0.5

10K 1K 1.3K
                                    

Jeongin her zaman ki gibi evinin az ilerisindeki ışıklarda bekliyordu. İş çıkış saati olmasının da etkisiyle çok fazla kişi vardı. İnsan topluluğunun arasında sakin kalmaya çalıştı ve kırmızı yanan ışığa baktı

Birazdan yeşile dönecek

Çok az kaldı...

Birazcık daha...

Lütfen, artık yan...

Dudağını ısırıp gözlerini yumdu. Bir an önce yeşile dönmesi için dua ediyordu

Sonunda yeşil yandığında heyecanla karşıya geçti. Titreyen ellerini soğuktan üşümüş gibi birbirine sürtüp titremesini durdurmaya çalıştı

Soğuktan kızarmış burnunu atkısına sokarak ısıtmaya çalıştı. Hava kuru soğuktu. Sanki soğuk yüzünü parçalamaya çalışıyormuș gibiydi. Yanakları ve kulakları da kıpkırmızıydı. Kulağı soğuktan ağrıyordu ve ağrısını resmen beyninde hissediyordu

Başını kaldırıp girdiği ara yola baktı. Şu sıralar paraya ihtiyacı vardı. İşe girmesi gerekiyordu ama ne yapması gerektiğinden de emin değildi. Bulunduğu sokak dükkanlar, kafeler ve bir çok mağaza ile doluydu. İlla ki bir iş bulurdu

Ne yapması gerektiğinden de emin değildi gerçi. Daha önce hiç çalışmamıștı

Giyim mağazalarından rastgele birisine girdi. Onun için uzun bir gün olacaktı

__________________

Hüsran ile girdiği son kafeden de çıktı. Sadece basit bir iş istiyordu ama 18 yaşına girmesine 1 ay kalmasına rağmen kimse işe almamıştı

Gerçi tek sebebinin yaşı olduğunu sanmıyordu...

Derin bir çekerek paytak adımlarla sokaktan çıktı. Hava kararmıștı. Evi yakında olduğu için şanslıydı. 4 sokak yukarıda oturuyordu

Düşüncelere dalmış bir şekilde ilerlemeye başladı

Sınav senesinde olduğu için bir sürü test kitabı almıştı ve bu ay evin kirasını ödeyebilecek durumda değildi. Babasından para almak istemiyordu. Yoksa babası endişelenip kendisi ile yaşaması için zorlayabilirdi

Lanet bir korku yüzünden ev arkadaşı istemiyordu. Tek başına yaşıyordu ve bu bütçesini daha çok zorluyordu

Acilen iş bulması gerekiyordu

Nefesini verip başını kaldırdı. Her zaman geldiği Petshop'u görünce anında gülümsemesi yerleşti yüzüne. Biraz morale ihtiyacı vardı

Camdan içerideki hayvanlara bakıp gülümserken kapıyı açtı. İçeri geçip çevresindeki şirin canlıları inceleyerek ilerledi

"Jeongin?"

Başını kaldırıp kucağındaki yavru kediye tasma takmaya çalışan yakışıklı gence baktı. O buranın sahibiydi

"Merhaba, Minho Hyung"

"Hoş geldin" tasmayı takıp kedinin başını okşadı. Minho'nun kediyi severken tuhaf sesler çıkarmasına güldü Jeongin. Minho kedi gördükçe kendinden geçiyordu

Kediyi arka odada yavru kedilerin olduğu bölüme bırakıp geri geldi "Uzun zamandır gelmiyordun"

"Derslerim yoğun"

Minho güldü "Sınav senesi?"

Jeongin acı çekiyormuș gibi "Evet" dedi

Kendisi öylece ayakta dikilirken Minho'nun o hayvandan bu hayvana koşuşturmasını izledi. Kuş kafeslerini temizleyip, balıklara yem verdi. Tavşanlarla ilgilenerek kediler uyuyor mu diye kontrol etti. Hayvanlara olan ilgisi inanılmazdı. Bütün bunları odaklanmış bir şekilde yapıyordu ama bir yandan da Jeongin'le sohbet ediyordu

Autumn Day // HyunInHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin