6

40 1 0
                                    


Sabah uyanırkenden kendime kornfleks hazırlayıp salondaki koltuğa oturdum. Dikkatimi hemen koltuğun yanındaki küçük masanın üzerinde duran notlu kağıt çekti. Yani not kağıdı benimdi bazen yapmam gerekenleri unutmamak için ona yazıyordum ama bu yazıyı ben yazmamıştım. elimdeki tabağı bırakıp notu elime aldım.

"Özür Dilerim Deniz."

yazıyordu ve altında C harfli bir imza vardı.

Cenk bana not bırakmıştı.ne düşüneceğimi bilemiyordum.

Hemen hazırlanıp okula gittim. Otobüsten inip her zamanki gibi ders binasına yürürken park yerinin ordan geçiyordum ki karşımda çıkan olaya doğru hızlıca yürüdüm.

"sen hala okula gelebiliyor musun lan?" diyordu biri.

Arabasına yaslanmış karşısındakileri sallamayan ifadeyle bakan kişiyi görürkenden gözlerim açıldı.

"cenk?"

o da beni görmeyi beklemiyordu. şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.

"sana diyorum?? sikdir git bu okuldan o gece paçanı aldık aşşağı"

ben direk olaya müdahale ettim çünkü kavga çıkabilirdi ve cenkin yarası daha yeni sayılırdı.

"bana baksana sen! asıl siz sikdirin gidin burdan" dedim en sert ifademle.

"sen bir bas git seninle işimiz yok"

"allah allah gitmessem ne olur?" deyip tam üzerine yürüyordum ki beni itmesiyle yeri öptüm.

"orospu çocuğu" deyip Cenkin adamlara dalmasıyla kendime sövdüm. ben kavga çıkmasın diye uğraşırken resmen kavgayı çıkaran olmuştum.

cenk 2 sini yere serip beni iten çocuğu arkasındaki direğe yapıştırıp "sizin topunuzu sikecem haberiniz olsun sizi doğduğunuza pişman edip gelmişinizi geçmişinizi yedi sülalenizi mahvedecem lan orospu çocukları" deyip son kez yumruğunu adama yapıştırdı.

Bunlar neredeyse bir dakika içinde olmuştu. Cenk sanki tek kişili yıkım ekibi gibiydi. o 3 pislik koşa koşa kaçtığında Cenk anında yanıma geldi.

"iyi misin birşeyin varmı?" deyip bacağıma falan dokunmaya başladığında onun bu haline kızsam mı sevinsem mi bilemedim.

"lan cenk?? noldu?" Onur ve o iki sarışını görmemle oturduğum yerden yavaşça Cenkinde yardımıyla kalktım.

sonra cenke döndüm.

"iyiyim" dedim bir kaşımı kaldırarak. Ve hızlıca yanından ayrıldım. O iki sarışın ve onurla aram hiç iyi değildi. Malum üçününde bana zararı vardı yararı yoktu.

Bu ders maalesef cenk ve çetesiyle ortaktı. İstemsizce onları da görecektim. Sınıfa girip en öne oturdum.

"hey sen kaçak! nerelerdesin?" diye her zamanki enerjisiyle dilara yanımdaydı.

"aynı işte ev okul biliyorsun"

"yeni bir şey yokmu?"

"aynı şeyler" diye geçiştirdim. Çok geçmeden kapıda Cenk belirdi. bakışlarımı sanki o yokmuş gibi başka tarafa çevirdim ama kokusu çok yakınımdan geliyordu. İstemsizce döndüm ve baktım. Yanımdaydı yürüyüp gider diye düşünüyordum ama hemen yanımdaki masaya oturmasıyla beni şaşırttı.

sıkıntılı bir nefes verdim.

"O an seni itince kendimi tutamadım" dedi bana eğilerek.

"Neden? Ben kimim ki?"

"SESSİZLİK! DERSE BAŞLIYORUM" diye bağıran hocanın sesiyle merakla beklediğim soru cevapsız kaldı. ders 1 saatti. bu dersten nefret ediyordum.

"akşam 8 de sendeyim güzel giyin" diye kulağıma fısıldayıp sınıftan çıkmasıyla arkasından baka kaldım.

TANRIM NELER OLUYORDU BANA!

Hem delicesine Cenki görmek , onunla konuşup vakit geçirmek istiyordum Hemde ondan kaçmak istiyordum.

Ders bittiğinde saate baktım. Otobüs saatine yirmi dakika vardı.

"dilara gidiyor musun?" diye seslendim sınıfın önünde durarak.

"gidiyordum aslında"

"peki tamam" deyip gülümsedim.

"niye ki"

"kahve içeriz diye düşündüm otobüse yirmi dakika var"

"boşversene otobüsü gel ben seni bırakırım yolumun üstü zaten"

"yolunun üstüyse kabul ama değilse söyle boşuna gelme o taraflara"

"valla yolumun üstü"

"iyi tamam o zaman"

Dilaranın beni evime bırakması üzerine ona teşekkür edip arabadan indim. Üzerimde değişik bir heyecan vardı.

Dün gece Merveye istediğini götürdükten sonra bana dönmemişti. Bugünde ne okuldaydı ne de bir haber verdi. Aklıma Mervenin gelmesiyle onu aradım.

ikinci çalışta açtı.

"alo merve nasılsın?"

"iyiyim deniz çok sağol dün için daha yeni uyandım"

"iyi olmana sevindim"

"gerçekten teşekkür ederim sen çok iyi bir dostsun"

"bu sana yaptığım son iyilikti biliyorsun değil mi?"

"evet haklısın"

daha fazla konuşmayarak telefonu kapattım. Sonuçta iyiydi. Görev başarıyla tamamlanmıştı.

Sıcak bir duş alıp salona geçip kendimi televizyonun önüne attım. Bir an önce saat 8 olsun istiyordum ama daha 5 saat vardı. Bunu düşündükçe kötü hissediyordum. Cenk beni nereye götürecekti acaba ? En önemlisi ne giymem gerekiyordu? Sonuçta mekana , yere göre giyinmek önemli bir şey.

Hemen instagramdan Cenkin profiline girdim. Tabi önce ufak bir stalk yapacaktım. İğrenç. Sürekli 4 lü fotoğrafları vardı. Cenkin tek olduğu fotoğrafları oldukça iyiydi tabi. Allah var şimdi yakışıklı çocuktu ama neden böyle pis insanlarla takılıp pis işler yapıyordu ki? Ve böyle biri nasıl benimle ilgilenmişti akıl alır gibi değil.

Mesaj kısmına girip Cenke mesaj attım.

Deniz; "akşam ki plan ne?"

Cenk.namsoy yazıyor..

Cenk; "sorduğun için sağol bende iyiyim"

Deniz;" ondan eminim zaten"

Cenk; "hastanedeyim"

Deniz;" ne? neden? iyi misin? neyin var ? yaran mı açıldı? yoksa yeni bir olay mı??"

Cenk ; "sen benim için endişelendin mi? yoksa ben mi yanlış anladım?"

Deniz; "evet endişelendim."

görüldü.

görüldü mü ? bu da ne şimdi? Hem bir dakika madem cenk hastanede o zaman akşam iptal miydi? allah kahretsin yine cevaplanmayan sorularımla baş başaydım.

1 saat sonra çalan kapıyla yattığım koltuktan kalktım.

Kapıyı hızlıca açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle gözlerim açıldı. Evime gelmesini hiç ama hiç beklemiyordum.

Siyah Beyaz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin