Hani filmlerde, dizilerde, o çok kalın romanlarda hep söyleyip dururlar ya;
"Biz farklı dünyaların insanıyız" diye.
Düşündüm de aslında oldukça da haklılar söylemlerinde.
Biz mesela..
Seninle hiç karşılaşmaması gereken iki insandık.Biz olmadık.
Bizden olmazdı.
Sen ve ben, hiç bir zaman biz olamazdık.Bunu adım ve soyadım kadar iyi biliyordum. Lâkin yine de herşeye rağmen içimde kasım ayına dayanmış bir çiçek gibi umut besliyordum. Yalnız çiçekler her kış, yeni bir bahara merhaba diyebilmek için ölürdü. Ve bende umutlarının er ya da geç birgün öleceğini bilmiyordum.
Sen apayrı bir insandın.
Bense apayrı.Olurumuz yok muydu ?
Vardı.
Bir olurumuz vardı elbette.
Lâkin ben kasım ayına göğüs gerebilecek bir sardunya iken, sen güneş kaybolunca solup giden bir papatyaydın.Olmadı.
Bizden olmadı.
Sen gittin.
Ben bittim.
Ben seni her seferinde toparlamaya çalışmama rağmen,
beni hep aynı yerden defalarca kez kırdığın için teşekkür ederim.
İnsanların en ufak bir soğuğa dahi göğüs geremeyeceğini,
bir kez kıranın ikinci kez parçalayabileceğini ve hatta bir kez yaralayanın ikinci kez öldürebileceğini öğrettin bana.Teşekkür ederim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEKİ SAVAŞ
Aléatoire'Tarih kitaplarında yazmaz belki ama insanın en büyük savaşı kendisiyle olandır.' Bu kitapta; aşktan, ayrılıktan, vazgeçişlerden, kaybedişlerden, acılardan, kırgınlıklardan, gidenlerden, unutulanlardan, pişmanlıklardan, keşkelerden.. Kısaca.. Sende...