1.0

7.7K 983 834
                                    

"Şimdilik iyi gibi. Geldiğimde çok fazla ateşi vardı. Evet, banyo yaptırdım. Evet, şu an çorba içiyor hatta"

Minho'nun hattın diğer ucundan sorduğu soru karşısında yutkundu

Hadi ama tekrar o şekilde ateşini ölçmekten utanıyordu

Yutkunarak "Iyi iyi" dedi "Bir şeyi yok"

Bir süre daha Minho ile konuştuktan sonra telefonu cebine atıp çorba içen Jeongin'in yanına oturdu. Jeongin çorbası bitince Hyunjin'e döndü "Teşekkür ederim, çok güzel olmuştu"

Hyunjin gülümseyip kaseyi aldı "Afiyet olsun"

Kaseyi mutfağa götürüp geri geldiğinde Jeongin aynı pozisyonda onu bekliyordu. Hyunjin tekrar yanına oturunca hemen ona döndü

"Hyung, cidden teşekkür ederim. Yani, sadece birkaç haftadır tanışıyoruz ama gelip benimle ilgilendin"

Hyunjin gülümseyerek "Sorun değil" dedi. Ardından yüzü düştü. Utana sıkıla "Ve bende özür dilerim. Annenin durumunu bilmiyordum bu yüzden o filme gidelim dedim" dedi

Jeongin şapşal bir şekilde suratına baktı "Annem? Film?"

"Minho annenin olmadığını söylemiști"

"Şey... Evet ama film ne alaka?"

"Hani film bir aile hakkındaydı ya"

Jeongin bir an aydınlanarak "Haaa" dedi. Yüzü yere düşerken ensesini kaşıdı

"Aslına bakarsan ben filmi izlemedim..."

"Nasıl?"

Ürkek bakışlarını odada gezdirirken "Ben dramlardan nefret ederim" dedi "Bir iki sahnesine baktım ama sarmayınca bıraktım izlemeyi"

"Ah, anladım..."

Rahat bir nefes aldı Hyunjin. Onun kalbini kırmış olabileceği için çok stres yapmıştı. Annesi ölen bir çocuğun karşısına geçip ağlamıştı bir de

İkisi de tuhaf tuhaf birbirine baktı

"Biliyor musun Jeongin?"

Jeongin ona soru soran bakışlarını diktiğinde yerinde kıpırdandı "Evet yakın değiliz ama bu olamayacağımız anlamına gelmez"

Bakışlarını kaçırdı Jeongin. Hyunjin'i görmezden geldi. Kasıtlı değildi bu. Utanıyordu

Hyunjin onunla tanışmak istiyordu...

Bir hayal olmalıydı

Hyunjin hayal kırıklığı ile Jeongin'e baktı. Ensesini kaşırken "Tanışmak istemezsen anlarım..." dedi

"I-isterim"

Jeongin'in onaylaması ile gülümsedi Hyunjin. Onu reddedecek diye çok korkmuştu. Jeongin tekrar ona dönerken stresle dudaklarını yaladı

"Başlamamı ister misin?"

Başıyla onayladı Jeongin. Hyunjin kendisini açıklamaya başlarken onun yakışıklı yüzünü inceledi

"20 yaşındayım. Psikoloji okuyorum" yutkunup Jeongin'e kaçamak bir bakış attı "İlk karşılaştığımız zaman bir şeyler olduğunu anlamıştım"

Rezillik ile yüzünü kapattı Jeongin. Hyunjin hemen araya girdi "Bu herkesin anlayabileceği bir şey değil ama. Benim önceden de bu konuda bilgim vardı"

Jeongin parmaklarının arasından ona bakıp "Gerçekten mi?" dedi

Başıyla onaylayıp gülümsedi "Kız kardeşim var. O da aynı durumda" ellerini indirip merakla Hyunjin'e baktı

Autumn Day // HyunInHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin