5

1.4K 88 35
                                    

"Sylvia'nın senden hoşlandığını düşünüyorum.'' diyerek koluma girdi. ''Dersteyiz Meave!''

''İşte derste sen böyle bu kadar çirkin görünüyorken bile aralıksız seni izliyor.'' dediğinde gözlerimi devirerek nefesimi verdim. ''Sensin çirkin Meave,'' dedim ve hafifçe Sylvia'nın olduğu yere dönüp kısa bir bakış attım ve önüme döndüm.

''Tek derdim birilerinin bana bakıp bakmaması olsaydı keşke Meave,''

"Sadece neden hayatına kimseyi almadığını anlayamıyorum!"

"Çünkü insanlar güvenilmez ve uğraşılmaya değmezler."

"Kalpsiz!" dediğinde omuz silktim.

"İnsanın başına ne gelirse ya aşktan ya meraktan gelirmiş." dediğimde güldü.

"Okul çıkışı beni ekiyorsun değil mi?"

"Bugün değil, eve gitmek istemiyorum hatta mümkünse sizde kalacağım."

Kıkırdadı. "Fikrinin değişeceğinden eminim."

"Kızlar dersi dinlemek yerine daha ne kadar sohbet edeceksiniz?"

Dudak büzdüm. "Üzgünüz!" Meave' e döndüm. "Sus!"

"Hocam susar mısınız başım şişti ya, zaten dersin bitmesine kalmış 10 saniye,'' diyerek kulağıma fısıldadığında sırıttım. ''Yüksek sesle söylesene, bakalım romantik sözlerine cevabı ne olacak?''

Burnunu kıvırdığında zilin sesi duyuldu ve kaşlarını kaldırıp güldü. ''Seni çöpe bırakmak isterdim ama başka işlerin var tatlım.''

Kaşlarımı kaldırdım ve sorarcasına baktım. Sırıttı. ''Sugar sister,'' Kalemliğimin ağzını kapatıp üzerine fırlattım fakat kalemliğim sıraya çarpıp yere düştü. Gülüp kalemliğimi bana geri fırlatıp kıvırtarak sınıftan çıktı. Kalemliğimi çantama atıp çantamı sırtıma aldım ve kapıda onu gördüm. Buruk gülümsemesi ve kızarık gözleriyle beni izliyordu. ''Neden geldin?'' dediğimde saçlarını kulaklarının arkasına bıraktı. ''Ben... yürümeni istemedim, havalar soğudu.''

''Havalar şuan yeterince yerinde.'' dediğimde omuz silkti. ''Seninle olmaya ihtiyacım var Estelle.''

Gözlerine uzunca bir süre boş boş baktıktan sonra daha fazla direnmek istemedim. Yanına ilerleyip öylece yanından geçtim ve koridorda ilerledim. Peşimden geldiğini duyabiliyordum. Koridoru bitirip okuldan çıktığımda arabasını hemen ilerde gördüm. Bu arabayı sevmiyordum.

''Bu arabaya her bindiğimde Eva'yı anımsıyorum.'' dediğimde hafifçe elime dokundu. Elimi çektim. ''Mümkünse herkesin vücuduna umursuzca değip geçen ellerini bana değdirme.''

***

En alt katı sergiye benzeyen bir apartmanın önünde durduğumuzda hafifçe ona baktım. ''Sergiye mi geldik?'' dediğimde güldü ve kapının üstündeki yazıyı işaret etti.

E s t e l l e

''Güzel tesadüf,'' dediğimde eli hafifçe elime doğru uzandı sonradan dediklerimi hatırlamış olsa gerek elini çekti ve önümden ilerledi. ''Gel,''

İçeri girdiğimde bir kaç normal tabloyla karşılaştıktan sonra beni kırmızı ışıklar yanıp sönen büyük bir odaya soktu. Odanın ortasında duvarda asılı duran eski bir televizyonda benim çocukluk videolarımdan biri oynuyordu ve kıkırdayarak Marina'dan kaçıyordum. Eva'ysa bizi kıskanarak izliyor annemlerde buna gülüyorlardı. Duvarlara bakmaya devam ettiğimde hepsinde bana ait küçüklüğümden, şimdiden ve Marina'yla birlikte olduğum anlardan çizimler vardı. Dudaklarım aralık bir şekilde ona döndüm. ''Bütün... bunlar, sen mi... yaptın hepsini?''

Yamukça gülümsedi. ''Seni seviyorum. İyiki varsın.'' dediğinde ona doğru adımladım. Aramızda bir kaç adım varken suratına baktım. Bir süre hatta oldukça uzun bir süre gözlerini izledim. ''Bu... çok güzeldi, teşekkür ederim.'' Arkamı dönüp tekrar odaya baktım. O kadar güzel ve duygusal hissettiriyordu ki. Bir insana verilebilecek en değerli hediye nedir derseniz verilebilecek bir cevaptı bu oda. Burası. Bu ev. Bu daire. Tamamiyle benim için var olan bu yer. Arkamı tekrar dönüp ona baktığımda gözyaşlarını saklamaya çalıştı. Yanına yaklaştım ve elimi yüzüne doğru yaklaştırdım. ''Neden ağlıyorsun?''

''Benim için sahip olduğun bu değerin farkında olsaydın şuanda ağlamamın sebebini de biliyor olurdun.''

Havada kalan elimi yüzüne hafifçe değdirip gözyaşını elimle ittirdim. Ve aldığım nefesimi verdim. Saçlarını hafifçe kulağının arkasına bıraktım ve çekildim. ''Umarım ağlaman için bir çözüm bulursun.'' dedim ve evden çıktım.

Yüzüme vuran temiz havayla nefesimi tuttum. Şu anda hissettiklerimi hissediyor olsaydınız sarhoş olurdunuz büyük ihtimalle. Ya da belki  delirirdiniz. Bilmiyorum. Ben sadece olduğum yerde durabiliyor ve zorlasam da hiçbir şey hissedemiyordum.

Belki ben de delirmişimdir.

Bilmiyorum.

Ama eğer delirdiysem bundan sonra olacakların suçlusu zihnim olacaktır.

forgot love u gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin