YÜZLEŞME [20]

2.1K 175 134
                                    

5 bin kelimenin ardından yazar mood

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5 bin kelimenin ardından yazar mood..

Bir an önce barışmalarını istiyorum artık yav. Bundan sonra bölümleri fazlalaştırmamak için baya uzun bölümler yazacağım lütfen bunu dikkate alarak bol bol yorum yapın.

Yorum yapığığığın diye yakanıza yapışırım gece ha ona göre zhyzhshzhsjs

Derin bir nefesi ciğerlerime çektim. Bir elimde bavulum diğer elimde Bambam'in kolu ile Kore'nin aslında hiç özlemediğim topraklarına geri gelmiştim.

Buradan nasıl bir hayal kırıklığıyla ve üzüntüyle gittiğimi dün gibi hatırlıyordum. Dünyam başıma yıkılmıştı, ettiğim onlarca yemine rağmen buraya geri dönmüştüm.

Taehyung'u o halde ağaç evinde bıraktığım gecenin sabahı yola çıkmıştık. Bambam kısa bir süreliğine geldiğine beni ikna etmeye çalışsada onu yanımdan ayırmak gibi bir düşüncem yoktu. O benim en sağlam dayanağımdı, onsuz ben bir hiçtim. Bu düşünce son birkaç hafta boyunca daha da mantıklı bir hale gelmeye başlamıştı.

Kısa bir bekleyişin ardından Rosé bizi evine götürmek için gelmişti. O ve Jisoo dışında Kore'de olduğumu henüz kimse bilmiyordu. O yüzden eski evime geçene kadar onda kalacaktık. Bambam bu konu yüzünden huysuzlansa da onu kimse umursamamıştı. Herkesten hatta şirketten bile önce görmem gereken biri vardı.

Hayatımı eliyle buruşturup atan birisiydi bu. Merak ediyordum kaç paraya satmıştı karakterini ya da vicdanını? En önemlisi ise insanlığını.

Bu dünyaya hayal kırıklığı ve bir tutamda güvensizlikle yaşamak için gelmiştim sanki. En değer verdiklerim hiç acımadan saplıyordu elindeki hançeri.

Taehyung...

Onu o halde bıraktıktan sonra ne yaptığını merak ediyordum. Canı yanmış mıydı? Sanmam, o kadar değerli değildim gözünde. En fazla eğlencesi kaçtığı için huysuzlanmıştır ama ben onun aksine gayet keyifliydim.

Ona karşı, içimdeki büyük aşkımı bile gölgeye düşürecek bir öfke yaratmıştı kalbimde. Bunu bir tek o başarabilirdi zaten.

Onlarca hakaretinden sonra hiçbir şey olmamış gibi onunla birlikte olacağımı mı sanıyordu?

Acı ve sindirmesi zor bir gerçek vardı. Hayatları boyunca yalnızlıklarını birbirleriyle iyileştiren Lili ve Vante'nin de yolun sonunda ayrılarak birbirlerini sonsuz yalnızlığa mahkum etmeleriydi. Bahsettiğim yalnızlık ruhen yalnız olmaktı. Onun dışında zaten çevremde yeterince arkadaşım ve sevdiğim vardı ama benim sorunum ruhumun yalnız bırakılmasıydı. Onun bendeki yeri artık boştu ve bu çok acıtan bir gerçekti.

Bu gerçeği henüz sindiremesemde deniyordum. Ara ara gözlerim doluyor, ona ait olan anılarım canlanıyordu zihnimde. Sanki bilinçaltım bana acı çektirmekten zevk alıyordu.

Trouvaille •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin