Potter Kızı ve Çapulcular

Bin Yıl Önce Bugün

–Jack 'in suratını görmeniz lazımdı.

–Bensiz başkalarının yüzüne şişirme laneti uyguluyorsunuz demek.

–Hadi ama James, sen iki dakika burda bekle James 'i çağırıp geleceğiz mi deseydik?

–Sırf güzel bir yüzü var diye tüm kızların kendisine hasta olduğunu falan sanıyor. Yüzü düzelene kadar saçma salak davranışlarını görmeyeceğiz.

–Yüzü güzel mi? Duyan da kör olduğunu sanır.

–Zekasının bir ifritinkinden daha az olması 4. sınıfların en yakışıklısı olduğu gerçeğini değiştirmez, Sirius.

–Düşünüyorum da sen de James 'le beraber göz doktoruna gitmelisin.

–Gözümün bozuk olduğunu da nerden çıkardın?

–Sihir tarihinde ikide bir  tahtada ne yazdığını sorman yüzünden fazladan ödev aldık. Seni tanımasam tahtadakileri gerçekten önemsediğini sanıcam.

–Sınavda Uygun 'dan aşağı alırsam annem beni evden kovar napayım? Hem gözlük bana yakışmaz.

Remus elini James 'in çenesine koyarak doksan derece çevirdi. Saçlarını da alnının ortasına getiriyordu.

–Çenen sivri olduğu için yuvarlak gözlük sana iyi gider. Saçını da gözlüğe uygun ayarlarsan alnındaki izi kapatmış olursun.

–Sahi James alnına ne oldu? Sanki... sanki bir şey tırmalanmış gibi.

Jessica 'nın söyledikleriyle beraber Remus utançla kafasını eğdi. Onlar sayesinde özgüvenini toparlayabilmiş, 'küçük türlü sorununa' rağmen kendisini sevebilecek insanlar olduğunu görmüştü. En önemlisi ısırıldığından beri ilk defa kendini sevebilmiş ve bir canavar olarak görmemeyi başarmıştı. Animagus olmayı başardıklarından beri dolunayları daha rahat geçirebilse de arkadaşlarına zarar verdiğinde kendisini suçlu hissediyordu.

–Yok birşey sadece ufak bir sıyrık. Acıtmıyor bile sadece Sirius 'un yara izimin şimşek şeklinde olmasıyla ilgili absürt esprilerine maruz kalıyorum.

Jessica 'nın yüzü asıldı. Bu zamanlar tüm evren üstüne gelip ona mesajlar gönderiyordu. Sihir dünyasını nasıl kurtaracağı ile ilgili planlar kuracaktı elbet bir gün. Bunu hatırlatmak için ikizinin alnına şimşek şekilli bir yara izi yollamalarına gerek yoktu. Bir elini bankdan aşağı doğru sallandırırken bir eliyle çikolatalı kurbağasını açtı.

–Kim çıktı?

–Helga Hufflepuff

–Hogwarts kurucuları çok nadir bulunuyor. Geçen sene Gryffindor 'lusunu bulabilmek için iki ay elimde çikolata kurbağalarla gezdim.

–Hadi ama Aylak, hepimiz kart toplamanın çikolata yemek için bir bahane olduğunu biliyoruz.

– Çikolatalarımdan otlaklanırken hiç böyle demiyorsun kılkuyruk.

–Kartta yazılana göre Hufflepuff iksir dehasıymış. Keşke bu zamanda yaşasaydı sormam gereken bazı şeyler var.

–Tüm iksirlerin olağanüstülük. Asıl benim Hufflepuff 'a ihtiyacım var. Keşke zamanda geriye gidebilseydim.

–Ben bunu nasıl düşünemedim tabi ya. Ben içeri geçiyorum, yemekte yanınıza gelirim.

Jessica çapulculara el salladı. Mızmız Myrtle 'ın kızlar tuvaletine girdi. Cebindeki zaman döndürücüsünü boğazına takarak Hogwarts kurucularının zamanını hayal etti. Etraf beyaz bir ışıkla kaplanırken gözleri kararıyordu.