8. Bölüm

7.6K 496 13
                                    

Babam anahtarıyla kapıyı açtı. Eve giren ilk kişi ben oldum. Babam Alfa olacağımı duyduktan sonra bir daha da konuşmadı. Üzerinden şaşkınlığını atamamıştı henüz benden sonra Yıldız en sonda babam girdi eve. Kapıyı  kilitleyip arkamızdan geldi.
   
                 
"Neden bu kadar geciktiniz." Diye bize seslendi Annem. Sesi salondan geliyordu.

"Anne biz geldik." Diyerek Annemin yanına gittim.

Annem Yıldızı görünce şaşırıp ayağa kalktı. "Yıldız sen misin gerçekten!" Dedi.

"Evet ben geldim." Diyerek anneme sarıldı.
  
  
Babam tek kelime etmeden her zaman ki oturduğu tekli koltuğa geçti.
 
 
"Haber verseydin hazırlık yapardım. Aç mısın?" (Annem)
  
   
Annem Yıldızla konuşmaya başlarken bende sessizce kanepeye oturdum.
   
      
"Aç değilim sağol. " dedi.

Annemle ikili koltuğa oturdular.

"Hangi rüzgar attı seni buraya. Kaç senedir gel diyorum işini bahane ediyordun." (Annem)

Yıldız cevap vermeden önce bana baktı.

"Aslında ben Dolunay için geldim. Dolunayın sizin kızınız  olduğunu  bilmiyordum. En son bebekken görmüştüm onu." (Yıldız)

"Dolunay ne alaka!" Diyerek ikimize baktı Annem.

"Kızımız kurtların Alfası olacakmış. Şuan Varismiş Nuran." Dedi Babam.

"Kim Dolunay mı!?" (Annem)
Inanmamış gibiydi. Zaten bu pekte inanılacak bir şey değildi...
   
   
"Evet. Ben onun en yakın koruması olacağım. Onu eğitmek için geldim." (Yıldız)
  
   
Annem ayağa kalktı.
"Saçmalama Yıldız sen ne dediğinin farkında mısın? Ne biçim şaka bu!! " dedi.
    
       
"Şaka değil anne. Yıldız doğru söylüyor Ben Alfanın Varisiyim. Öyleymişim." Dedim.
   
      
Annem inanmayan gözlerle bana baktı.
   
    
"Öyleymişte ne demek!!  Kızım bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama sen hastalıklısın!" (Babam)
   
        
"Başta bende öyle sanıyordum ama öyle değilmişim baba. Sadece kurt halime dönüşemiyordum. Beyaz kurtum ben. O yüzden normal kurtlara göre güçlerim geç ortaya çıktı." Dedim.
     
    
       
Ikiside ne demek istediğimi anlamaya çalışıyorlardı. Ayağa kalkıp masada duran bardağı elime aldım. Masanın kenarına vurarak ucunu kırdım. Anne ve Babamın yanına geldim.

"Ne yapıyorsun sen!?" (Annem)

"Bırak elindekini!" (Babam)
    
               
Kırık tarafıyla bileğimi boydan boya derin kestim. Bir kaç damla kan yere düştü. Sonra yaram kapanmaya başladı. Saniyeler içinde bileğim eski haline geri döndü. Üzerinde ki kanı silip bileğimi annemlere gösterdim.
   
    
"Bu iyileşme durumumu aslında liseye başlamak üzereyken fark ettim. Gerçi bu kadar hızlı olmuyordu. Hastalıklı olduğum için kulak arkası yapıp hiç önemsemedim. Zamanla ortadan kaybolur diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Şuan eskisine göre daha hızlı iyileşiyorum." Dedim.

"Neden bize bir şey demedin kızım?" (Annem)

"Kaybolacak diye önemsemedim. Benimle birlikte sizde üzülecektiniz. Sizi üzmek istemedim sadece." Dedim.

"Biz senin aileniz. Aileler sadece mutlulukta değil kötü zamanlarda da yan yana olurlar kızım." (Babam)
    
    
Diyecek bir sözüm yoktu. Dedikleri doğruydu ama ben Hastalıklıyım diye
kaybolur sanıyordum.
Ne diye bilirdim ki....
  
  
"Özür dilerim." Dedim.
  
  
Hiç biri sesini çıkarmadı. Bir süre sonra sessizliği annem bozdu.
  
   
"Yıldız kızımın Alfa olduğunu nerden anladınız. Tamam şuan dediğine göre kurt ama Alfa olduğunu nerden biliyorsunuz." (Annem)
   
   
"Alfalara özgü bir gücünü kullanarak bana yardım etti. Biz kurtlar sadece dönüştükten sonra telepati yoluyla konuşuruz ama Dolunay dönüşmeden beni duydu. Birlikte konuştuk." (Yıldız)

DOLUNAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin