Bugün nihayet derin hastaneden çıkacaktı iyi olmasına rağmen 4 gündür bu hastanedeydi ve sıkılmıştı.
annesi okulunu özel yetenek lisesine aldırmış ve melekle birlikte o okula gideceğini ögrenmişti.
bu haber melek için iyi olsa da derin için iyi değildi , mert'i daha fazla hatta hergün görecekti.
eski okulu daha doğrusu yaktıgı okulu yeniden yapılana kadar tüm ögrenciler farklı okullara gönderilmişti.
bunu bilerek yapmamıştı fakat kendini kötü hissediyordu.
...
eve geldiklerinde direk sıcak bir duşa giren derin , annesinin arkasından çevirdiği işleri bilmiyordu .
bilerek mert ile aynı sınıfta olmalarını sağlamıştı.
derin duştan çıkınca annesiyle birlikte yemek hazırlamış ve birlikte yemişlerdi.
annesi: hazır mısın?
derin: neye?
annesi: yeni okul ve yeni arkadaşlara.
derin: bana melek ve batu yeter anne başka kimseye ihtiyacım yok.
annesi: peki .
'göreceğiz'demişti içinden annesi , ikisi için çok güzel planları vardı.
ertesi gün.. derin'den
annemin kaldırması ile banyodaki işlerimi halledip üzerimi giyinmek için dolabımin karşısına geçtim.
siyah göbeğimi açık bırakan bir tişört altına siyah dar bir kot geçirdim beyaz ayakkabılarımı giyip saçlarımın uçlarını hafif kıvırıp bıraktım içinde kitap olmayan küçük siyah sırt çantamı da alıp annemin yanına gittim.
annemle birlikte kahvaltı yaptıktan sonra melekle buluşup yeni okuluma gitmeye başladık.
tam kapının önünde durup meleğe döndüm.
derin: eğer batu var diye beni yanlız bırakırsan seni çarparım duydun mu?
melek kahkaha atmış ve bana sarılmıştı.
melek: seni asla bırakmam , hadi şimdi geç kalmadan girelim.
derin: girelim bakalım.
okula girdiğimizde sınıflarımızı öğrenmek için müdür odasına ilerledik , bu kapı bana eski müdürü hatırlatsa da o kaçmıştı onu birdaha görmeyeceğim düşüncesi ile kapıyı tıklattık.
" gel "
sesiyle içeriye adımladık , günaydın diyerek sınıflarımızı sormuştuk.
müdür: evet kızlar anneleriniz sizi ayırmamamı rica ettiler benden , onları kırmadım ve ikinizi de aynı sınıfa yerleştirdim .
sınıfınız 12/A hadi geç kalmayın.
müdüre teşekkür edip sınıfımızı aramaya başladık , sanırım zil çalmıştı ve koridorda kimse yoktu .
sonunda sınıfı bulduğumuzda kapıyı tıklattık duydugumuz sesle içeri girdik.
girmez olaydık!
nasıl unuturdum burası batu ve mert'in sınıfıydı.
Yazar'dan
mert kafasını sıraya koymuş uyuma pozisyonu almışken sınıfın tıklatılıp içeriye gel sesi ile yattığı yerde gözlerini açmıştı fakat kafasını kaldırıp gelen kişiye bakmaya üşenmişti.
hoca: evet?
mert tanıdık bir ses duyduğunda kafasını sıradan kaldırıp gelene bakmıştı.
melek ve derin!
melek: hocam biz yeni öğrencileriz de sınıfımız burasıymış.
diyerek hocaya cevap veren melek ve kafasını kaldırmadan öylece susan derin..
hoca: kendinizi tanıtın ve boş yerlere geçin.
melek: ben melek hemen yan tarafımızdaki okuldan geliyorum .
derin: ben derin bende aynı şekilde yan okuldan geliyorum.
biri: sen şu partide şarkı söyleyen kız degil misin ? , sende mi özelsin?
derin ona soru soran kişiye bakmak için kafasını kaldırdığında mavi gözleri birinin kalbini hızlandırmıştı.
derin: evet.
hoca: hoşgeldiniz kızlar , boş yerlere geçin.
melek kendini bir kızın yanına atmış derin ise mertlerin hemen ön sırasındaki bir çocuğun yanına bırakmıştı.
mert bu duruma sinirlense de belli etmemişti , kokusu burnuna doluyordu ve çok güzeldi.
batu ders bayunca sırıtıp durmuş ve kafasını melek'ten başka hiçbir yere çevirmemişti.
...
ders bitiminde batu hemen öndeki , derin'in yanındaki can'la konuşmuş ve meleği derin'in yanına getirmişti.
sonrasında ikilinin sarılıp sürekli konuşması derin'i bıktırmış ve ayağa kalkıp okulu dolaşmak istemesine neden olmuştu.
derin okul bahçesine çıktığında bir ağaca yaslanıp yere oturmuştu.
birkaç dakika sonra yanına gelen küçük bir kediydi .
şu sıralar yanına gelen kediyi sevmeye alışmıştı derin , kucağına alıp onu sevdi ve sürekli kulakları ile oynadı.
dersin başladığını haber veren zil ile küçük kediyi öpüp yere geri bırakmış ve sınıfına ilerlemişti.
dersleri neydi en ufak bir fikri bile yoktu.
umurunda da değildi aslında , sınıfın kapalı kapısını açıp iceri girmişti ki , gördügü şeyle kalbi acımıştı.mert'in kucağında bir kız vardı ve öpüşüyorlardı!
kapının açıldığını duyan mert kızdan ayrılıp kapıya baktığında hastası olduğu o mavi gözlerin dolu olduğunu gördü.
derin hızla girdigi kapıdan geri çıkıp koşmaya başladı. burada ağlayamazdı aglarsa elektrikleri keser ve onu bilen herkes derin'e birsey oldugunu anlardı o yüzden koşabildiği kadar hızlı koşup okuldan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elektrik Kız
Teen Fiction"sen.. güçlerini bana vereceksin küçük hanım yoksa zorla almasını bilirim." 'asla' dedi kız gücünün sonlarına yaklaşırken cani çok yanıyordu fakat kendini bırakamazdı o daha ateş çocuğu iyileştirmemişti . sonra ölebilirdi , güçleri alınabilirdi umur...