Müzik dinlerken uyuyakalmış olmalıyım ki dürtülmem ile gözlerimi açtım.
" akşam yemeği saati kalk artık. "
meleğinde uykulu olduğu sesinden anlaşılıyordu gözlerimi ovuşturup yataktan çıktım.
eşofman tarzı birşey giyip melekle birlikte yemekhaneye gittim.
menü yine çok farklı değildi ..
çorba , pilav , salata ve biraz da nohut vardı.
corba ve salata alıp masalardan birine oturdum .
melek: eee okul partisi için hazır mısın?
-okul partisi mi ? , haa tamam gitmeyeceğim ki.
melek: neeee ! , saçmalama tabiki geliyorsun beni orada yanlız bırakamazsın.
- melek biliyorsun kalabalık ortamları sevmem hadi sadece bizim okul olsa yine iyi fakat o özel yetenek okulu da gelecekmiş ben gelmem.
melek: aman ya , konuşma benimle sadece birkaç saat duracaktık ne kadar inatçısın bunun için beni kırıyorsun.
- lütfen bana kırılma , gerçekten istemiyorum , gelsem ne yapacağım sanki?
melek: ya nooolur derin , lütfen beni yanlız bırakma.
- bilmiyorum.
melek: ben seni iknâ ederim hadi yemeğini ye .
evet birkaç gün sonra cumartesi günü iki okul arası parti olacaktı ve sadece son sınıflar davetliydi.
tabi ben gitmek istemiyordum , ama karşımda bana yavru kedi bakışları atan canım arkadaşıma kıyamıyordum.
yemeği yiyip odamıza geçtik .
...
kaç saattir meleğin beni iknâ etmelerini dinliyordum içim şişmişti resmen.
- öf geliyorum yeter ki sus melek .
" YAŞAAAASIIIIIIIIIN , bir dakika! sen bana sus mu dedin konuşmuyorum hıh"
- melek özür dilerim bir anlık şeyle oldu beni affet hem bak partiye geliyorum.
" tamam sırf partiye geleceğin için affedeceğim seni ehe"
kitaplarımı çıkarıp yatakta birkac saat test çözüp kendimi uykuya teslim etmiştim.
Sabah Saat 07.00
Uykulu gözlerle yatağımdan çıkıp meleği uyandırdım ne de olsa bugün okula gidecektik.
banyoya girip elimi yüzümü yıkadım okul forması kullanılmayan bir okulda okuyorduk bu yüzden dün giyemediğim lacivert kotumu ve siyah tişörtümü giyip saçlarımı taradım sırt çantamıve telefonumu alıp meleği bekledim .
birlikte kahvaltı yapıp okulun yolunu tuttuk .
yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuğun ardından otobüsten inerek okula yürümeye başladık tabi bunun için özel yetenek okulunun önünden geçmemiz gerekiyordu .
özel yetenek lisesindeki ögrencilerin sırları olduğu ve o sırları olmayan öğrencilerin okula giremediğini duymuştum.
ve birçok şey daha..
okula girip sırama oturdum .
içimde kötü bir his vardı , kötü birşey olacakmış gibi hissediyordum.
...
iki ders saatinin sonunda müdür'ün bizi bahçeye toplaması ile onu dinlemeye başlamıştık.
Müdür: Evet çocuklar sizi buraya toplama sebebimi aslında biliyorsunuz , bu haftasonu olacak parti için görevli 3 öğrenci istiyorum birisi gitar çalabilecek diğeri sunuculuk yapacak ve diğeri ise şarkı söyleyecek birini gönüllü olan varmı ?
zaten program çok uzun degil birkaç sarkı söylenip sizde eğlenebileceksiniz.
melek nerden çıkti bilmiyorum ama dibimde belirdi.
" derin , sende katıl sesin çok güzel."
- yok artık melek.
" niye ya , sesin efsane "
- saçmalama asl..
diyecektim ki kendimi müdürün odasında gönüllü öğrenci olarak buldum .
ah şu meleğin iknâ etme kabiliyeti yokmu onun yüzünden neler yapıyorum.
Müdür beni şarkı söylemem için seçince 4. saat alıştırma yapmam için hemen birkaç bina sonrasındaki özel yetenek lisesine gitmemi istemişti.
-ağlayacağım of melek.
"ne güzel işte bende geleceğim seninle daha ne istiyorsun?"
- ne istiyorum biliyor musun? , lütfen şu aşırı derecede iyi olan iknâ yeteneğini benim üzerimde kullanmamanı.
bana gülerek bakan arkadaşıma gülmeden edememiştim.
4. ders saatinde melek , ben , iki kız ve başımızda bir hoca ile yetenek lisesine ilerledik.
bizim okuldan çok daha iyi olan bu okulu inceleyerek okul müdürünün odasına girdik.
geldiğimizde üzerimizde olan gözlerden çekinsem de yürümeye devam ettim.
okul müdürü bizi çok güzel karşılamıştı .
bizi okulundaki görevli ögrencilerle tanıştırıp önce birşeyler yememizi sonrasında çalışmaya başlamamızı söylemişti.
bizde bu okulun öğrencileri ile birlikte kantine inip yemek istediğimiz şeyleri söyleyip bir masaya geçtik.
bu okuldan olan ögrencilerden birine tuvaleti sorup ayağa kalkmıştım.
kantinden çıkıp merdivene yöneldim ta ki biri ile çarpışana kadar.
- çok afedersin ben görmedim.
" dikkat etsene! , kör müsün anlamıyorum ki"
sinirlensem de derin bir nefes alıp çocuğa baktım.
- kusura bakma .
deyip gidecekken kolumdan tuttu ve aniden elini geri çekti sanırım elektrik çarpmıştı.
" elini cebine koyup gözlerini gözlerime çıkardı ,
sen yeni misin ?"
- sanane.
deyip merdivenden hızla çıktım .
Yazar'dan
Kız merdivenden çıkınca kalbinde birşeyler hissetti tabi hisseden sadece o değildi oglan da elini sol tarafına koymuştu .
ikiside hiçbirsey bilmeden yaptıkları işe devam etmişlerdi.
elektrikler gidip gelmeye başlamış okul müdürü ve hocalar ne olduğunu anlamışlardı.
"Elektrik Kız Bu Okuldaydı!"
tüm öğretmenler birbirlerine bakıp okulu ararken bu elektrik sıkıntısının bir kızın sadece heyecanlanmasından olduğunu bilmiyorlardı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elektrik Kız
Teen Fiction"sen.. güçlerini bana vereceksin küçük hanım yoksa zorla almasını bilirim." 'asla' dedi kız gücünün sonlarına yaklaşırken cani çok yanıyordu fakat kendini bırakamazdı o daha ateş çocuğu iyileştirmemişti . sonra ölebilirdi , güçleri alınabilirdi umur...
