Elektrik Kız 16.Bölüm

351 36 0
                                    

okula girip direk sınıfıma ilerledim.
melek daha gelmemişti sırama geçip oturdum.

ne yapmalıydım en ufak bir fikrim bile yoktu.
ama bildiğim tek birşey vardı o da ne olursa olsun onu bulacaktım.

sınıf kapısının açılması ile içeri giren sınıf arkadaşlarıma baktım beni gören geçmiş olsun diyerek sırasına oturuyordu.

sevmek kadar sevilmek de çok güzel birşey diye geçirdim içimden , insanın değer verdiklerinin kendisine değer vermesi..

"Derin"

diye bağırıp bana koşan melegi görünce ayağa kalktım.
sımsıkı sarılıp gülümsedim.

- seni özledim.

" bende seni çok özledim , nasıl merak ettim birdaha asla bırakmayacağım seni."

- tamam bırakma ama biraz daha böyle sarsılırsan bırakmak istemeyeceğin bir arkadaşın olmayacak.

demiştim sırıtarak meleğin bu şekilde davranması çok hoşuma gidiyordu.

melek: neyin var senin , sürekli bir agrın var, birşey var da bana mı söylemiyorsun ?

- birşeyim yok melek , iyiyim.

melek: yalan söylemiyorsun değilmi?

- hayır söylemiyorum.

melek: şimdi iyi misin?

- evet.

melek: kahvaltı yaptın mı? , erken gelmişsin.

- yapmadım tenefüste yaparım.

melek: inanamıyorum sana ya hastasın birde kahvaltı yapmamışsın , hadi yürü gidiyoruz.

- nereye ? , çekiştirme paramı alsaydım bari.

melek: bugünlük bendensin canım yürü.

melek kolulumdan çekiştirerek , okuldan çıkarıp sağ taraftaki küçük bir kafeye getirdi.

-melek saçmalama okuldan tost falan yerdik.

melek: sus ve yürü.

- melek gerçekten bak gerek yok zaten topu topu 5 ders sonra öğle arası , hadi çıkalım.

melek: aaaa bak kimler var.

dediginde kafasıyla gösterdiği yere baktığımda batu ile mert'i görmüştüm.

batu da bizi gördüğünde el sallamış ve bizi çağırmıştı.

melek elimden tutup onların masasına yönlendirirken kendisi direk batu'nun yanına kurulmuştu.

bende mecbur mert'in yanına oturmuştum.

batu: günaydın.

melek : günaydın.

derin: günaydın.

batu'ya cevap verdik fakat mert ağzını bile açmamıştı, bir gariplik olduğunu farketmiştim çünkü birkaç gündür de olsa tanıdığım mert bu değildi.

melek: mert sen iyi misin?

mert cevap vermeden kafasını hafifçe sallamıştı.

batu: iyi değil şu birkaç gündür göğüs kısmı ağrıyor.

melek: neden , doktora gittiniz mi?

batu: gitmiyor.

derin: annem küçükken bana öyle olduğu zaman kendi eliyle göğsüme baskı uygular rahatlamamı sağlardı bir deneyin belki işe yarar.

mert: işe yarayacağını düşünmüyorum.

derin: hiç denedin mi?

mert: hayır.

derin: o zaman , dene ondan sonra konuşalım.

batu: denerim ben.

melek: sen niye yapıyorsun?

meleğe , batuyu mert'ten mi kıskanıyorsun bakışları atarken ne dediğini farketmiş olacak ki eliyle ağzını kapattı.

batu bu duruma gülerek bakınca melegin ağzındaki elini çekip kendi elinin içine hapsetmişti.

derin: gözümüzün önünde flörtleşmeyin.

melek: n-ne?

derin: duydun.

konuşmanın üzerinden birlikte kahvaltımızı yapıp kafeden çıkacaktık fakat batu , telefon numaralarımızı isteyince verip öyle çıktık.

aklıma mert takılmıştı gerçekten iyi görünmüyordu .

....

öğle arasına girmemize tam tamına 28 dakika vardı , hoca gelmemişti ve sınıftaki gürültüden beynim ağrıyordu.

meleğin telefon sesini duydugumda meleğe döndüm.
telefona gülümseyerek bakıyordu.

derin: niye gülüyorsun sen?

melek: batu arıyor.

derin: iyi işte aç konuş.

melek: açayım demi?

melek telefonu açıp batu dinlemeye başlarken duyduğu şeyler ile yüzü düşüyordu.

melek: gelir mi bilmiyorum.

melek: sorarım.

melek: tamam haber edeceğim.

melek telefonu kapattığında duraksamıştı.

derin: ne oldu ?

melek: şey .. mert'in ağrısı fazlalaşıyormuş hemşireleri okulda değilmiş , eğer kabul edersen senin yardım etmeni istiyor.

derin: ben mi? ,iyide ben ne yapacağım?

melek: sabah elinizle baskı uygulayın diye , batu beceremedim ben eger kabul ederse derin yardım etsin olmadı hastaneye götürürüz dedi.

derin: bilmiyorum ki.

melek: sadece yardım edeceksin derin , hem yanında bizde oluruz hı?

derin: annemi arayayım nasıl yapılıyordu sormam gerek.

melek: tamam sen sor.

telefonumu çıkarıp annemi aradım.

" efendim birtanem, birsey mi oldu?"

- şey anne , ben sana birşey soracaktım da.

" sor "

- anne hani sen bana küçükken göğsüm ağrıdığında elinle birşey yapıyordun ya onu nasıl yapıyordun?

" birsey mi oldu?"

- hayır , bir arkadaşımınki ağrıyormuş da ona yardım etmek için.

" tamam iyi dinle , şimdi üzerindeki kıyafetten kurtul ve elini ağrıyan yerine koy , senin vücut sıcaklığını o arkadaşın hissetmeli arada baskı uygula ki ağrısı azalıyor mu anla.
yaklaşık bir 30 dakika böyle yap eğer devam ederse hocanızdan yardım isteyip hastaneye götürün. "

- teşekkür ederim anne.

"birsey değil kuzum , geçmiş olsun "

- görüşürüz.

diyerek telefonu kapattım , tam o sırada zil çalmıştı melekle hızla okuldan çıkıp yetenek lisesinin oraya ilerledik.






Elektrik KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin