|Moon River|

403 39 41
                                    

«Hızlı yemek yemek, ya da yememek.
İşte bütün mesele bu.
İmza, Jackespare.»

Evet, Jack'in hafta sonları yapmayı en çok sevdiği şey, kahvaltıyı ışık hızı ile bitirip kaykay sürmek için dışarı fırlamaktır.

Kendisine 9484884 kat büyük gelen sweatshörtleri ile birlikte.

Kasenin dibinde kalan bütün gevreklerle sütü aynı anda ağzına tıkmayı başarabilen yegane bir insandı Jack.Konuşurken bile acele ettiği belli oluyordu.

«Annee! Beyaz,üstünde mavi gemicikler olan sweatshörtümü nereye kaldırdın?»

«Çöpe attım, çok çirkindi ve naylondu.»

Ve o saniyeden sonra evde süren ölüm sessizliği...

«ANNEEEĞ!»

«Sus,naylondu o! Kanser mi olmak istiyorsun!»

________
____
_

Caden, yerde boylu boyunca uzanmış arkadaşına baktı. Birkaç gündür kendisinde değildi,hareket etmiyordu -(ki bu Jack için inanılmaz bir durumdu) kendisinden beklenen en son şeyi yapıyordu: Hiperaktivitesinin dinmesi.

«Hadi Jackie, hareket et biraz. Neyin var?Sen gibi davranmıyorsun.»

«Bilmiyorum Caden, kendimi iyi hissetmiyorum.Sanki her şey çok berbat olacakmış gibi.»

«Bu kelimelerin senin ağzından çıktığına inanmıyorum. Gerçek Jack, neredesin?»

«Merak etme, ben bile "Bu ben miyim?" diyorum.Bu çocuk beni çok farklı etkiliyor Cade. Çok farklı.»

«Neden ona bilinmeyen hayranının sen olduğunu söylemiyorsun ki, korkma, en fazla ne olabilir?»

«Aslında korktuğum şey başka insanların düşünceleri değil.Korktuğum şey ben itiraf ettikten sonra bana bakışları olacak. Benden nefret edecek.Ve beni üzen en büyük şey;o asla bana,benim ona baktığım gibi bakmayacak. Benim onu sevdiğim gibi sevmeyecek.»

Jazz the way you are «Fack»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin