peşinde huzur getiren anahtar sesi

1.2K 158 209
                                    


donghyuck;

Yangyang'lar okuldayken tüm gün evi temizleyip akşam çalışırken yemeleri için atıştırmalıklar hazırlamıştım. İlk defa arkadaşlarım ödev yapmak için evime gelecekti ve heyecanlanmadan edememiştim. Kurabiye tepsisini fırından çıkarıp tezgaha bırakırken çalan zille kapıya koştum. Beklediğimin aksine karşımda sadece Yangyang vardı. O an yüzümün düştüğünü farketmemiştim ama Yangyang farketmiş olacak ki hemen konuşmuştu. "Asma suratını hemen, üstlerini değiştirip geleceklermiş merak etme."

Ayakkabılarını çıkarırken havayı koklayıp sırıttı. "Çikolatalı mı?" Başımı sallarken gülümsedim. "Sen de hemen değiştir o zaman üstünü." Yukarı çıkarken arkasından bağırdım. "Kıyafetlerini düzgünce as!" Uzaklaşmış olmasına rağmen attığı kahkahayı duyabilmiştim.

Kapıyı kapatıp çıkardığı montunu vestiyere astım. Heyecanımdan dolayı karnımda tuhaf şeyler döndüğünü hissediyordum. İki aydan sonra ilk kez aynı ortamda nefes alacaktık ve aklıma geldikçe sevinçten delirecek gibi oluyordum. Bunu düşünürken sırıttığımı Yangyang'ın omzuma vurmasıyla ancak farkedebilmiştim. "Ne sırıtıyorsun o yılan için? Resmen iki ay boyunca bugünü bekleyip plan yapmış. Aptalın teki ama bir yandan da aşırı sinsi."

Söyledikleri heyecanımı biraz bile azaltmamıştı. "Beni görebilmek için yapmış değil mi?" Sıcak kurabiyelerden birini ağzına götürürken güldü. "Beni görmek için yapmayacağına göre?"

Ağzının yanışıyla çırpınmasına kıkırdarken duyduğum zil sesiyle donakalmıştım. "Koş çabuk odana git. Senin evde olmadığını söyleyeceğim onlara." Dün akşamdan bunu planladığımız için koşarak üst kattaki odama çıkmıştım. Çalışacakları yer odamın tam karşısındaki yerdeydi ve planımıza göre benim Minhyung gidene kadar odamda sessizce oturmam gerekiyordu. Kapımı usulca kapatıp yatağıma oturdum. Kalbimin sesini odanın sessizliği sayesinde rahatça duyabiliyordum.

×××

yangyang;

Kapının yanındaki aynadan son bir kez daha kısaca üstümü ve saçlarımı düzeltip kapıyı açtım. Renjun bana sıcacık gülümsemesini bahşederken Minhyung anında gözleriyle içeriyi taramıştı. "Hoşgeldiniz, böyle geçin." Kenara çekilip geçmelerini bekledikten sonra kapıyı kapattım. Minhyung ağzının içinden 'hoşbulduk' şeklinde mırıldansa da ne dediğini anlayabilmiştim.

"Donghyuck yok mu?" Renjun ilk defa girdiği evi incelerken sormuştu. Muhtemelen Minhyung'dan önce bunu sormuş olması Minhyung'un bayağı işine gelmişti. "Rahatsız olmamamız için dışarı çıktı."

"Neden rahatsız olalım ki burası onun evi sonuçta." Renjun resmen Minhyung'un yerine konuşuyordu ve cevap ararken darlanmaya başlamıştım. "Belki de benden rahatsız olmamak için çıkmıştır." Minhyung sonunda ağzını açtığında söylediklerine gülmüştüm. "Haklısın, bu daha geçerli bir sebep olurdu."

Ellerini cebine sokup ezbere bildiği evde yukarı çıkarken Renjun ve ben de peşinden ilerliyorduk. Haechan'ın bizim için ayarladığı masaya geçerken Renjun'un yanına oturabilmek için önce onun oturmasını beklemiştim.

"Keşke Donghyuck da olsaydı. Siz ödev yaparken ben de onunla takılırdım." Dudaklarını büzerek arkasına yaslandığında Minhyung da şu anda Haechan'ın içinde olduğu odanın kapısını izliyordu. "Hemen bitirip seninle ilgileneceğim söz. Sıkılırsan istediğini yapabilirsin çekinme olur mu?" Tatlıca başını sallayıp çıkardığımız kağıtları incelemeye başladı.

Proje ödevi hakkında bir fikrim olmadığı için Minhyung ve Renjun bana ne derse onu yapmış ve araştırmam gereken konuları Haechan'a verip yine sorumluluğu başkalarına atmıştım. Böyle şeylere bayıldığı için seve seve gecelere kadar araştırma yapmıştı. Bu yüzden vicdan azabı çekmeden şu an bu kağıtları gururla onlara sunabiliyordum.

habit, markhyuck.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin