Bir Kızın Intihar Mektubu'ndan..Bu bir intihar mektubudur.
Merhabalar.
Henüz 18 yaşında bir genç kızım. Şimdi diyeceksiniz ki şu gencecik yaşında, hayatının baharında sana bu dizeleri yazdıran nedir ?
Hattâ kiminiz tutup ardımdan konuşacak.
'Ergenliği atlatamamış.'
'Uyuşturucu kullanıyormuş.'
'Alkollüymüş."
'Psikolojisi bozukmuş.'
Siz söylemeden ben söyleyeyim.
Hayır, alkollü değilim. Uyuşturucu falan da kullanmıyorum. Psikolojim de gayet yerinde, yani sağlıklı düşünebiliyorum.
Erkek arkadaşımdan falan da ayrılmadım.
Içiniz rahat olsun.Bu dizeleri yazıyorum çünkü; güneşli günlere olan inancımı kaybettim.
Bunların sorumlusu siz değilsiniz.
Ben de değilim.
Bu ölümün faili yok.Herşeyi en baştan anlatmaya başlayayım.
Ben, farklı bir kızdım. Diğer yaşıtlarım gibi gülüp eğlenmez, kalabalıklara karışamazdım. Belki de bunun sebebi ailemdi. Benden sonra doğan kardeşim ve aile fertlerinin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeyişi.Çocukluğumun olduğu fotoğraflara baktığımda mutsuz, umutsuz ve mahsun mahsun bakan bir çocuk görürüm hep.
Dünyanın yükünü taşıyormuşçasına omuzları düşük, bir haylazlık islemişçesine başı öne eğik.
Mutsuz bir kız çocuğu..
Mutlu, sevecen, güzel kız çocukları sevilirdi hep. Ben ise köşede öylece duran, ağladı ağlayacak, çirkin bir kız çocuğuydum.
Bu yüzden belki de sevmediler beni.
Kimse saçlarımı okşamadı.
Çöküp dizlerinin üzerine öpmedi yanaklarımdan.
Bir tebessümü bile çok gördüler bana.
Oldum olası mutsuz bir çocuktum. Ve öyle de büyüdüm.Annem.
Severdi bizi. Lâkin pek de ilgilenemezdi. Gelip sarılmaz. Oturup halimizi hatırımızı sormazdı.Baba denilen adam.
Hiçbir zaman o kelimenin anlamını dolduran bir adam değildi. Sırtımı yaslayabileceğim bir duvar da olamadı. Aksine yıktı geçti. Parçaladıkça parçaladı.
Erkek çocuk dedi durdu.
Sevmedi beni.
Sevmedi bizi.Ben; sevmek nedir ?
Bir insan nasıl sevilir ?
Sevilmek nasıl hissettirir ?
Güven nedir ?
Nasıl kazanılır ?
Bilmeden büyüdüm.
Büyüdüm büyümesine lâkin çalışılmamış bir derste sözlüye kaldırılmış bir çocuk gibi, hayatım boyunca bocaladım durdum.
Doğruyu bir türlü bulamadım.Sevecen bir çocuk değildim demiştim ya doğrusu hiç bir zaman da sevecen olmaya, dikkat çekmeye çalışmadım. Insanlar beni görsün, beni sevsin, benimle ilgilensin istemedim. Kendim oldum. Kendim olursam, beni ben olduğum için severler sandım. Doğru, yanıldım.
Sevilebilmek için kendin gibi olmaman gerekiyormuş, öğrendim.
Zaman geçti.
Turuncu bir balığı bile sevemeyen ben, bir adamı çok sevdim.
Öyle sevdim ki onu her gördüğümde kalbim, yeni tutulmuş bir kuşun kalbi gibi çarpıyordu. Ellerim zangır zangır titriyordu. Öyle sevmiştim ki 12 katlı bir binanın merdivenlerini koşa koşa çıkmışçasına çarpardı kalbim.
Çok sevdim. Ve çok sevdiğimden de kaybettim. Insan nasıl çok sevdiğinden kaybeder demeyin.
Ben en sevdiklerimi kaybettim.Insan ölçülü sevmeliymiş.
Ve mühim olan çok sevmek değil,
güzel sevmekmiş.
Öğrendim.Insanlara güvendim.
Çok güvendim. Onları kardeşle, ana babayla bir tuttum. Lâkin yine yanılttılar beni. Kandırıldım, aldatıldım. Ya da her neyse adı..Insanın en güvendiği dal kırılırmış hep.
Ve insan düştüğünü, yerle bir olduğunda anlayabilirmiş ancak.
Öğrendim.Insanlar beyaz dedikleri kara yalanlar söyler dururlar. Beni sevdiklerini söylediler.
Beni sevdiklerini söyleyenlerin ise ardına bile bakmadan gidişini gördüm ben.
Bir paçavra gibi köşeye atışlarını, üzerine barışlarını, beni yok sayışlarını gördüm ben.Sevmedin beni.
Sevmediniz beni.
Sevmediler beni.
Hepinizin canı sağ olsun.
Benim bile kendimi sevmem koca 16 yılımı aldı. Bir başkasının beni sevmesini beklemem büyük aptallıktı, affedin.Şimdi, yine koca dünyanın yükünü sırtlamışçasına yorgun, bir hata işlemişçesine başı öne eğik çekip gideceğim buralardan.
Nereye mi ?
Beni ben olduğum için sevecek olanların yanına.
Beni benliğimle kabul edecek olanların yanına.
Mahzun yüzüme rağmen saçlarımı okşayacak olanların yanına.Hoşçakalın, kara yalanları beyaz sayıp, birbirlerine sevdiğini söyleyip duran sahtekâr insanlar.
Hoşçakalın.
![](https://img.wattpad.com/cover/143405192-288-k736633.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEKİ SAVAŞ
Разное'Tarih kitaplarında yazmaz belki ama insanın en büyük savaşı kendisiyle olandır.' Bu kitapta; aşktan, ayrılıktan, vazgeçişlerden, kaybedişlerden, acılardan, kırgınlıklardan, gidenlerden, unutulanlardan, pişmanlıklardan, keşkelerden.. Kısaca.. Sende...