Kyungsoo geleneksel kıyafetinin içinde kaşınıyor ve bunu giymeyi tercih ettiği için kendine sövüyordu. Geleneklere uymayı severdi. Ama şuan bu kararından pişmandı. Arkadaşları ise Hollanda'dan gelen terzilerin elinden çıkma smokinlerinde Kral'a bakıp bıyık altından gülüyordular. Evlenecek çiftler, Luhan ve Sehun bekleme odasındayken mumlar aniden sönmüş, yeniden yanmıştı. Omegalar bu duruma korkmuş henüz evlenmedikleri çiftlerine sığınırken, Chanyeol göz devirmişti. Luhan hayranlıkla etrafına bakmaya başladığında kapı büyük bir gürültü ile açıldı. Genç adam büyük bir ihtişamla odaya girerken kibirli bakışlarıyla içeridekileri süzmüştü. Elbisesinin etekleri arkasından sürünürken ince kahkahası kulakları doldurdu. Omegalar bu kahkahayı korkunç buldukları için gözleri dolmuştu. Alfalar ve Beta eşlerinin elini tutmuş ve onları sakinleştirmeye başlamıştılar.
"Geldi yine tipini siktigimin." Chanyeol aklından geçirdiğinde SeokJin ona dönmüş ve başını sallamıştı. Ayıplar bir şekilde konuştu SeokJin.
"Bebeğim~" dedi dilini dudaklarında gezdirirken. Kalın sesi iğneleyiciydi.
"Akıl okuduğumu unuttun mu?" Diyerek dudak büzdüğünde Luhan daha fazla dayanamayarak koşarak ona sarıldı.
"Benim minik bebeğim~" diyerek Luhan 'ı sevmeye başladığında Sehun dişlerini sıkmış elini yumruk yapmıştı. Bu şarlatan da kimdi böyle? Kyungsoo neden bir şey yapmıyordu? Jungkook eşine bakıp başını sallarken bıkkınlıkla asası ile dürtü onu.
"Hayatım biraz daha seversen Lulu' yu, Alfa seni öldürecek. " SeokJin kibirli bakışları, alaycı gülüşü ile Sehun 'a döndü. Tek kaşını kaldırıp genç alfaya yürüdü.
"Yakışıklıymış." Derken kalın dudakları beğeni ile kıvrılmıştı bu sefer. Kyungsoo derin bir nefes verdi. Seokjin uzun tırnağını Sehun'n çenesinde gezdirdiğinde Sehun kıpırdayamadığı için korkmuş daha çok sinirlenmişti.
"SeokJin buraya oynamaya mı geldin?" Sinirli ses yankı yaptığında salonda, SeokJin kibirden uzak bakışlarını Kral'a çevirdi.
"Az oynamak istedim ne var bunda?" Eşine dönüp asasını aldığında omegalar ne olduğunu çözmeye çalışıyordu.
"Kraliçem." Diyerek Jongin'n önünde reverans yaptığında Jongin utanarak başını Kyungsoo'n omzuna gömdü. Ona kraliçe denmesinden hiç haz etmiyordu.
"Ben Bighit kabilesinden Kahin ve Büyücü Kim SeokJin. Size hediyelerim var. Sen hariç Chanyeol. Sen hediyelerimi hak etmiyorsun." Uzun alfayı süzmüş yüzünü buruşturmuştu.
"Çok umurumda sanki."
Sehun Kris'e yaklaşıp fısıldadı. Kris ise fısıldama gereği duymadan düz bir şekilde konuştu.
"Bu ikisinin arasında ne var."
"Eski sevgililer."
Baekhyun elbette bunu duymuştu.
Sonunda Seokjin asasını sallamaya başladığında herkesin kulağına farklı tonlarda ninniler çalmaya başladı. Gözleri önünde farklı renklerde ve şekilde gölgeler oynuyordu.
SeokJin etrafında dönüp hepsine bakmış ve keyifle dudaklarını kıvırmıştı. Asasının ucunu sertçe yere vurduğunda hepsi birden yok olmuştu.
"Hepinizin kaderi bir. Tebrik ederim sizleri, gerçek eşlerinizi bulmuşsunuz." SeokJin ilk olarak Yixing ve Junmyeon' a yürüdü.
"Masum ve bir o kadarda engebeli bir aşk sizinki. Güzel bir geleceğiniz var çocuklarım. Lakin çocuklarınız olmayacaktır. Size hediyem çocuktur. " demiş cebinden çıkardığı bir keseyi açarak ikisinin üstüne bir parça tozu ikisinin üstüne serpti. Yanlarında duran Kris ve Tao'ya ilerlemiş onlara gülümsemişti. Yüzündeki gülümseme keder doluydu. Kahin 'n yüz ifadeleri bile çok şey anlatırdı aslında. Sadece anlamak gerekirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lupus|Exo
Hombres Lobo"Ben yemek yapamam." Dedi omega olan. Alfa olan gülümseyip omeganın güzel yüzünü avuçları içine aldı. "Temizlikten anlamam. Terziliğimde kötü. Avlanmayı hiç beceremem." Dedi omega üzgünce. Alfa uzandı ve omegasının burnundan öptü. Omega gözlerini k...