Parmaklarını sevdiğinin kıvırcık, kuzgun karası saçlarının arasından nazikçe geçirdi,her bir zülfü teline aşıktı delicesine.Her ayrıntısını seviyor, her zerresi onu istiyordu. Günlerce, aylarca hayal etmişti bu anı ve şu an hayali gerçek oluyordu. Gözleri gözlerini ilk kez bulduğu zaman anlamıştı onu sevdiğini. O zamandan beri hiç bırakmamıştı zaten ona olan hislerini.İnanması imkansızdı belki olanlara, ama gerçekler bir o kadar da muhteşemdi.
Sevdiği çocuk sevgisine karşılık veriyordu işte.
Eğilip diğerinin elini tuttu siyah saçlı olan.Biliyordu, belki onunla iyi bir başlangıç yapmamıştı ama bu ümitsizliğe kapılması anlamına gelmiyordu. Daha iyi olacaklardı.Onun kalbini çok kırmıştı ve onarması gereken de oydu.
«Teşekkürler Jack.»
«Ne için?»
«Hayatımda olduğun için tabi ki...»
Finn'in bu cevabı Jack'i gülümsetmişti.Uzun zamandır hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Hiç bu kadar sevilmemişti de. Dahası Jack, Finn'in kendisini asla görmeyeceği korkusuyla yaşıyordu ve bu korkusu yersiz çıkmıştı.Kollarını sevgilisinin boynuna sarıp başını boynuna gömdü.Birkaç ay öncesinde bile ona sımsıkı sarılıp kokusunu içine çekme gibi istekleri vardı ama imkansız geliyordu işte.
Artık imkansız değildi.
Bir kez daha gülümsedi Jack.Sevginin onda yarattığı bu masum mutluluğu belli ediyordu her bir gülümseyişi.
«Seni bütün jazz parçaları kadar çok seviyorum Finn.»dedi Jack.Sesinde sevincin tatlı titreyişi vardı.
Onun buz gibi olmuş elini sımsıkı tuttu Finn, avuç içlerini öptü nazikçe. O eli bir daha asla bırakmamak istiyordu, kararlıydı da.
«Seni çok seviyorum Jack.Hiçbir şeye bağlanmamıştım sana bağlandığım kadar»
_____________________
________________
__________
___
_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jazz the way you are «Fack»
Short Story«Müziğe ayak uydurmak zorunda değiliz.Sen kollarımda olduğun sürece hiçbir şeyin önemi yok.» __________ _____ __