1.Bölüm:okyanus gözleriyle ne kadar güzel görünüyor

3.1K 66 3
                                    




Yıldıza basmayı unutmayın...

-Keyifli okumalar...

***

Arabamda çalan Manga'nın dünyanın sonuna  şarkısı eşlik ediyor,parmağımı  ritimle direksiyona vuruyordum.Telefonuma açık olan navigasyona baktığımda daha gideceğim yere bir saat gösteriyordu. Sabah'ın 5'inde yola çıkmıştım şimdi ise saat 10'a  doğru yaklaşıyordu.Radyodaki şarkı sonuna doğru geldiğinde araba tekledi.Kaşlarımı çattım.Araba yeniden teklediğinde ise bu sefer kalbim de tekledi.

"Hayır,şimdi durma."dediğimde araba istop etmişti.

Anahtarı çevirdiğimde boğuluyormuş gibi ses çıkardı ama çalışmadı.

"Hadi yoldaşım şurada kalmış bir saatlik yol beni yarı yolda bırakma."

Anahtarı yeniden çevirdiğimde ses bile çıkmamıştı.Alnımı direksiyona yaslayıp derin nefes alıp verdim.

Mimarlık fakültesi 4.sınıf olarak kendime şirkette staj bulmuştum.İlk hafta orada çalıştıktan sonra bir grup çalışanı yeni bitmiş otelin kontrolü için göndermişlerdi.Bende o grubun içerisindeydim.

Son kez derin nefes alıp  bıraktım.Telefonumu elime alıp haritalardan gideceğim yere baktım.Arabayla bir saat ise yürüyerek 2-3 saati bulurdu.

Haritalardan çıkıp,rehbere girdim.

Kimi arayabilirdim ki ?

Rehberimdeki isimlere göz gezdirdiğimde stajyerlerden sorumlu Şef'i aradım.

Telefonumu kulağıma götürüp açmasını bekledim.Uzun çalıştan sonra açmıştı.

"Efendim."Şef'in sert sesini duyduğumda arkama yaslandım.

"Günaydın Şef,ben Almila."

"Biliyorum,telefonun kayıtlı Almina."dediğinde gözlerimi devirdim yine formundaydı.

İsmimi hep Almina ile karıştırıyordu.

"Şef benim arabam bozuldu da bana yardımcı olur musun?"

"Napmalıyım?"dediğinde gözlerimi devirdim.Sinir adam.

"Birisini gönderir misin?"

"Hemen gönderiyorum."dediğinde şaşırmıştım ama kısa sürmüştü."Böyle dememi bekliyorsan daha çok beklersin."

Sinirle gözlerimi kapatıp alt dudağımı ısırdım."Şef nasıl geleyim,o kadar yolu yürüyeyim mi?"dedim.

"Hatırladığım kadarıyla sen kendi arabanla gelmek için baya ısrar etmiştin?"dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Tamam şef ben kendim halledirim!"dedim yüksek sesle.

"Sen bana bağırıyor musun?"dediğinde "Yok,şef size hiç bağırır mıyım?"dedikten sonra telefonu üstüne kapattım.

İnternetten en yakın taksi durağının numarasını bulup aradım.Durumumu anlattığımda taksi olmadığını söylemişlerdi. Elimdeki telefonu koltuğun üzerine fırlattım.

Alnımı yeniden direksiyona yasladım.

Şimdi ne yapmalıyım?. İş arkadaşlarını arayamazdı çünkü hesaplarına göre şimdi otobüslerdeydiler.

Fırlattığım telefonu ve çantamı alıp arabadan indim ve kilitledim.

Yürümekten başka çarem yoktu.Çantamdan tokamı çıkarıp önüme düşen kızıl saçlarımı topladım.Telefonumdan tekrardan haritaları açıp gideceğim yere baktım.Önümde uzun bir yol vardı.

Kızıl VurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin