10. Mucize "Çaresiz Kelebek"

729 57 62
                                    

Eveeet, biliyorum. Çoooooook beklettim. Ama ben bu bölümü sevdim. Bilmiyorum siz sever misiniz de flrmxjslmxldf yani gerçekten çok üzgünüm geç geldiği için. Çooook üzgünüm. Bazı sağlık sorunları ve okul sorunsalı falan derken bayağı beklettim. İnanın sonraki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. Ama emin olun.

**Ben bu hikayeyi bitireceğim.**

Zaten azcık kaldı. 1-2 bölüme final yapmayı düşünüyorum, tabi aklıma çılgınca bir devam ettirme konusu gelmezse. Her neyse çok konuştum. Belki de okumadınız bu kısmı ckdmclmdc Keyifli okumalar canlarım~

****

"Hawkmoth hakkında." Merakla Usta Fu'nun dudaklarından dökülecek kelimeleri bekledim. "Sanırım yerini bulduk."

"Neresiymiş?"

Çayından bir yudum daha alıp bardağını koyarken cevapladı. "Agreste malikanesi."

Karakedi içtiği çayı püskürtüp öksürmeye başlayınca sırtına yavaşça vurarak rahatlamasına yardımcı oldum. "İyi misin?"

Belli belirsiz kafasını sallayıp koluyla ağzının kenarını sildi. "Emin miyiz?" Ara ara yine öksürüyordu.

Usta Fu ve Karakedi arasındaki anlamadığım bakışmayı dikkatle izledim. "Evet. Hawkmoth orada."

"Belki dikkat dağıtmak için sadece Tikki'yi orada tutuyordur. Hawkmoth zeki bir adam."

Usta sakalını sıvazlayarak kafasını salladı. Düşünürken hep böyle yapardı. "Kwamiler hakkında pek bir bilgisi yok. Ona ulaşabileceğimizi düşünmüş olamaz ve yanında tutmak isteyeceğine de eminim. Şu an Karakedi'yi bulmak için kullanabileceği tek şey O olmalı."

"Gabriel olmadığına eminiz en azından." Agreste malikanesinde kimler olduğunu düşündüm. "Adrien." dedim sakince. Ardından pek sakin olmayan şekilde tekrarladım. "Adrien! O olamaz değil mi? Sonuçta o çok iyi birisi." Kesinlikle olamazdı!

"İhtimal dahilinde." diyen Karakedi'ydi. "Ama orada yaşayan bir sürü insan var. Sadece Gabriel ve Adrien değil." Bir sürü çalışan olduğu gerçeğiyle biraz olsun içim rahatlamıştı. Derin bir nefes alıp seslice geri verdim.

Adrien'ın Hawkmoth olması mı? Çok komik!

"İçeri girip görmeden karar veremeyiz."

Gözlerimi kocaman açtım. "Direkt kendi ayaklarımızla Hawkmoth'a mı gideceğiz?!"

"Henüz kendisini hiç göstermedi ve bu süre zarfında hep orada olduğuna hepimiz hemfikirizdir diye düşünmüştüm. Ama alternatifin varsa tabi ki öneri sunabilirsin Marinette."

"Tabi ki öyle. Ben de öyle düşünüyorum. Ama bu biraz hızlı bir karar olmadı mı Usta?"

Kafasını salladı. "Senin iyileşmeni bekleyeceğiz zaten. Plan yapmamız için yeterli bir zaman sunacak bize."

Gözlerimi kırpıştırdım. "Beni neden bekliyorsunuz? Elimden bir şey gelmez ki."

Karakedi kafama bastırınca beklemediğim için öne doğru eğildim. Kafamdan destek alarak ayağa kalkmıştı. "Çünkü biz bir ekibiz." diye belli belirsiz mırıldanıp odadan çıktı.

Arkasından şaşkın şaşkın bakakalmıştım. "Ne oldu şimdi?"

Usta Fu yine çayını yudumluyordu. "Kendi haline bırak. Zamanı gelince anlarız." diyerek bardağını son kez tepsiye koydu. Diğer bardakları da toplayıp ayağa kalktı. "Dinlenmene bak."

Mucize GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin