27.10.2019
Bu bölüm bazı nedenlerden dolayı çok bekledi. Hem ben bekledim hem sizi beklettim. Bu yüzden birazcık üzgünüm.
Hedeflediğim kadar yazamadım ama sizi daha çok bekletmek istemedim. O yüzden birazcık kısa olmuş olabailir. Umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalar💐
...Kelimeler, düşünceler, hayaller, umutlar ve yaşananlar cam parçacıkları. Yutkunmaya çalıştım önce boğazımı parçaladı, yüreğimi parçaladı buna rağmen hepsini yuttum.
Düşündüm olup bitenleri aklımdan geçenleri. Geçmiş gitmiş her şeyi sonra topladım hepsini yüreğimin orta yerine. Ciğerimin yanacağını bildiğim halde ateşe verdim hepsini.
Dişlerimi dudaklarıma geçirdim. Boğazımdan ve yüreğimden akan kanlar yetmezmiş gibi bir de dişlerimle dudaklarımı parçaladım. Ağzıma yayılan zehir gibi pas tadı.
Buğulanan gözlerim taşmasın diye tavana bakıp kırpıştırdım gözlerimi. Ama yolcuydu onlar ne kadar engel olmaya çalışsam da tıpkı gitmek isteyen birini durduramayacağımız gibi gözyaşlarıma da engel olamadım birer birer ardı ardına uğurladı inci tanelerini.
Uzun bir yol gibi gözlerim, neler gelip geçiyor önünden aslında hiç bir şey gelip geçmiyor yaşananlardan, gelip geçen zaman sadece.
Dünya, dedim yuvarlak değil .
Dünya derin bir çukur şeklinde. O çukurdan ne kadar çıkmak istesem de aslında çabalarımın boşa olduğunu sonucunun hüsran olduğunu biliyorum.***
Dizlerimi karnıma doğru çekmiş kollarımla dizlerimi sarmış ve başımı dizlerimin üzerine koymuş öylece bekliyordum. Bundan sonra ne olacak bilmiyorum ki..
Suçsuz yere hakketmediğim bu yerdeyim üstüme yüklenen bu iftira ağır geliyor.Nezaretin kapısının açılama sesiyle kafamı dizimden kaldırdım. Karşımda Umut’un kuzeni Görkem vardı. Elinde bir şeylerle içeri girdi. Oturduğum şekli bozmak için ayaklarımı banktan aşağıya sarkıttım ki ayağa kalkayım.
Görkem el işaretiyle "otur" dedi.
Görkem de benim oturduğum bankın diğer ucuna oturdu. Biraz sessizce durduktan sonra ben konuşmaya başladım.
"İfademi aldılar aslında ifade denmez ona çünkü zorla bir şeyleri bana kabul ettirmeye çalıştı soruları soran ve suçlama cümleleriyle ifademi alan polis" dedim.
"Biliyorum” dedi. "Hiç bir şeyi kabul etmemişsin öyle dediler. Ama şu bir gerçek Beyza suçlandığın şey basit bir olay değil üstüne gitmeleri normal" dedi.
"Benim değil! Gerçekten benim değil. Bu güne kadar ne kullandım ne de gördüm. Ben hayatımda böyle bir şeyle uğraşmadım. Ben bilmiyorum dedikçe kullanmadım dedikçe farklı şeylerle suçladı arkadaşlarınız" dedim. Gözlerim dolu dolu bakarak ellerimi sıkıyordum sinirden.
"Benim değil dediğinde sana inanmamaları çok normal Beyza çünkü buraya gelenlerin hepsi ben suçsuzum, ben bir şey yapmadım diye gelen kişiler. Onlarda normal olarak üstelemek zorundalar" dedi.
"Inan bana ben yapmadım" dedim.
Sessiz bir tınıyla " ben inanıyorum inanmasına ama bu yetmiyor "dedi.
O bana inanıyordu.
Sadece dolmuş ve ve kızarmış gözlerimle baktım kendisine ve başımı yere eğdim. Sessizce "şimdi ne olacak bana dedim hapse mi atacaklar beni?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GONCADAN GÜLE (ASKIDA)
Espiritual"Dünya" dedim. "Dünya yuvarlak değil, dünya derin bir çukur şeklinde." Wattpad'in ilk "Goncadan Güle" adlı kitabı.