«Jack.»
«Bırak ellerimi,Finn.»
«Hayır, asla. Önce konuşacağız.»
Jack sırtını tekrar yola döndü. Yüzünü ise uzun zamandır deliler gibi sevdiği çocuğa.Etraftan arabaların çıkarttığı gürültülü sesler ve insanların neden olduğu uğultular geliyordu. Kafasının içine pamuk doldurulmuş gibiydi sanki.Hiçbir şey düşünemiyordu.Sadece evine gidip iyi bir uyku çekmek, her şeyi unutmak istiyordu.
Gözlerini Finn'in gözlerine sabitledi. Kaşlarını çattı.
«Dinliyorum. Sonra da gidiyorum.»
«Jack-»
«Dinliyorum,Finn.»dedi Jack. Ses tonu kararlıydı. Ne kadar üzgün olduğunu belli ediyordu sanki.
Finn gözlerini yere sabitledi. Başını eğmişti ve Jack'in ellerini sımsıkı tutuyordu.
«Çok özür dilerim.»
«Tamam. Özrün kabul edildi.»
«Ne?»
«Evet, izninle.»diye cevap verdi Jack. Ve saniyeler içinde arkasını dönüp ters yönde yürümeye başladı.Kararlıydı ve onu kararından döndürebilecek pek bir şey yoktu.
Yakıcı soğuk ayaz Finn'in yüzünü yaladı geçti. Saçları dağılmıştı ve yüzü kızarmıştı.Birkaç dakika olanları kavramaya çalıştı. Bu muydu yani?Sadece özür dilemek mi?«Hayır. Böyle bırakmam seni!Kal durduğun yerde!»diye bağırdı arkasından.
Jack ise olduğu yerde durdu mu, evet.
Onları fark etmiş birkaç kişi yolda durmuş olanları izliyordu. Fakat kimse havanın etkisinden midir bilinmez,paparazilik yapmıyordu.Video veya magazin de yoktu. Sadece şehrin inanılmaz sesi içerisinde mutlak bir sessizlik vardı.
Finn acele adımlarla Jack'e yetişti.Bu olayın böyle sonlanmasını istemiyordu.Emma gibi kendisine aslında hiç değer vermeyen insanlarla birlikte olmak, bu saatten sonra kendisine korkunç gelmişti.
«Söyleyeceklerimi dinlesen iyi edersin seni küçük telefon sapığı.»dedi Finn. Ellerini Jack'in kollarına koyup onu iyice kendine çekmişti.Jack ise inanamayan bakışlarla başını yukarı kaldırmış, Finn'in gözlerine bakıyordu.
«Özür dilerim. Her şey için. Bana bu kadar değer verirken aptalca davrandım. Sana söylediğim sözlerin ne kadar kırıcı olduğunu da biliyorum.»
«Finn,özür dileme-»
«Biliyorum, özür dilemem pek bir şey değiştirmez.Geçmişi de geri getiremem.Fakat şunu bilmeni istiyorum, sen benden çok daha iyilerini hak eden biriyken bana geldin ve ben bunun değerini bilemedim.Bencilce davrandım ve yapmaya çalıştığım her şey canını yaktı.»
«Olacaklar buydu. Bunu tahmin etmeliydim.»
Finn burukça gülümsedi.Yavaşça Jack'in ellerini tekrar tuttu.Çok soğuklardı.Ellerini ellerinin içine aldı.Bu kadar soğuk olmasınlar dedi içinden.Göz ucuyla Jack'e baktığında onun da ona baktığını fark etti. Kocaman olmuş gözleriyle ve kızarmış yanaklarıyla bambaşka bir afetti bu çocuk.Finn ona kocaman gülümsedi.
«Hayır Jack. Hata tamamen bende. Bana yazanın sen olduğunu bile bile sana sanki bir yabancıymışsın gibi davrandım.Sanki sevilmeyecek biriymişsin gibi. Oysa ki sen sevilmeyi en çok hak eden insanlardan birisin. Bana gerçekten değer verdiğini biliyordum ama görmezden geldim bunu.»
«Belki doğru olanı yaptın. Nasıl olsa ikimiz de erkeğiz ve toplum bunu hoş karşılamak konusunda bize yardımcı olmayacak.Ayrıca içerideki kız arkadaşın da güzel bir kız.»
Finn derin bir nefes verdi.Gözlerini sımsıkı kapattı. Keşke her şey farklı olsaydı diye geçirdi içinden.İnsanlar ön yargılarını kırsalardı belki onunla çok daha önceden mutlu olabilirdik diye düşündü.Başını iyice yere eğip alnını Jack'in alnına yasladı.
«İçerideki kıza aşık değilim. Sevmiyorum bile.Ona bakınca hiçbir şey hissetmiyorum. Tamam, güzel olabilir. Belki dış görünüşü kusursuz olabilir. Ama içi o kadar boş ki, ona bakınca zerre kadar tüylerim diken diken olmuyor.Sen ise çok farklısın Jack. Kusurlarını seviyorum. Yüzündeki çilleri, uykusuz gözlerini ve saçma sapan müzik zevkini.Seni her şeyinle seviyorum.»
«Ne? Ne demek seni-»
«Seni seviyorum Jack. Sana attığım mesajlar gerçekten hislerimi temsil etmiyordu. Sadece anı kurtarmak istedim.Böylesinin ikimiz için de daha iyi olduğunu sandım.Ama değildi,asla da olmayacak.Bu olaylar olmadan önce sana karşı böyle duygular beslemiyordum. Fakat sen hayatıma girdikçe sana bağımlı olmaya başladım.Sen sessizce hayatıma girdin ama çıkışın çok ağır oldu Jack.»
Jack ellerini Finn'in omuzlarına koydu.Duyduklarına inanmak istiyordu fakat inanamıyordu.Kamera şakası felan mıydı bu? Ya da başka bir kumpas?Ya da eve giderken araba çarpıştı ve şu anda cennetteydi?
«Finn...Şu an kafam allak bullak oldu.Hiçbir şey algılayamıyorum.»
«Ellerin titriyor Jack.»
«Öyle mi...»
«Evet...Çok soğuksun.Hasta olacaksın.»
«Umurumda değil.»
«Ama benim umurumda.»
«Neden?»diye sordu Jack. Bu sefer tam olarak Finn'in gözlerine bakıyordu.
Finn ise sadece eğilip Jack'in alnına küçük bir öpücük kondurdu.
«Çünkü seni seviyorum.Gel, biraz jazz müzik dinleyelim.»
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jazz the way you are «Fack»
Short Story«Müziğe ayak uydurmak zorunda değiliz.Sen kollarımda olduğun sürece hiçbir şeyin önemi yok.» __________ _____ __