engelleyeceğini biliyordum, nane...
niye engelledin be beni
konuşuyorduk ne güzelJ: Kaç tane hattın var ona göre direkt basacağım sen yazdıkça sırayla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
glam ✪ʲⁱᵏᵒᵒᵏ
Fanfiction/Tamamlandı/ Kookmin ✪ İlk görüşte aşk değil. İlk kavgada aşk. ヅ 20.10.19/-22.12.20