KIRGIN RUH [19]

2.1K 165 69
                                    

♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok özledim yav bunları umarım ödül töreninde moment falan gelir amin deyin bakayımmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok özledim yav bunları umarım ödül töreninde moment falan gelir amin deyin bakayımmm

Ne zaman 'bundan daha kötü hissedemem' diyerek yazı tura atsam Tanrı bana hep aksini kanıtlıyordu.

Geçen söylediklerinden sonra daha fazla kalbimi kıramaz çünkü son parçalarım da ellerinin arasında un ufak oldu diye düşünsemde öyle değilmiş meğer.

Ne zaman geçecekti bu ağrı?

Birbirimizi daha ne kadar tüketmemiz gerekiyordu bu aptal ağrıyı ortadan kaldırmak için? Zorlukla ruhumdaki alevleri söndürebilsem de geride kalan taze külün zayıf dumanı o ateşlerden daha çok canımı yakıyordu.

Geldiğimizden beri salonda çıt çıkmıyordu. Bambam pencerenin önünde dikilirken zihninden geçenler cama yansıyordu ve böylece kolaylıkla onu okuyabiliyordum. Korkusunu hâlâ üzerinden atamamıştı, aynı zamanda öfkesini de.

Jisoo yanı başımda oturmuş, söyleyecek çok şeyi var da ortamdaki sessizlikten çekiniyor gibi bir hali vardı. Onu anlayabiliyordum. Rosé ise sinirle birisiyle mesajlaşıyordu ki, konuştuğu kişi muhtemelen Jungkook'tu. Onun haberinin olmadığını en başından beri biliyordum çünkü benim nasıl bir tepki göstereceğimi bile bile böyle bir işe kalkışacak kadar aptal değildi.

Jungkook... Onu uzun bir süre görmek bile istemiyordum. Yaptığı sadece Taehyung ile birbirimizi biraz daha kırmamıza yol açmıştı. Onu Kore'den kaçırıp bizi bir depoya kilitleyerek her şeyin hallolacağına gerçekten inanmışlardı. Hayatı dramalardan ibaret mi sanıyorlardı?

"Of birisi mi öldü sanki ne bu sessizlik ya içim şişti!" Diyerek sonunda patlayan Jisoo'ya gülerken Rosé'de nedensizce tuttuğu nefesini bırakarak rahatladı. "Eve gelipte konuşmayanlar sizlersiniz." Diye pası onlara attığımda Rosé kaşlarını çatarak lafa atladı.

"Bu arada Jimin'in de haberi yokmuş bu aptalın yaptığından," dedi sinirle telefonunu yan tarafına atarken. Onun benim için öyle bir şey yapmayacağına adım gibi emin olduğumdan bu bilgi pekte önem taşımıyordu benim için. Jimin ile aramızda hep belirli bir sınır olmuştu ve bu son yaşanılanlardan sonra o sınır daha da katılaşmıştı.

Trouvaille •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin