Annemin beni uyandırmasıyla gözlerimi açtım.
"Günaydın uykucu. Kalk hadi." (Annem)
Perdelerimi açıp içeriye ışığın gelmesini sağlıyordu.
"Anne bırak biraz yatayım okul yok bugün. Yorgunumda." Diyerek yerimde döndüm.
"Olmaz kalk hadi aşağıda eğlence var. Kaçırıyorsun bak sonra pişman olursun."
"Offf... Ne eğlencesi?" Diyerek gözlerimi açtım. Anneme doğru dönmüşüm meğersem.
"Baban ablan ve sevgilisiyle uğraşıyor. Aşağıda kahvaltıya başladılar sende gecikme hadi." Diyerek odamdan çıktı.
Ben ablamı unutmuştum. Kendimi zorlayarak yataktan kalkıp üzerimi değiştirdim. Odamdan çıkıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı tepeden sıkıca bağladım.
Aşağıya indiğimde arka bahçede olduklarını fark ettim. Mutfağa geçip arka bahçeye açılan kapıdan bizimkilere baktım. Ablam karşısında oturan kişinin gözlerine bakmıştı. Babam rahat vermiyordu anlaşılan.
"Herkese günaydın." Diyerek masada yerime oturdum.
Herkesle merhabalaştıktan sonra kahvaltıma döndüm. Anladığım kadarıyla ablamın karşısında ki benim eniştem oluyordu. Annem ve babam karşılıklı oturmuşlardı. Annemin bir tarafında ablam diğer tarafında sevgilisi vardı. Babamın bir tarafında ben diğer tarafında eniştemin kardeşi vardı. Ben ve ablamda yan yana oturmuştuk.Masada Genel olarak gergin bir hava vardı.
"Eee enişte nasılsın?" Diyerek enişteme baktım. Adını şuan hatırlamıyorum.
"Iyiyim Dolunay. Sen?" Diye Sordu.
"Bende iyiyim." Diyerek bir yudum çay aldım.
Bu konuşmadan başka kimseden ses çıkmadı. Ortamda duyulan sadece bıçak kaşık sesleriydi. Ablama baktığımda gözüme ilk çarpan şey saçının rengiydi. Ablam kendi saç rengini kullanıyordu. Saçında ki boyayı çıkarmıştı. Gerçi onu en son bir sene önce görmüştüm. Belki bir seneden de fazla olabilir. Onu en son gördüğümde saçları ensesine deyiyordu. Şimdi ise uzatmış tepeden topuz yapmıştı.
Babam ayağıma vurduğunda Babama döndüm. Sanırım yine dalmıştım.
"Ne oldu?" Der gibi bakıyordu.
Bir şey yok işareti yapıp önüme geri döndüm. Babamla bu durumumuzu annem ve eniştem görmüşlerdi.
Yemek bitmek üzereyken bir süre sonra sıkılıp babama döndüm.
"Baba işe giderken beni Avm' ye götürebilir misin?" diye sordum.Bugün evde durmak istemiyordum. Anladığım kadarıyla ablamlarda şuan pek rahat değillerdi. Onları biraz buradan uzaklaştırmam iyi olurdu sanırım. Sanuçta benim yüzümden buradardı.
"Kızım daha dün gitmedin mi oraya?"
"Evet ama unuttuğum bir kaç bir şey var. Onları almam gerekiyor. Hem ablamlarda biraz burayı gezmiş olurlar." dedim.
"Tamam." Deyince ablam bacağıma vurdu. Ne yapmak istediğimi anlamıştı.
Masadakileri konuşturmaya başladım. Eniştemin adı Onurdu kardeşinin adıda Ömer. Ben Onurdan çok Ömerle muhabbete dalınca ablam ayağıma vurdu.
"Dolunay tuzu verir misin?" Diye sorup babamı işaret etti. Uyarıyı anlayıp fazla sohbete girmedim bu sefer.
Yemekleri toplama faslı ablam ve anneme bırakıp odama çıkıp hazırlandım. Hafif bir makyaj yapıp üzerime ceket aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
FantasySırt çantamı aldım. Artık bu evden taşınmam gerekiyordu. Ailemi çok özledim. Annem, babam ve Ablam..... On aydır hiç birini görmüyordum. Gerçi bu benim tercihimdi. Yapmak zorunda olduğum bir tercih..... Ailemden Annem ve Ablam büyücülerdi. Babam ise...