Junmyeon eşinin elini yavaşça öptüğünde Yixing kıkırdadı. Koridorda odalarına geçen çift gülümsüyor ve birbirlerine kaçamak bakışlar atıyordu. Junmyeon onunda dayanamadı ve eşini kucağına aldığında Yixing ufak bir çığlık attı.
"Ne yapıyorsun beta!" Yixing gözlerini kocaman atmış eşine bakarken, Junmyeon uzanıp Yixing' i öptü.
"Sadece." dedikten sonra duraksamış ve aralık olan kapıyı ayağı ile iterek iyice açmıştı.
"Sadece eşime kendimi aşılıyorum." Dedikten sonra odaya girmiş ve kapıyı kapatmıştı. Sonrasında ise odayı Yixing' n kahkahaları doldurmuştu.
Kyungsoo ve Jongin en son girenler olmuştu odaya. Jongin ona güvense de korkuyordu. Kyungsoo' da korkuyordu aslında. Çünkü ne yapması gerektiğini bilmiyordu. İkili yatağın üzerine uzanmış gelecek hamleyi bekliyordular.
"Ben, sen hazır olmadıkça sana dokunmam. Seni istemediğin bir şeye zorlamam." Dediğinde Jongin gülümseyerek Kyungsoo' n elini tuttu ve teşekkür etti. Ardından üzerlerini değiştirip yatağa uzandılar. Birbirlerine sarılmayı da ihmal etmemişlerdi.
Sabah olduğunda herkes beraber kahvaltı yapmış sonrasında dağılmışlardı. Jongin Kyungsoo' n koluna girmiş dolaşıyordular. Askerlerin eğitildiği alana geldiklerinde Jongin merakla askerlere baktı.
"Kral' m"
"Evet, sevgili eşim."
"Orada omega mı var?" Jongin' n gösterdiği yere bakınca Kyungsoo başıyla onayladı.
"Omegalar dövüş eğitimi alabiliyor mu?" merakla sorup döndüğünde Kyungsoo gülümsedi.
"Ayrıca savaşa da katılabiliyor."
"Ama nasıl? Bizler doğamız gereği oldukça nariniz."
"Gönüllü olan Alfalardan kan alınıyor ve Junmyeon ile ekibi kandaki bazı maddeleri alıp omegalara ilaç olarak veriyor. Buda onların gücünü, dayanma oranını, gücünü arttırıyor. İsteyen gönüllü omegalar geliyor ve savaşa katılıp dövüş eğitimi alıyorlar." Jongin büyülenmiş bir şekilde eşine döndü.
"Sende veriyor musun?" Kyungsoo sessizce başıyla onayladı.
"Katılmayanlar peki?"
"Güzel hayat sürüyorlar. Burada herkes özgür ve herkesin hakları var. "
"Sen." demiş dolan gözleriyle Kyungsoo' ya bakarken alt dudağını ısırmıştı.
"Muhteşemsin." Dedikten sonra hızlıca dudaklarına bir buse kondurup oradan uzaklaşmıştı.
Kyungsoo kızaran yanakları ile arkasından bakarken, orada eğitim alanlar, askerler ilk defa kralın kızaran yanaklarına şaşkınlıkla bakıyordu.
-
Tao boynunda ki mührü okşuyor, gökyüzüne bakarak teşekkür ediyordu. Diğer eliyle tutuğu kitap yere düşünce hızla bakışlarını gökyüzünden ayırıp yere düşen kitaba çevirdi.
"TaoZiiiiii" Kris' n kalın sesini duyunca başını çevirdi. Ona doğru gelen ama eğildiğinden doğru görünmeyen eşini arayan eşini görünce kocaman gülümseyerek oturduğu yerden kalkarak eşine doğru koşmaya başladı. Kris eşini görmesiyle kollarını açtı. Tao kendini Kris' n kollarına attığında Kris kollarını ona dolayıp etrafında döndürmeye başladı.
İkisinin kahkahaları birbirini öpmesiyle son buldu.
"Canın acıyor mu?"
"Hayır, pek değil." Kris Tao' n yüzünü avuçlayıp başparmaklarıyla elmacık kemiklerini okşarken, Tao' n dudakları kedi misali kıvrılmış, gözlerini kapayıp yüzünü iyice Kris' in eline yaslamıştı.
"Öyle güzelsin ki! Kalbim dayanmıyor." Tao duydukları ile gözlerini açıp hafifçe Kris' n omuzuna vurdu.
"Yalancı seni!" Kris ağzını açıp konuşacağı anda duydukları çığlıkla ikili yerinde sıçradı.
"YİXİNG DELİRDİİİ" Jongdae ve Baekhyun aynı anda çığlık attığı için sesleri koca bahçede yankı yaparken Tao durmuş kendilerine koşan kardeşlerine baktı.
"Ne yaptınız da delirttiniz."
"Ne yapmadı ki! Ne güzel konuşuyorduk Baekhyun başladı bunların denizatı gibi üreyebileceğini söyledi." Jongdae Baekhyun' n omuzuna vururken konuştu.
"Sende durmadın ama! Benim ardımdan gittin dedin ki ona kısırlaştırıcı kullan otuzuncu çocuktan sonra." Baekhyun ellerini beline koymuş Jongdae' ye ayıplayan bakışlar fırlatıyordu.
"Hee ben öyle dedim ama sen de ardından ülkede ki bütün kısırlaştırıcıları kullansalar yine de onları durdurmayacağını söyledin!"
"Oda anlamadı ama kısırlaştırıcının ne olduğunu!"
"Bizde köpeklerde kullanılıyor dedik."
"Buda siz bana köpek mi diyorsunuz köpekler dedi." Dedikten sonra Baekhyun yutkunduğunda Jongdae devam etti.
"Gözleri bir yukarı kaydı."
"Dudaklar üste kıvrılırken elleri omuz hizasında kıvrıldı."
"Ayak bilekleri saniyesinde kırıldı."
" Deli kahkahasını attıktan sonraaaa." Baekhyun gergin ortam yaratmak için fısıldadı.
"Kapı gıcırtısı sesini unutma."
"Ha evet oda var."
"Hiç uslanmıyorsunuz dimi?" Tao başını sallayarak söylendi.
Tao ve Kris ikizleri saklayarak saraya soktukları sırada acı çekildiği belli olan çığlıklar duyuldu. Alfalar bahçeye çıktıkları sırada hepsi olduğu yerde donup kalmıştı adeta. Köyde yaşayan çiftçilerin kafaları kesilmiş balık ağında sarayın çeşmesinde sallanıyordu. Yere kanlarıyla bir mesaj bırakılmıştı.
Çok yakında Kral Kyungsoo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lupus|Exo
Manusia Serigala"Ben yemek yapamam." Dedi omega olan. Alfa olan gülümseyip omeganın güzel yüzünü avuçları içine aldı. "Temizlikten anlamam. Terziliğimde kötü. Avlanmayı hiç beceremem." Dedi omega üzgünce. Alfa uzandı ve omegasının burnundan öptü. Omega gözlerini k...