mektup 8: çocuk ruhun

37 6 3
                                    

gidişinden bu yana iki ay geçti.

kafedeki garsonluk işimden ayrıldım, zaten neden bu zaman kadar kaldıysam.

ha doğru, sen varsın diye kalmıştım.

sen yoksun ya biraz buralardan bahsedeyim sana, senin de bana gittiğin yer her neresiyse oradan bahsetmeni isterdim.

aslında bunu bana kendinden bahsetmen için bir bahane niyetine söyledim, biliyorsun.

senin evine bir çift taşındı, üç yaşlarında bir oğulları var. camdan görebildiğim kadarıyla senin odanı küçük çocuğun odası yapmışlar.

sen gitmiş olsan bile çocuk ruhun hep yaşıyor merak etme belma.

biraz insanları gözetliyormuşum gibi oluyor ama kötü bir şey yapmıyorum sonuçta.

ben işten ayrıldıktan sonra kafeyi kapattılar, yerine bir kırtasiye açıldı. kafede çalışırken genelde durduğun yerde kalem reyonu var, tam da bir kolunu tezgaha koyup elini yanağına yaslayarak biri sipariş falan vermek isterse diye müşterileri süzdüğün yerde.

her gün gidip oradaki envaiçeşit kalemlerden alıyorum, kullanmıyorum ama olsun biriktiriyorum.

şimdi senden eser olmasa bile buralarda, ben senin izlerini yaratmaya çalışıyorum yaşadığım yerde.

çocuk ruhun hep benimle, belma.

sevgilerle,

aysu


cassiopeia | gxg | lettersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin