PARK JİMİN/ glam ✪07

5.5K 609 320
                                    

-PARK JİMİN-

Kapı anahtarını çevirmemle patır patır gelen ayak sesleri ve kucağıma atlayan Çeki'yi kollarımın arasına aldığımda popomla kapıyı geri ittirmiş, anlamsız sözcüklerle kucağımdakine art arda öpücükler kondurmaya başlamıştım.

"Oh, babacığına hoş geldin demeye mi geldin sen? Kuzuşum benim. Totosunu mıncırdığım. Aigo şunun tipine bak. Hyung! İçeride misiniz? Minik kara böcüğüm benim. Karnın acıktı mı? Mama yedin mi?"

Yoongi hyung koridorda Çeki ile bir o yana bir bu yana yalpalayan bedenime göz devirdi. "Yedi. Kum torbasını dışarı çıkar demiştim, duruyor hâlâ Jimin."

"Unutmuşum ya... Giderken atarsın. Tosunuma iyi baktınız mı? Zayıflatmadınız değil mi onu? Neden hafiflemiş gibi geliyor bana,"

"Üç saatliğine gittin Jimin. İki paket ıslak mama yedi ayrıca. Şu ilgili baba rollerini keser misin, kediyle konuşuyorsun!"

Yoongi'ye aldırmayıp kucağımdaki Çeki ile birlikte salona doğru yürüdüm. Bir yandan da kafasının üstünü öpücüklüyordum. Mıncıklamayı sevdiğim tek şeydi sanırım şu dünyada. Koltuğa atlayıp onu da göbeğime yatırırken klasik okul sonrası hasret giderme ritüelimizi gerçekleştiriyorduk. Daha doğrusu Çeki sürekli öpüp durmamdan kaçmaya çalışıyor, bense patilerinden tutup kuyruğunu boynuma dolamak gibi saçma sapan hareketlerle tüylerini okşuyordum.

"Miyav. Şşt. Buraya gel. Uyuyalım hadi,"

"Seni anlamıyor biliyorsun değil mi?"

Yoongi Hoseok'a onaylamaz bir bakış atarken söylendi. "Kediden cevap beklediği de oluyor onun. Çok da farklı familyadan değiller gerçi."

Hoseok sırıtırken Yoongi onun gittikçe pislikleşen sırıtışına yüzünü buruşturmak üzereydi. "Sen çok farklısın sanki."

"Defol Hoseok."

"Jimin, Çekirge'yi Yoongi'ye de miyavlatsana. Belki iletişim kurarlar."

"Rahat bırakın çocuğumu. Hem siz hiç kavga etmiyor musunuz ya? Sürekli dip dibe..."

Yoongi Hoseok'un yanına gidip çıkardığı ceketini elinden alırken yeniden yüzünü buruşturdu. "Biz kavga etmeyiz."

Gözlerimi devirdim. Patilerini onu sırt üstü yatırdığım için yüzümde gezdiren Çeki'ye dönerken ikisini umursamamaya karar vermiştim. "En gerçek ilişki bizimkisi. Değil mi ama?"

"Sana kediyle mutluluklar. Biz sevişmeye gidiyoruz, kapıyı çalmadan içeri girme. Hatta bence odanın önünden geçme."

Yalnızca yüzümü buruşturmakla yetindim. Yemin ederim ikisi yüzünden seks eyleminden soğumama ramak kalmıştı. Birbirlerine karşı bel altı espiri ya da dokundurmalar yapmak konusunda biraz bile çekinmemeleri, üstüne aynı evde yaşıyor olmamız ciddi bir problem yaratmak üzereydi benim için.

Bıkkınca kafamı Çekirge'nin göbeğinden çekip koltuğa kaydırdım ve gevşekçe uzanıp televizyon kumandasını elime aldım. Kanalları zap yaparken neden aklıma gelmesi gereken en son kişi gelmişti, bilmiyordum. Ona yazdığım son şeylerde fazla mı sert çıkışmıştım, emin değildim. Aslında aklımdan o kadar da sert olmak geçmiyordu ama zaten birine sosyal medyadan yazdığınızda ne düşündüğünüzü tam olarak aktarmak imkansız oluyordu. Yazılan yazı karşı tarafın gözünde nasıl canlanırsa öyle algılıyordu. Sonuç olarak kaba olduğumu falan düşünmeme gerek yoktu.

Ve anlaşılan oydu ki beni pek de ciddiye almış gibi değildi.

glam_8: öğlen yemeğinde senin alıp durduğun sosislilerden yedim bu gün

glam ✪ʲⁱᵏᵒᵒᵏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin