Kara Veba

658 86 81
                                    

 

Kyungsoo ve arkadaşları toplantı odasında ki geniş masaya oturmuş bu son olayı tartışıyordular.

"Güney ' deki iki kasaba da isyana karıştı."

"Asker gönderip isyanı bastırın."

"Fransa'dan elçi geldi. Kraliçe Mary ve Kral François sizin yanınızda olduğunu ama her an İskoçya'da da bir isyanın başlayabileceği yazılı mektupta. İngiltere Kraliçesi Elizabeth anlaşma yapmak istemiyormuş."

"Ben bir mektup yazarım. Elçi göndeririz. Onların da bu savaşı son bulmalı artık. "

"Son olarak Kralım." Kris gergince konuştuğunda herkes ona döndü.

"Evet Kris?"

"Aynı mesaj ve aynı cinayet Dongdom köyünde de belirdi." Dediğinde uzun bir sessizlik oldu. Dongdom köyünde doğmuştu Kyungsoo.

Jongin sessizce eşini ve diğerlerini dinlerken yeni yeni farkına varıyordu. Kral' n eşi olmanın ne demek olduğunu. Kyungsoo sadece Sm ' den değil dünyada ki bütün varlıkların sorumluluğu taşıyordu.

"Asker gönderin. İsyanı kontrol altına alsınlar, hiçbir vatandaşa zarar verilmeyecek." dedikten sonra Kris başıyla selam vermiş, ayağa kalkmış ve odadan çıkmıştı.

"Toplantı bitmiştir." dediğinde masadakiler ayaklanıp salondan çıkınca Kyungsoo derin bir nefes verdi. Jongin yerinden kalkıp eşinin arkasına geçti ve ellerini omuzuna koyup masaj yapmaya başladığında Kyungsoo gülümseyerek nefesini verdi.

"Çok iyi geldi bu."

"Elimden sadece bu geliyor." Dediğinde Jongin, Kyungsoo onun elinden tutup kendine çekti. Jongin çekinmeden onun kucağına oturduğunda Kyungsoo kollarını beline sarıp eşine baktı.

"Varlığın en büyük desteğimdir." Dediğinde Jongin gülümseyerek anlını eşinin anlına yasladı. Uzanıp onu öpüp başını Kyungsoo' n omzuna yaslayıp gözlerini kapattı.

"Sana ve ailene zarar gelmesine müsaade etmeyeceğim."

-

Yixing ayağını sallayıp korkak bakışlar atan omegaya en korkutucu bakışlarını atıyordu.

"Demek Junmyeon'u görmeye geldin.!" Dişleri arasında konuşunca omega yutkundu.

"Evet."

"Hım... Neden peki?" Kollarını göğsünde bağdaşırdı. Genç kadın yeniden gergince yutkundu.

"Çünkü bebeğim birkaç gündür hareketsiz." Dediğinde Yixing' n bakışları yumuşadı anında.

"Aman Tanrım. Hamile misin?" Diyerek hızla kızın yanına oturdu ve ellerini tuttu.

"Evet."

"Nasıl bir his? Karnına dokunabilir miyim?" Gözlerini kocaman açıp kıza baktığında genç kız rahatlamayla gülümseyerek onayladı.

Yixing elini genç kadının karnına koyduğunda minik bebeğin hakaretini hissetmesi ile gözleri dolu.

"O çok." derken boğazı düğümlenmişti adeta. Ardından elini çekip ağlamaya başladığında Junmyeon odaya girdi.

"Anna neler oluyor!" otoriter sesiyle yeni arkadaş olan ikili yerinde sıçradı.

"Kızma ona. Karnına dokunup bebişi hissettim. Çok güzeldi Myeonnie." dedikten sonra eşine sarılıp ağlamaya başladığında Anna gülümseyerek ayaklandı.

"Ben gideyim."

"Tedavi etmedim seni." derken bile Junmyeon Yixing' e sarılmış sırtını sıvazlayarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Lupus|ExoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin