Autumn Day // HyunIn

0.9

Sanırım kitabı 15 veya 20.bolumde bitireceğim. Büyük ihtimal 15 olur

__________________

Hyunjin gözlerini Jeongin hariç her yerde gezdirirken odanın ortasındaki dağınıklık için çok utandı Jeongin. Evine kimse gelmediği için toplama gereği duymuyordu. Sadece arada temizlik yapıyordu ama şu anda hastaydı. Ders çalışma masasını koltuğun önüne çekmişti ve bir sürü test kitabı, kalem ve notlar ile sümüklü peçeteler etrafa dağılmış haldeydi. Üstüne sardığı battaniye koltuktan aşağı sarkıyordu

"Kusura bakma..."

Utançtan elleri titremeye başlarken masayı ve etrafı toparlamaya başladı

"Sorun değildi aslında" Jeongin'in paniklemiș halini köşede durup izledi. Her tarafı düzene soktuktan sonra "Lütfen otur" dedi Jeongin. Ikiletmeden koltuğa geçtiğinde "Ne istersin?" diye sordu

"Hiçbir şey, gerçekten. Ama teşekkür ederim"

"En azından çay yapayım?"

"Zahmet etme" Jeongin'i boydan süzdü. Siyah saçları terden alnına yapışmıştı, yanakları hafif kızarmış, kurumuş dudakları aralanmıștı ve fazlasıyla yorgun görünüyordu "Zaten iyi görünmüyorsun"

Eliyle yanına vurup "Otur bence" dedi. Karşı çıkmasa da utanarak koltuğun diğer köşesine oturdu. Ikisi de tuhaf tuhaf birbirine baktı

Bu onların ilk kez baş başa kalışıydı. Ikisi de evde tekti. Tabi Mia'yı saymazsak...

Hatırlayınca parıldayan gözler ile "Mia nerede?" diye sordu

Jeongin başını uzatıp koridorda bakarken "Dolabın üstünde uyuyordu" dedi

"Bakabilir miyim?"

"Tabiki" birlikte koltuktan kalkıp koridora ilerlediler. Rafların birisinde bacaklarını aşağıya uzatarak uyuyan Mia'yı görünce gülümsedi Hyunjin. Minik kedinin tüylerinin üstünde onu rahatsız etmeyecek kadar ellerini gezdirip okşadı

"Kilo almış" gülümseyerek onu sevdiği eline baktı. Acilen elini yıkaması gerekiyordu yoksa alerjisi devreye girebilirdi

Hyunjin'in ne düşündüğünü tahmin ederek hemen arkasındaki banyonun kapısını açtı Jeongin. O ellerini yıkayana kadar Mia'yı sevdi. Başının üstüne minik bir öpücük kondurduğunda kedi miyavlamıș ve hala uyurken gerinmiști

"Keşke ben de böyle öpebilseydim"

Hyunjin'in kırgın bakışlarını görünce kötü hissetti Jeongin. Dönüp Mia'ya baktı

Başı dönmeye başladı. Bilinçsizce dolaba tutunduğunda gözleri de kararmıștı. Ağrıyan gözlerini kapatıp derin nefesler aldı ve kendisine gelmeye çalıştı ama o kadar berbat hissediyordu ki bacakları titremeye, ayakta duracak gücü kendinde bulamamaya başladı

"Jeongin? Jeongin!"

Jeongin yere düşmek üzereyken belinden yakaladı hemen onu Hyunjin. Endişeli bakışlar ile elini yüzünde gezdirip ateşini kontrol etti. Kollarının arasındaki çelimsiz beden resmen yanıyordu

Jeongin'i bir çırpıda kucağına alıp banyoya götürdü. Bir şey yapmazsa çocuk havale geçirecekti

"Hyun...jin...bırak..."

Güçsüz elleri ile onu göğsünden itmeye çalıştı ama zaten Hyunjin'in kucağındaydı. Nereye kaçabilirdi ki?

Jeongin'i küvete bırakıp üstündeki kalın kazağı zorla üstünden çıkardı. En başta çıkarmak istememiş ve üşüdüğünü söylemişti ama Hyunjin onun ne dediğini umursamamıștı bile. Kazağı yanına bırakıp hemen soğuk suyu açtı ve bataryaya alıp doğrudan Jeongin'in suratına tuttu