8. GÖKYÜZÜ MATEMİ

401K 31.6K 130K
                                    

8. GÖKYÜZÜ MATEMİ

God Is An Astronaut, All Is Violent, All Is Bright

Anathema, Deep

Gökyüzü, hislerin katiliydi.

Karanlık bulutlar göğü sarmaya başladığında her insanın yüreği mateme gömülürdü, yağmur yağmaya başladığında sanki gökyüzünden akan damlalar içimizin döktüğü gözyaşlarıydı, kar yağdığında hissettiğimiz huzur ölümün geride bıraktığı hafiflik kadardı.

Gökyüzü, his kumarıydı.

Şimdi gökyüzü içinde ölümün hafifliğini taşıyan beyaz kıyameti taşıyan bulutları misafir ediyordu. Kalbim göğsüme tırmandı, Gurur'u sertçe iterek ondan kurtuldum ve birkaç adım sonunda bakışlarım yavaşça odamın kapısına çevrildi. Gurur da benim gibi kapıma bakıyordu.

"Kahretsin," dedim dişlerimin arasından. "Erken geldiler."

"Tanışmış oluruz," dedi birdenbire Gurur. "Benim için sorun değil."

"Ama benim için sorun." Gözlerimi ona mıhladım. "Evimize yabancı bir erkeğin girmesi yasak. Kızlar bundan hoşlanmaz, bundan ben de hoşlanmam."

"Ben senin sevgilinim," dedi Gurur, kendini rolüne böyle sağlam vermesi beni deli ediyordu. Ona kötücül bir bakış attıktan sonra elimi alnıma bastırdı.

"Ayakkabılarını gördü kesin," dedim telaşla. "Yapacağın işe sıçayım, tamam mı?"

"Ağzın da bozuk demek senin," dedi Gurur dalga geçer gibi ama ona aldırış etmeden kapıya yöneldim, kopacak kıyamete hazırlanmaya çalışıyordum. Kızlara ne söylerdim? Zaten bu gecenin sonunda doğacak sorunların benim boyumu aşacağı kesindi, arkadaşlarıma daha fazla yalan söylemek zorunda kalmaktan korkuyordum.

"Sis, evde misin?" Birden donup kaldım, bu ses Gaye'nin sesiydi, göğsüm aniden ferahlarken kapıyı yavaşça açıp kafamı kapıdan dışarıya uzattım. Gaye, açık duran kapının önünde dikiliyordu, elinde Hüsrev'in siyah şemsiyesi vardı, saçlarının uçları ıslanmış ve daha koyu bir renge dönüşmüştü. "O burada mı?.."

"Ne?" dedim aptalı oynayarak.

"Botlarını gördüm de," dedi Gaye utanmış gibi gülümseyerek. "Daha kızlarla tanışmamış, eve getirmen diğerleri için sorun olmasın? Biliyorsun, bu konuda biraz hassaslar."

"Sadece..." dediğim sırada birden Gurur büyük elini kapıya koydu ve kapıyı sonuna kadar açıp, arkamda durarak, "Gelmek için ısrar eden bendim, odasını hep merak etmişimdir," dedi soğukkanlı bir tavırla. "Üstelik ev arkadaşlarıyla da bu akşam tanışacağız nasılsa, değil mi?"

"Öyle..." Gaye şimdi kulaklarına kadar kıpkırmızı görünüyordu. "Ben Ayça'nın paftalarından birini almak için gelmiştim, okuldan ayrılamıyor da şu an." Gaye saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. "Durumu onlarla konuşamadım daha ama akşam dışarı çıkacağımızı biliyorlar."

"Durumu ben anlatayım," dedim ısrar ederek, kendimi gerçekten Gaye'ye karşı çok mahcup hissediyordum. Gurur ve beni bu şekilde, bu evde yapayalnız, odama kapanmışken görmesi beni feci utandırmıştı. Aslında bu, benim yaşımda genç bir kadın için çok normal bir şeydi ama ben arkadaşlarıma karşı çizdiğim imajın çok dışında duruyordum şu an. Erkeklerle hiçbir zaman çok yakın olmamıştım, evet, çok yakın erkek arkadaşlarım olmuştu ama şu ana dek yaşadığım ilişkiler konusunda bile sır küpüydüm. Arkadaşlarıma yaşadığım hiçbir romantik enkazdan bahsetmezdim ama onlar yine de hikâyemi bilirlerdi. Şimdiyse o hikâyenin epey dışındaydım.

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin