Yifan, baykuş adamının elinden tutarak onu banyoya götürmüştü ve pantolonunu indirmişti. Kyungsoo'nun şuan küçük ayak bileklerine düşen kumaşla iki tane, küçük kuyu oluşmuştu. Bu kuyular onun yürümesini engellerdi, onu düşürür ve en az Kötü Çocuk Oh Se Hun'un çelme taktığındaki gibi dizlerinde yer edinen yaralara sahip olmasına neden olurdu.
Ancak şuan tuvaletini yapacağını hatırlayınca masum zihnini kaplayan korkulardan kurtulmuştu. Çünkü erjderha amcası onun bacaklarının arasındaki pipisine bakmayarak kendisini koltukaltlarından kavramış ve o yılanların çıkacağını söylediği, büyük klozete oturtmuştu.
Kyungsoo minik gövdesini iki yanından tutan ejderha amcasına korkuyla baktığında, genç adam ona rahatlatıcı bir gülümseme hediye etti. "Korkma Kyungsoo, ben seni tutacağım ve hiç bırakmayacağım."
Kyungsoo biraz olsun ejderha amcasının kalın ve güven verici sesiyle rahatladı. Gözlerini kırpıştırıp ona daha dikkatli baktı, ejderha amcasının sözlerinden emin olmak istiyormuş gibi görünüyordu. Minik ellerini genç adamın bedenini tutan kollarının üzerine yerleştirip yutkundu.
Bugün sıcak sıcak yemiş olduğu kreplerin üzerine koca bir bardak portakal suyu içmişti ve midesi tıka basa dolmuştu. Kakasının oldukça fazla gelmesi normaldi.
Kyungsoo derin bir nefes alıp, ıkınmaya başladığında gözlerini kapattı. Dudaklarını ısırıp poposundan çıkacak olan dışkısını Seul lağımlarına parça parça boşaltmaya başladı. (hani oluyor ya, neyse jsdhfkj)
Baykuş adam işini görürken ara ara ıkınıyordu ve neredeyse tamamı bitmişti. Suratındaki garip bir gülümsemeyle gözlerini açtığında ejderha amcasının kendisine bakan gözlerinde neşeli parıltıları fark edip kıkırdadı.
"Tanrım, her tarafı kokuttu." diye mırıldanan geyik amcası dikkatini dağıttı ve Kyungsoo sesin geldiği yöne kafasını çevirdi.
Luhan, kapının pervazına yaslanmış, kakasını yapan ufak baykuşa ve onu tutan bir adet yetişkin ejderhaya bakıyordu. Kollarını göğsünde dolamış, banyoyu esir alan lanet kokuyla suratını buruşturuyordu.
"Luhan!"
Yifan ciğerlerinden gelen bir hırıltıyla onu ikaz edip uyardı ve bu durum Kyungsoo'nun yeniden dikkatini ejderha amcasına vermesine neden oldu.
"Ama çok tatlı sıçıyor, bunu inkar edemem." diye mırıldandı Kyungsoo'nun geyik amcası.
"Kaka yapıyor, popişinden kaka yapıyor!"
Luhan, arkadaşının söyledikleriyle ister istemez kıkırdadı. Gözlerini ondan kopardı ve Yifan olmasa klozetin içine düşecek olan Kyungsoo'yu izlemeye başladı. "Bitti." diyen küçük Kyungsoo ejderha amcasının dudaklarından tatlı ve merhametli bir gülümsemenin esip geçmesine neden oldu.
"Tamam, hadi onu silelim."
"Hayır, ben silerim, popişimi sana sildirmem."
***
Luhan, Yifan'ın dizinin dibinde oturup, onun kendisine olan öfkeli homurdanmalarını dinledikten sonra ona Kyungsoo'yu beraber yıkamayı teklif etti. Yifan, onun kurmuş olduğu cümleye "Mahalledeki sokak kedilerini yıkıyoruz sanki." diye çıkışarak cevap verdi ancak baykuş adamının yıkanması gerektiğini adı gibi biliyordu. Sadece genç adam 'Temizlenmek.' kelimesinin daha uygun olacağı düşüncesindeydi. Baykuş adamı, mahalledeki o sahipsiz ve acınası kedilerden değildi. Kendisine sahipti. Ejderha amcasına sahipti.
Yifan yerinden kalkıp, lüks banyosundaki suyu ayarlamıştı, ne çok sıcak ne de çok soğuk...
Baykuş adamına bir bornoz almamıştı, aslında bu durum hiç aklına gelmemişti, bu yüzden temiz bir havlu çıkarıp, Kyungsoo'ya temiz kıyafetler hazırladı ve banyodaki raflardan birisine onları yerleştirdi. Kyungsoo'yla oynayan Luhan'a seslendi kısa bir süre sonra Luhan diğerinin elini tutarak banyonun kapısında bitti.