11. Mucize "Mor Yaldızlı Öpücük"

686 58 85
                                    

Yıllar yıllar sonra gelen yeni bölüm... Ölmedim, yaşıyorum. Tabi buna yaşamak denirse cjdmckdmc

İyi okumalar canlarım~

****

'Acaba yarın yine okula gelecek mi? Gelirse onu şoförümle evine geri göndereceğim. Ne zaman matematik anlatmaya gitmeliyim? Direkt sorsam yanlış anlar mı ki? Onlara gitmek için heveslendiğimi düşünüp sonra benden nefret eder belki de. Hayır hayır! Kesinlikle sormamalıyım. Davet etsem daha doğru olur. Öyle de ayağıma çağırmış gibi olmaz mı?'

"Adrien Agreste!"

Yerimde panikle sıçradım. "E-Evet efendim!" Neden bağırıyordum ki?

Kafasını iki yana salladı. "Kaç kere seslendiğim halde seni bu kadar içine çeken konu ne acaba?" Daha demin bağıran o değilmiş gibi sakince sormuştu.

"Özür dilerim Usta." dedim mahçup bir şekilde.

"Sorumun cevabı bu değil."

Soruyu düşünürken gözlerimi odamda dolaştırdım. "Bir arkadaşım hastaydı da. Onu merak etmiştim."

Birkaç mırıltı çıkarttı. "Demek aşık oldun." diyince gözlerimi kocaman açtım.

"Ne?! Hayır, öyle bir şey yok!" Sesimi alçaltıp Usta Fu'ya iyice yaklaştım. "Uğurböceğine aşık olduğumu herkes biliyor."

Şen bir kahkaha attı. "Demek Uğurböceği dışında birisi seni bu kadar meşgul ediyor. Bahsettiğin arkadaşın Uğurböceği olduğunu sanmıştım."

Kesinlikle büyük pot kırmıştım. "Sadece endişelenmiştim Usta."

Tek kaşını kaldırıp sorguladı. "Öyle mi?"

Kafamı onaylarcasına salladım. "Tabi ki! Uğurböceğini görünce yerinden çıkmak isteyen kalbim hiç izin verir mi başkasını düşünmeme?" İnanmayan bakışlarıyla devam etmemi bekledi. Devam edecek bir şeyim yoktu ki! Bakışlarından kurtulmak için gözlerimi ellerime indirdim ve Marinette'in hediye ettiği bilekliği gördüm. Parmaklarımı üstünde dolaştırırken içimde oluşan duyguyu çok iyi biliyordum. Derin bir nefes alıp çaresizce Usta Fu'ya döndüm. "Neden Marinette'i düşündükçe de kalbim deli gibi atıyor Usta? İki kişiye birden mi aşığım?" İnanmayan bakışları kısa bir süreliğine şaşkınlığa dönüşmüştü. Daha sonra düşünen mırıltılarıyla sakalını sıvazladı. "Uğurböceğinin Marinette olduğunu düşünüyorum."

Elleri sakalında kaldı ve sadece gözlerini hareket ettirerek bana baktı. "Neden?"

"Yanağında aynı çizikten var." derken yanağımda çiziği tarif ettim. "İşte böyle. Aynı Uğurböceğinki kadar ve aynı şekilde. Tıpatıp aynısı yani."

Gülerek arkasına yaslandı. "Herkesin yanağında çizik olabilir."

"Aynısı aynı zamanlarda olamaz."

Tek kaşını kaldırdı. "Peki başka kanıtın var mı? Belki de ikisinin aynı kişi olmasını istediğin için böyle düşünüyorsundur." Haklıydı. İkisinin de aynı kişi olmasını o kadar çok istiyordum ki...

Kanıt bulmak için iyice düşündüm. "Uğurböceği kendine güvenen, kararlı bir kız."

"Marinette dediğin şu pastanedeki mavi gözlü kız mıydı?"

Kafamı salladım. "Evet, ta kendisi. Tanıyor musun onu?"

Kahkaha attı. "Acelesi olduğunu söyleyen bir müşterinin pastasını verirken panikleyip pastayı yere düşürmüştü. Sonra da utancından kıpkırmızı kesilmişti."

Mucize GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin