Jeongin her zaman ki gibi evinin az ilerisindeki ışıklarda bekliyordu. İş çıkış saati olmasının da etkisiyle çok fazla kişi vardı. İnsan topluluğunun arasında sakin kalmaya çalıştı ve kırmızı yanan ışığa baktı
Birazdan yeşile dönecek
Çok az kaldı...
Birazcık daha...
Lütfen, artık yan...
Dudağını ısırıp gözlerini yumdu. Bir an önce yeşile dönmesi için dua ediyordu
Sonunda yeşil yandığında heyecanla karşıya geçti. Titreyen ellerini soğuktan üşümüş gibi birbirine sürtüp titremesini durdurmaya çalıştı
Soğuktan kızarmış burnunu atkısına sokarak ısıtmaya çalıştı. Hava kuru soğuktu. Sanki soğuk yüzünü parçalamaya çalışıyormuș gibiydi. Yanakları ve kulakları da kıpkırmızıydı. Kulağı soğuktan ağrıyordu ve ağrısını resmen beyninde hissediyordu
Başını kaldırıp girdiği ara yola baktı. Şu sıralar paraya ihtiyacı vardı. İşe girmesi gerekiyordu ama ne yapması gerektiğinden de emin değildi. Bulunduğu sokak dükkanlar, kafeler ve bir çok mağaza ile doluydu. İlla ki bir iş bulurdu
Ne yapması gerektiğinden de emin değildi gerçi. Daha önce hiç çalışmamıștı
Giyim mağazalarından rastgele birisine girdi. Onun için uzun bir gün olacaktı
__________________
Hüsran ile girdiği son kafeden de çıktı. Sadece basit bir iş istiyordu ama 18 yaşına girmesine 1 ay kalmasına rağmen kimse işe almamıştı
Gerçi tek sebebinin yaşı olduğunu sanmıyordu...
Derin bir çekerek paytak adımlarla sokaktan çıktı. Hava kararmıștı. Evi yakında olduğu için şanslıydı. 4 sokak yukarıda oturuyordu
Düşüncelere dalmış bir şekilde ilerlemeye başladı
Sınav senesinde olduğu için bir sürü test kitabı almıştı ve bu ay evin kirasını ödeyebilecek durumda değildi. Babasından para almak istemiyordu. Yoksa babası endişelenip kendisi ile yaşaması için zorlayabilirdi
Lanet bir korku yüzünden ev arkadaşı istemiyordu. Tek başına yaşıyordu ve bu bütçesini daha çok zorluyordu
Acilen iş bulması gerekiyordu
Nefesini verip başını kaldırdı. Her zaman geldiği Petshop'u görünce anında gülümsemesi yerleşti yüzüne. Biraz morale ihtiyacı vardı
Camdan içerideki hayvanlara bakıp gülümserken kapıyı açtı. İçeri geçip çevresindeki şirin canlıları inceleyerek ilerledi
"Jeongin?"
Başını kaldırıp kucağındaki yavru kediye tasma takmaya çalışan yakışıklı gence baktı. O buranın sahibiydi
"Merhaba, Minho Hyung"
"Hoş geldin" tasmayı takıp kedinin başını okşadı. Minho'nun kediyi severken tuhaf sesler çıkarmasına güldü Jeongin. Minho kedi gördükçe kendinden geçiyordu
Kediyi arka odada yavru kedilerin olduğu bölüme bırakıp geri geldi "Uzun zamandır gelmiyordun"
"Derslerim yoğun"
Minho güldü "Sınav senesi?"
Jeongin acı çekiyormuș gibi "Evet" dedi
Kendisi öylece ayakta dikilirken Minho'nun o hayvandan bu hayvana koşuşturmasını izledi. Kuş kafeslerini temizleyip, balıklara yem verdi. Tavşanlarla ilgilenerek kediler uyuyor mu diye kontrol etti. Hayvanlara olan ilgisi inanılmazdı. Bütün bunları odaklanmış bir şekilde yapıyordu ama bir yandan da Jeongin'le sohbet ediyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn Day // HyunIn
FanfictionAşırı yakın temastan ve sosyalleșmekten korkan Jeongin yakışıklı bir çocuğa rezil olmuştu