9. Bölüm: Şüphe

19.3K 776 120
                                    

Opss ben geldim! Ne var ne yok buralarda? Nasıl gidiyor? Önceki bölüm biraz kısa oldu diye bu bölümü de paylaşmak istedim. Tabi okuyacaklarınızın ardından yorumlarınızı da merak edip dayanamamış olabilirim :)
Haydi önce bölüme sonra yorumlara...

~~~~~~
İnsana istemediği bir şeyi yaptırmak kadar kötü bir şey yoktu. Tamam işin sonunda küçük bir çocuğun mutluluğu olabilirdi ama kendi mutsuzluğum vardı. Onunla aynı yatakta uyumak istemiyordum. Ama diğer yandan da ben şimdi küçücük çocuğu nasıl kırabilirdim ki?

"Amca!" Kucağımdan atlayıp amcasına koştuğunda ben de onlara bakmıştım. Manyak herif yine üzerini giyinmeden geziyordu. Beline sardığı havlu dışında başka bir şey yoktu. Ne zaman alışacak acaba eşyalarıyla banyoya girmeye? "Bugün birlikte yatacağız dimi?"

"Yengen kabul ederse, evet" dedi bana bakarak. Aferin, topu bana atıyordu. Süper ya! Uyuz herif!

"Gitmeden önce kabul etmişti ya" dedi bana bakarak. "Söz vermişti bana. Vazgeçmemişsindir dimi yenge?"

"Bilmem" diye mırıldandım düşünceli bir sesle. Tabiki de onu kıracak değildim. Göstermelik de olsa birlikte yatacaktık ama biraz oyundan zarar gelmezdi. Birkaç adımla yanlarına ulaştığımda kırgın bakışlarla bana baktığını görünce uzanıp amcasının kucağından aldım ve yatağa yatırdım. "Gıdık savaşını kazanırsan neden olmasın?"

"Yaa ama sen çok güçlüsün" dedi kahkahalarının arasından. Elleriyle bana engel olmaya çalışsa da pek mümkün olmuyordu. "Amcaaa! Yar-dım et!"

"Geldim aslanım" diyerek yanımıza geldiğinde belimden tutup yatağa yatırdı. Civan hemen karnıma oturup beni gıdıklamaya başladı.

"Şimdi sıra bizde, hadi amca" dedi gülerek. Amcasını da yanına alıp beni gıdıklamaya başladıklarında kahkahalarım yüzünden konuşamazken ellerimle engellemeye çalıştım.

"Yap-ma!"

"Ne dersin amcam?" diye sordu Yekta ellerini çekip nefes almamı sağlarken. "Bırakalım mı?"

"Biraz daha" dedi heyecanla karnımda zıplarken. Ellerini uzattıklarında ellerimi kaldırıp durdurdum.

"Bensiz uyumak istiyorsanız devam edebilirsiniz" dedim nefesimi düzene sokmaya çalışırken. İkisi de ateşe değmiş gibi ellerini çektiğinde gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Kendimi toparlayıp derin bir nefes alarak yataktan kalktım. "Ceza olarak bu gece de odanda uyumak ister misin küçük bey?"

"Hayır" dedi dudaklarını büzerek. "Özür dilerim yenge. Lütfen birlikte uyuyalım, lütfen. Hem kazanırsam birlikte uyuyacağız dedin, kazandım işte."

"Gel buraya" dedim kollarımı açarak. Koşarak yanıma gelip kollarını boynuma doladı. Onu sıkıca sararak kucağıma aldığımda yanaklarına öpücük kondurdum. "Ne yapacağım ben seninle?"

"Sevebilirsin" dedi tatlı tatlı gülümseyerek. Yanaklarını sıkıp sıkı bir öpücük kondurdum.

"Seviyorum zaten" diye mırıldandım boynunu koklarken. "Hem de çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum" dedi yanaklarımı öpüp.

"Civan!" Şirin ablanın sesini duymamızla Civan'ın boynuma saklanması bir olmuştu. Anlaşılan yine yemekten kaçmıştı. "Çabuk aşağı gel, Civan!"

"Sen yemekten mi kaçtın yine?" dedim yüzüne bakmaya çalışarak. Kapı tıklandıktan hemen sonra açıldığında Yekta hemen arkama geçmişti. Odanın içinde öyle havluyla gezerse böyle olurdu işte. Şirin abla içeri girdiği gibi arkasını dönünce Yekta da banyoya girdi.

Ayvazoğlu Gelini +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin